Hangi hayırda hayır var
Erken öğrendiler “hayırda hayır var” demeyi...
Bilmiyorlar ki bazı “Hayır” şerrin habercisidir...
Soralım, cevap versinler verebilirlerse...
Allah (c.c.) ruhları yarattığında Bezm-i Elest meydanında sorar:
“Ben sizin Rabbiniz değil miyim?”
Mü’minler, “beli” (evet) rabbimizsiniz” cevabını verirler...
Münkirler, yani inkârcı şeytan ve şeytanın çırakları “HAYIR” diye bağırırlar... Hadi arayın da bulun bu “Hayır” cevabının içinde hayırı...
Cin olmadan adam çarpmaya kalkışanın halini gördünüz mü?
Gelelim esas konumuza...
Sevgili dostlar, değerli okuyucularım, ben 10 yılı aşkın ne oy verdim, ne sandık başına gittim... Çünkü siyasete ve siyasetçiye güvenmedim...
Şu anda ilkelerimi erteleme kararı aldım...
Anayasa referandumunda, “EVET” oyu vereceğim... Şimdiden ilan ediyorum ve eğer sağ çıkarsam o güne, Dersim dedesi ile aynı çizgide olmamak için...
OHAL’ci, nam-ı diğer “cenaze milliyetçisi” (tabir Prof. Dr. Namık Açıkgöz’e aittir) parti ile beraber 12 Eylül çukuruna düşmemek için...
Abdullah Öcalan partisi PKK ile yan yana gelmemek için...
EVET EVET EVET!..
Ergenekon terör örgütü ile görüşümün ayrılığını isbat etmekten keyif alacağımı belirtirim...
Seyfi dedenin şekillendirdiği üst düzey yargıç grupları ile aynı kulvarda kulaç atmamak için referandum oylamasında benden sadır olacak cevap:
EVET EVET EVET!..
Kenan Evren ve arkadaşlarının Türk insanına yaptıkları zulüm, işkence ve ağır hakaretlere EVET oyu ile cevap vereceğim...
Gencecik insanları dengeyi sağlamak için bir sağdan, bir soldan asarak sadist zevk duyan darbeci generallere ancak böyle cevap verme şansım var...
Şunu da belirteyim ki, EVET oyu vermekle AKP’ye güç katmıyorum...
Her türlü eleştiriyi yaptım AKP için, yine de yaparım... Fakat bu mesele beni haklı bulduğum eylemden vazgeçirmez...
EVET EVET EVET EVET EVET!..
Gözlerini sadece AKP düşmanlığı bürümüş, aslında ise, AKP yıkılmadıkça kendilerine iktidar yollarının kapalı olacağı varsayımı ile “Hayırda hayır var” tuzağı kuranlarla beraber olmam düşünülemez...
Darbeci generaller, darbesever yoz partilerin lidercikleri telaş içinde “Hayırda hayır var” koşusuna çıktılar...
Hayrı şerri tefrik edemeyecek derecede fanatikleşen kimselerle aynı çadırın altında olamayacağımı beyan ederim...
Allah aşkına neyin savunmasını yapıyor bu partiler?
12 Eylül darbe Anayasasını mı çok seviyorlar?
12 Eylül’de Türk insanına reva görülen işgal muamelesini mi çok özlediler?
“Asmayıp da besleyecek miydik” vecizesi(!) hoşlarına mı gitmişti?..
O günlerde söylemiştim şiirle:
Beni dinle ey kadı
Bozuldu işin tadı
Zulümse eğer adı
Kenan yapsa da aynı
Yunan yapsa da aynı...
En büyük eziyeti, işkenceyi, insan fıtratına aykırı esareti solcu CHP gençleri çekmemiş miydi?
Öte yandan zulümde eşitlik adına Ülkücü gençleri darağacına çeken, en güzel yıllarını zindanlara mahkûm eden değişmesi istenen Anayasa’nın sahipleri değil miydi?
Ya BDP’lilere ne demeli?
Faili meçhullere kurban gitmenin, dışkı yedirmenin, adam yerine konmamanın sırrını açıklayabilir mi APO severler?
Doğrudur Kemal Kılıçdaroğlu 12 Eylül tezgâhından geçmedi... Ülkücü hareketin çektiğini Devlet Bahçeli hiç çekmedi... Bugünkü BDP’liler de o günlerde tiril tiril titriyorlardı... Apo ise 12 Eylül’ün meyvesidir...
EVET EVET EVET EVET, hep beraber EVET!..
==================
Kimler kime uyacak, kararı kim verecek
Kölelerin inadı ne gün sona erecek
Bu uğursuz uykunun sonu gelmeyecek mi
Sabah kimin mülküdür, güneşi kim görecek?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.