MHP’LİLER... DİSK’TİRİK MEVZULAR!..
Bizim Kastamonu’da ciddi bir MHP ağırlığı vardır.
Komşusu Karabük öyle.
Çankırı, Kırşehir…
•
MHP üzerinde çalışma sözü vermiştim ya..
“İki gün iyi süre” dedim…
Ve şöyle bir “referandum turu” atmaya karar verdim…
AK Partililerin ne yapacağı belli…
Saadet ve BBP “milletten yana” tavır aldı.
CHP’den “hayır” sadır olmaz.
Kalıyor MHP.
Bu partide büyük bir tavan-taban uyumsuzluğunun olduğunu biliyoruz…
MHP’yi CHP zihniyetliler yönetmekte.
Tabandaki MHP’li bunun farkında mı?..
Bilhassa Kastamonu ve Karabük’te ziyaret etme imkanı bulduğum taban MHP’lilerinden bir teki olsun, “Bahçeli’nin tarzından, performansından memnun olduğunu” söyleyemedi.
Lâkin; şunu da gördüm ki oralarda; “açılım” sürecindeki -Beşir Atalay’ın tabiriyle- “yol kazalarından” dolayı müthiş bir tepki var.
Hükümetin “PKK Şov”a hesap hatasından dolayı zemin hazırlaması bu kesimi müthiş öfkelendirmiş…
Öfkeli olduklarını biliyordum da…
Bu kadarını beklemiyordum doğrusu.
•
MHP tabanı, Anayasa ile pek ilgilenmiyor.
Bu Anayasa değişikliklerinin ne işe yarayacağı, ülkeye ne getirip ne götüreceği, yargıyı nasıl etkileyeceği umurlarında bile değil.
Hemen tamamı lise, üniversite mezunu en az yüz elli MHP’li ile görüştüm; Anayasa değişiklik paketini şöyle “neymiş bakalım” diyerek eline aldığını söyleyen çıkmadı.
Kafalarında; “AKP ülkeyi böldürecek!.. PKK’yı bu açılım iyice azdırdı” şablonu var.
Sırf bunun için “hayır” diyeceklerini söylüyorlar.
MHP tabanı, ekonomiyle de pek ilgili değil.
Sanki; bir yolunu bulup işlerini yoluna koymuş, durumlarını düzeltmiş, ekonomik sıkıntıları aşmış bir halleri var.
Demek ki; MHP tabanından önemli oranda destek almak durumunda olan “evet” kampanyası, “PKK’nın bu dönemde güçlendiği için değil, paniğe kapıldığı için şiddeti arttırdığını” ortaya koymalı.
MHP tabanındakilerin ekseriyetle Ergenekon savunucusu olduğunu düşünmek yanlış olur.
Nitekim; bir araya geldiğim gruplara, “Ergenekon-PKK bağlantısı hakkındaki düşüncelerini” sorduğumda oldukça çarpıcı cevaplar aldım.
Buralarda, 28 Şubat iradesiyle PKK arasındaki bağlantılardan söz edildi.
TSK’da PKK yararına faaliyet gösterenlerin olduğu, bunların bir an evvel bünyeden atılması gerektiği yönündeki kanaat paylaşıldı.
Nasrullah Camii civarından bir MHP’li, “Sen örtülü şehit anasını yemin törenine alma!.. Sonra da PKK’ya karşı başarı bekle” dedi.
Çok uç değerlendirmeler geldi gündeme; “Şu lanet olası PKK da hep gariban Türkleri katlediyor!..” lafına takıldık.
Gariban Türkler ve gariban Kürtler!.. Tehlikeli sulardan çıkalım…
Sohbetlerin ana mevzularından biri de “Yandaş medya”ydı.
Biz de suçlandık. Savmak için, “İyi bir lider ve kadro çıkartın da size destek verelim” argümanına sığındık.
