Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Yoksulcu Kemal’in kemeri

Yoksulcu Kemal’in kemeri

Türkiye’nin yoksuldan, işsizden, kimsesizden ve fakir gurabadan haberi olmayan tek partisi CHP’dir. CHP milletvekilleri başta olmak üzere tüm ilçe ve illerdeki yöneticilerinin servetlerine bakılsa, hiçbirinin içinde yoksulluktan gelmiş tek kişi bulunamaz.
Türkiye’nin CHP ve benzeri partilerine ve aynı zihniyeti taşıyan köklü zenginlerine bakıldığında da yine içlerinde hiç sıfırdan zengin kimseye rastlanmaz. Pek çoğu devlet kasasından zengin olmuş kimselerdir. Bu zenginlikleri, Milli Şef (!) İsmet İnönü’nün halkı kıtlığa ve yoksulluğa mahkûm ettiği yıllardan başlar ve halen devam etmektedir.
Hayatında hiç dipçik görmeyen zenginlerin listesini çıkarın, karşınıza CHP zihniyetine mensup zenginlerden başka yine hiç kimse çıkmaz. Yoksulluk nedir bilmezler ama yolsuzluğun nasıl ve ne şekilde olduğunu millet malum çevrelerden öğrenmiştir.
CHP’nin başına tayin edilen Kemal adlı kişinin en büyük mahareti biliyorsunuz 10 aylık torununu sigorta ettirmesidir. Temcit pilavı gibi ikide bir bu meselenin gündeme geldiği söylenebilir. Böyle söyleyenlere hak veriyorum. Ama esas temcit pilavını onlar bilir. Ne kadar yalan, yanlış ve iftira yüklü mesele varsa, hep onlar gündeme getirirler.
Sık sık yoksulluktan ve işsizlikten dem vuran Kemal adlı şahsın, kemerinin fiyatını bilmeyen kalmadı, eski para birimiyle 400 milyonu aşkınmış. Esas bir de Deniz Feneri ile ilgili sahte olduğu belgelenen bir belgeye verdiği çok büyük miktarda para varmış ki mesele soruşturma safhasında olduğu için şimdilik orayı geçelim.
CHP zihniyetlilerin esas en büyük zenginliklerinden birisi de sürekli iftira atmaları ve yalan dolan ne kadar bilgi ve belge varsa, sahip çıkarak kamuoyu önünde yüzleri kızarmadan bangır bangır bağırıp çağırmalarıdır. Gerçi bu tür zenginlikler kime nasip olacağını iyi bilir.
İşte yine Deniz Feneri ile ilgili tamamen asılsız ve iftira yüklü bir haberin hikâyesi. Temcit pilavı nasıl olurmuş görelim. Deniz Feneri’nin konuyla ilgili açıklaması özetle şöyle:
“Necati Doğru 8 Eylül 2009 tarihli Vatan gazetesindeki köşesinde Deniz Feneri Derneği’ni, Ankara Hacıbayram Camii arkasındaki tarihi evlerden birinin restorasyon işini alan müteahhit firma gibi gösteren yalan ve yanlışlarla dolu bir yazı kaleme almıştı.
Ertesi günkü yazısında ise Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in açıklamalarına yer vererek kısmen düzeltme yapmış ve Deniz Feneri’nin tarihi evlerden birini yap-işlet-devret modeline göre tarihi kent projesi kapsamında, 29 yıllığına kullanmak üzere ihaleyle aldığını açıklamıştı.
Aradan yaklaşık bir yıl geçti aynı konu, aynı yanlış bilgi, çarpıtma ve karalamalarla tekrar tedavüle konuldu. İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi veren CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk (soyadı benzerliğinden dolayı utanıyorum. H.Ö), sanki Deniz Feneri müteahhitlik yapıyormuş ve Hacıbayram’daki tüm evleri restore ediyormuş gibi bir hava oluşturmak istemektedir.
Deniz Feneri Derneği müteahhitlik yapmamaktadır. Deniz Feneri Derneği Altındağ ilçesi Hacıbayram Mevkiinde bulunan 154 m2 1 adet tarihi evi üst hakkı olarak 29 yıllığına kullanmak üzere Ankara Büyükşehir Belediyesi’nden ihale ile almıştır.
CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk, İçişleri Bakanı Sayın Beşir Atalay’a yönelttiği sorunun cevabını derneğimizden öğrenmek isteseydi yahut söz konusu inşaat alanındaki herhangi bir işçiye sorsaydı, yukarıdaki bilgilere daha kısa sürede ulaşacaktı.
Bu sorudaki esas amacın; ‘bilgi sahibi olmak’ değil, siyasi rant elde etmek olduğu açıktır.
CHP yönetimine bir kez hatırlatırız ki, siyasi mücadelenizi siyasi rakiplerinizle yürütünüz; sırf siyasi rant elde etmek ve emellerinizi tatmin etmek için iyiliğin adresine saldırmayın. Deniz Feneri, 12 yıldan bu yana güzel ve insani işleri, doğru yöntemlerle ve aşkla yaptı. Aynı samimiyet ve kararlılıkla iyiliğe devam edecektir.”

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi