Dünü/Bugünüyle ülkücü hareket Nasıl çıktı meydana?
Kimler vasıtası ile Türk insanının siyasi fikir alanında yerini aldı?
Günümüzün şekilci tilkicileri bilmez..
Dündar Taşer desem, muhtemelen “O kim?” diyecekler..
Tanımamışlar, tanıtılmamış Türkmen ağası Dündar Taşer’i..
Sanki Muzaffer Özdağ’ı layıkı vechile bilen var mı?
Ahmet Er!..
O kim yahu?
Kim olacak? Ülkücü harekete imani veche vermeye çalışan ve halen Manisa’da yaşamakta olan, canlı bir tarih ve dahi nesli azalmış Erenlerimizden..
Peki Seyid Ahmet Arvasi hocayı öğreten oldu mu? Eserleri okunuyor mu?
Ne gezer?
Basri Gocul’dan sonra en büyük destan şairimiz Yıldırım Niyazi Gençosmanoğlu unutuldu mu, unutturulmaya mı çalışıldı?
Niye yazıyorum bunları?
Kendilerini “ülkücü” zanneden /tıngır elek, tıngır tas/mertebesindeki totemcileri sorgulamak için..
Beş parmakla bir şekil fedailiği yapan, düşünce fukarası, seviyesi düşük, ağzı kalabalık zevatı tanımak, tanıtmak için yazıyorum..
Hani şu Ülkücülüğü “Tilkicilik” mesabesine indiren çağ kurnazları var ya, işte onların geldikleri damarı, gidecekleri ambarı biraz deşifre etmek istedim..
Alpaslan Türkeş’i bile unuttular farkında mısınız?
Türkeş kim olur ki Devlet Bahçeli’nin yanında?
Bahçeli’yi bir gün doçent, bir başka gün profesör yapan şekilciler ve gösteriş budalalarına söylenecek sözüm var, söyleyeceğim..
Ben ve Devlet Bahçeli, aynı gün MHP’ye katılmıştık..
Bana Genel Başkan Yardımcılığı teklif edildi, fakat maddi durumum müsait olmadığı için kabul etmedim..
Bahçeli paşa genel sekreterliği kabul eyledi..
Eyledi amma içten içe ülkücülüğü oymayı elden bırakmadı..
Tek başına bir odada bekler dururdu saksı çiçeği gibi..
Bir defasında bana söyledikleri şu söze ne dersiniz?
“Hocam (hep böyle derdi bana) Divan heyeti olarak bir karar alıyoruz, zaten alınacak kararın çerçevesini sayın Türkeş çiziyor.. Karar imzalanıp bir kısa süre geçince gelir bana. ‘Devlet bey, o kararı çıkart değiştireceğiz’ derdi..
Sebebini sorardım, anlatmazdı..
Çarnaçar kararı değiştirirdik.. Gider bir yerlerle telefonla konuşur, değiştirdiğimiz kararı tekrar değiştirmemizi isterdi..”
Bu şu demektir:
Türkeş bilinmeyen bir yerlerden emir alır, ona göre karar verirdi..
İster inanırsınız, ister inanmazsınız..
İki dik kulaklı bir hayvan motifiyle sembolize edilen olsa olsa Tilkicilik olabilir..
Devlet bey partili olmadan evvel nazik ve kibar bir insandı... Çok eskilere dayanan hukukumuz var kendisiyle..
Şimdi ayak parmağından saçlarına kadar değişikliğe uğradı..
Ülkücü harekete yön verecek, yol gösterecek temel bilgiye sahip olamadığı gibi, söz sanatında da pek emaresi görülmemiştir..
Salona girerken tilki mi, kurt mu, porsuk mu, ne olduğu bilinmeyen bir kulaklı figürle zavallı gençleri motife etmeye gayret gösteren sayın Bahçeli maalesef CHP’nin Önder Sav’ı gibi davranarak günü gün etmektedir.. Önder Sav bula bula bir Dersim dedesini buldu, Baykal’ı safdışı eyledi..
Mecalden kaldığı zaman sayın Bahçeli, kimi bulacak kendine halef olarak diye merakla beklemekteyim..
Ben hep merak etmişimdir, niye bir tek makalesi yoktur diye..
Liderlerin cilt cilt kitapları olur aslında..
Zorla güzellik olmaz ki..
Kendi kalitesinde danışmanı olan, hayvan figüründen başka sembol tanımayan genel başkan hakkında daha çok bildiklerim, yazacaklarım var amma şimdilik bununla yetineceğim..
Bir daha “Hain” addedilmeyi göze alarak..
=====================
Sorsanız ufuksuzlar kel tepeyi dağ sayar
Karıştırır ciheti solu bile sağ sayar
Arpalıktan dışarı çıkamaz korku küpü
Üç karışlık zamanı nihayetsiz çağ sayar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.