Birleşmiş Milletlerin, zalim ve korsan devlet İsrail’e karşı sessiz kalırken İran’a karşı tavır alması son derce hatalıdır. İran’a yapılan “çifte standart”tır. Dahası barış yerine savaşa ortam hazırlar. “Küresel güç” dengesi Atlantik merkezli ABD ve AB’den doğuya hızla yayılmaktadır. İsrail sömürge ve uydusu olan ABD’nin desteği ile İran’a saldırı hazırlığındadır.
Rusya Genelkurmay Başkanı Yuri Baluyevski yaptığı açıklamada “Rusya geniş çaplı konvansiyonel ve nükleer savaş hazırlığını uzun yıllar önce durdurdu ve belirli bir ülkeyi de potansiyel düşman olarak görmüyor... Rusya’nın yabancı topraklara savaş için değil kendi topraklarını savunma hazırlığı yaptığı için geldiğini... İzleyeceğimiz yol Rusya ve NATO arasındaki bir savaş olmamalı. ABD bazı ülkelerin nükleer programlarının şeffaflaştırılmasını istiyor. Ama İsrail’in uzun süredir önemli nükleer cephaneliği olduğu gerçeğini görmezlikten geliyor” demiştir.
Mavi Marmara gemisinde farklı din ve milletlere sahip olan kişiler dünyanın dikkatini Gazze’ye çevirerek büyük bir insanlık görevi yaptılar. O insanlar İsrail’in otorite ve zulmüne hayır diyerek Gazze’deki faciayı dünyanın meselesi haline getirdiler. Bilindiği gibi Gazze’deki 1.5 milyon insan 3 yıldır İsrail’in zulmü altında yaşamaktadır. Eğer Mavi Marmara gemisi gitmeden önce İsrail’den izin alsaydı bu Gazze’nin İsrail işgalini ve zulmünü tasvip etmek olurdu. Bazı medya, siyasi ve din adamlarının görüşüne göre İsrail’e müracaat ile belki 10 milyon dolarlık yardım Gazze’deki sefalet içinde yaşayanlara ulaşırdı ama onların uzun vadede esaretinin kalkmasını temin etmezdi.
Türkiye’de bazıları emperyalist güçlerin ağzı gibi konuşuyor. Hatta utanmasalar zalim İsrail’den mazlumlar adına özür dileyecekler. Geçmişte bazılarının Türkiye için Büyük İsrail ya da ikinci İsrail benzetmelerine son derece kızıyordum. Ama son hadise ile İsrail’i savunan ve Türkiye yetkililerini ve barış gönüllülerini suçlayanların çokluğu karşısında şaşırdım. Kaldı ki İsrail halkının dahi bir kısmı Türk ve Filistin bayrakları ile İsrail iktidarına tepki göstermiştir.
28 Şubatta iktidar devirenler vesayet rejimi+İsrail koalisyonudur. İsrail Türkiye’de iktidar yıkmış bir güç idi. İsrail faşizmi ile asla uzlaşılmaz. Savaşılır. Ancak savaş sadece silah ile olmaz. Şu anda adalet ve insan haklarını sağlamanın yolu faşizm ile savaştan geçer. Başka ikinci yol yoktur. Mücadelede her çare göze alınır.