Aslında bu muhabbet(!) bizi sıkmaya başladı ama öyle kişilerden öyle açıklamalar geliyor ki üzerinde durmadan edemiyoruz!

Malum İsrail'den izin alma ve otoriteye başkaldırmama tavsiyeleri bizi çok rahatsız etti!

Kimileri ne kadar tevil etmeye çalışırlarsa çalışsınlar zırvanın tevil götürmediğini bildiğimizden hiçbiri ile tatmin olmadık! Bu arada iktidar kanadından gelen bir açıklama bizi tekrar tartışmanın içine çekti!

Açıklamada "Her zaman olduğu gibi doğruyu söylüyor" deniliyordu!

Anladığımız kadarıyla politik kaygılar iktidar sözcülerini İsrail'den izin alma ve otoriteye başkaldırmama tavsiyelerine karşı ölçülü konuşmaya sevk ediyor ve böyle açıklamalar yapma ihtiyacını duyuyorlar!

Bu da ortaya garip bir durum çıkarıyor.

Söylenen doğruysa bu arkadaşların yaptıkları yanlış!

Yani Mavi Marmara'ya verdikleri destek yanlış!

İsrail'e rest üzerine rest çekmeleri yanlış!

Başbakan Erdoğan'ın yaptığı konuşmalar yanlış!

Okyanus ötesinden yapılan açıklamaları ne kadar yadırgamış ve karşı çıkmışsak iktidar kanadından gelen bu onaylamayı o kadar yadırgıyor ve karşı çıkıyoruz! Politik kaygılara hak vermesine veririz de bu denli kaygı duymayı da doğru bulmayız!

Politik bir kaygı ile insan yaptığı güzel işleri nasıl berbat eder?

İktidar kanadından gelen açıklamalarda aslında ciddi sıkıntılar var!

Bir yandan "kalben onların yanındayız" denilirken bir yandan "reel politika" endişeleri ile açıklama yapmaları iktidar kanadını çifte standart izler bir görünüm içine sokuyor!

Allahtan bu açıklamalar iktidar kanadından sadece bir kişiden geliyor!

İktidar kanadının öteki mensupları daha tutarlı ve daha mantıklı açıklamalar ile işi götürmeye çabalıyorlar!

Açıklamaları ile bizleri tedirgin eden kişinin de asla art niyetli olmadığını ama dilini bir türlü tutamadığını düşünüyoruz!

Nasıl fevri hareketleri olan kişileri kontrol altında tutmak zor ise fevri açıklamaların sahibi olan bu zat-ı muhteremi de kontrol altında tutmanın güç olduğunun farkındayız!

Açıklamaları ile Başbakan Erdoğan'ı oldukça zorda bırakıyor! Olayların en heyecanlı olduğu anlarda, her türlü restin çekildiği günlerde kalkıp "Kimse bizden İsrail'e savaş açmamızı beklemesin" açıklamasını da aynı zat-ı muhterem yapmıştı! Tamam, savaş ilanı akıllarından geçmiyor olabilirdi ama bunun açıkça ilan edilmesine gerek var mıydı?

Aynı zat-ı muhterem şimdi de politik kaygılar ile "söylenenler doğru" diye kendi icraatlarını kınayan kişiyi göklere çıkarıyor!

Söylenenler doğruysa iktidarın yaptıkları yanlış demektir!

İktidarın yaptıkları doğruysa söylenenler yanlıştır!

Böyle bir dönemde herkesin yaptığı açıklamalara özel itina göstermesi gerektiğine inanıyoruz! Hiç kimse aklına geleni ulu orta söylememeli diyoruz. Çünkü söylenen her söz sahiplerini bağlıyor!