Osmanlı Gürcüleri
Bu haftaki eserimiz “Osmanlı Gürcüleri” adını taşıyor. Gürcistan Dostluk Derneği tarafından çıkarılan eserin yazarı Tarihçi Yazar Murat Kasap.
Büyük Osmanlı’nın yedi iklim üç kıtaya nasıl bir insani politikayla hizmet ettiğini öğrenmek için sadece bu eser bile yeterlidir. Hani amiyane bir tabir vardır. “Aslını inkâr eden haramzadedir” denilir. Bugün Osmanlı’ya düşman olanlar ve onların ataları tarafından parçalanan Osmanlı, işte o aslını inkâr edenlerin eseridir.
Osmanlı Gürcüleri adlı bu eser, aslından uzaklaşan, aslını reddeden, aslını bilmediği veya kabul etmediği için yabancı ideolojileri benimseyip, hangi nesilden ve mayadan geldiğini hiçe sayarak, dünyanın başına dert olanlara da bir güzel yol gösterici olmuş.
Eser üzerine söylenecek çok söz var. Ciddi ve büyük bir emek harcanmış. Ayrıca yakın tarih ansiklopedisi olma özelliğine sahip. Bu harika çalışma üzerine sözü, eserin yazarı Murat Kasap’a bırakmalı.
“Osmanlı Gürcüleri” adlı hacimli bir çalışmaya imza atan Murat Kasap şunları söylüyor:
“Tarihe yön veren ve dünyanın en büyük imparatorluklarından olan Osmanlı, sınırları içerisinde onlarca milleti bir araya getirdi. İmparatorluğun kurucusu Türklerle birlikte; Gürcüler, Araplar, Çerkezler, Rumlar, Arnavutlar, Boşnaklar, Yahudiler, Sırplar, Ermeniler, bu milletlerin arasındadır.
Dil ve din birliği siyaseti gütmeyen Osmanlı, hükmettiği coğrafyada yaşayan toplumların Müslüman olmaları yönünde bir baskı uygulamadığı gibi, kendi dindaşları tarafından şiddete uğrayan diğer dinlere mensup mezhep gruplarını da koruyarak, onların varlıklarının devamını sağladı.
Yönetiminde her milletten insana yer veren Osmanlı, tarih sahnesinden çekilirken, hükmettiği coğrafya halklarına da büyük bir kültürel miras bıraktı. Bu kültürel mirasın içerisinde yer alan Gürcüler, 16. yüzyılın başlarından itibaren Osmanlı yönetiminde etkin rol almaya başladılar.
Osmanlı, Kafkasya’nın güzide halkı olan Gürcüleri devlet yönetiminde en üst kademelere getirdi. Gürcüler, Osmanlı medeniyetinin bir parçası oldular ve milli kültürlerini de koruyarak bu medeniyetin oluşmasına büyük katkıda bulundular. Dört yüz yılı aşkın bir sürede Gürcülerden başta sadrazamlar olmak üzere çok sayıda devlet adamı, din âlimi, sanatkâr, fikir adamı, yazar ve sanatçı olarak değerli şahsiyetler çıktı.
İmparatorluk coğrafyasının değişik yerlerinde okul, köprü, cami, kütüphane, imarethane gibi eserler yaptılar. Sanat ve edebiyat alanında birçok yapıt verip, Gürcü adıyla yer adı ve eser adı bıraktılar. Bu eserlerin büyük bir kısmı, günümüze kadar varlığını korudu.
Birçok devlet ve ilim adamının soyundan bazısı günümüze kadar ulaşan köklü aileler oluştu.
Osmanlı medeniyetinin oluşmasında büyük rolleri olan bu insanları anlatmak ve tanıtmak amacıyla bu çalışmayı başlattık. Esasında biyografi çalışmaları tarihin bütün evrelerinde ilgi çekici konudur.
Osmanlı döneminde biyografik eserler çok sayıda yer alır. Bu eserlerin başında, Sadrazam, Kaptan-ı Derya, Şeyhül İslam, Ulema biyografileri, şair tezkireleri gelir. Kaynaklarda genelde biyografisi verilen şahısların, milliyetleri ya da doğumu belirtilir. Bugüne kadar ise Gürcülerle ilgili olarak bir biyografi çalışması yapılmamıştı.
Bu eseri hazırlamaktaki amacımız; Gürcülerin Osmanlı İmparatorluğu içerisindeki saygın konumlarını ortaya çıkarmak, yaşam ve yapıtlarıyla, Osmanlı medeniyetine katkılarını belirtmek, çalışkanlıkları, başarıları ve vatanseverlikleriyle güzel örneklerini ortaya koymak, onların hikâyelerini bilmek isteyenlere anlatmaktır.”
Evet; Osmanlı Devleti’ni anlamak ve tanımak için böyle eserlere çok ihtiyaç vardır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.