•
Bu arada, AK Partililerin özellikle bu süreçte konuşurken çok dikkatli olmaları gerek.
MHP’liler bıyık işine “kutsiyet” atfetmişler; bıyık meselesine dokunan konuşmalara anında tepki veriyorlar…Bahçeli bıyıksız, öteki bıyıksız…
Buradan hücum ettiğimizde, “Seninki de sakalsız” karşılığı geldi.
“Maalesef ben de sakalsızım!.. Sakal bırakmak istiyorum da cildim müsaade etmiyor.”
•
Bu arada yanımızda, AK Parti sempatizanı bir arkadaş da vardı.
Sohbetin bir yerinde, “Bu referanduma destek vermemek için ya ‘akılsız’ ya da ‘hain’ olmak gerek” deyince az daha kavga çıkıyordu.
Ortamı ben yumuşattım; “Buradaki kardeşlerim arasında ne akılsız var, ne de hain.
Ben inanıyorum ki, eve gittiklerinde değişiklik paketinin içeriğini öğrenecek ve 12 Eylül günü, ‘evet’ diyeceklerdir!.. CHP, PKK ve DİSK’in kuyruğuna takılmayı reddedeceklerdir!..”
•
Hep birlikte “İnşallah” çektik ve ayrıldık o güzelim diyarlardan.
TSK’DAKİ PKK’LILAR VE ERGENEKON!..
Bugün’ün haberi: TSK’daki PKK’lılar, MİT’e yakalanmışlar!..
•
MİT, “bir kısım” TSK mensubunu dinleyince…
Aralarında, “PKK’yı koruma ve kollama” işlevini ifaya matuf bir takım konuşmalar geçtiğini tespit etmiş…
Ve hatta işin içinde, kendi uçağımızı düşürmek bile var ki, PKK’lılar rahat yol ala!..
Onbinlerce vatan evladının “şehitlik” mertebesine yükselmesine vesile olup, binlerce ananın gönlüne ateş düşüre!..
•
Öcalan İmralı’da yargılanırken, “Ben yaptım da bu işleri tek başına mı yaptım!.. Erkekseniz iç bağlantı meselesine girseniz ya!” mealinde laflar etmişti de… Mahkeme heyeti, “İç bağlantıya takılmanın gereği yok” hükmüne varmıştı!..
•
İç bağlantı, iç bağlantı!..
Dışarıyı hal kolay; gavur burada işbirlikçi bulmadıkça, dört dörtlük operasyon yapamaz!.. İçeriyi temizleyelim, dıştaki adamsız kalsın!..
Ha bu arada; Balyoz iddianamesi dün kabul edildi.
“Darbeye teşebbüs!..
Silahlı Terör örgütüne üyelik!..”
•
“Bağlantılar” çözülüyor…
Referandum geçsin, gerisi daha kolay gelir!.
Ya aklıma takıldı, bulursam soracağım:
Balyoz sanığı Çetin Doğan’ın referandum tercihi ne olacak?..
Devlet Bahçeli ve Emine Ayna gibi “Hayır” mı, benim gibi “Evet” mi diyecek acaba?..
DİSK’TİRİK MEVZULAR!..
Hak-İŞ Başkanı Salim Uslu ile DİSK Başkanı Süleyman Çelebi’nin tartışmasını izledik.
Uslu; “12 Eylül darbecileri yargılansın” derken…
Çelebi, referanduma ‘hayır’ diyeceğini, bir başka ifadeyle “darbecilerin yargılanmasına karşı çıkacağını” haykırıyordu!..
•
Ya dur; hatırlayamadım: 28 Şubat’ın beşli çetesi, hangi “sivil” toplum örgütlerinden oluşuyordu?..
Ve yine hatırlayamadım; 28 Şubat iradesi, hangi terör örgütünü “ikinci tehlikeliğe” terfi ettirmişti?..
Ve niçin terfi ettirmişti!..
•
Amma DİSK’tirik mevzular!...