Türkçe konuşunca bizi döven olur mu?
Öyleyse “duble/dubleks-Trio/tripleks” ukalalığı yapacağımıza, ikili diyelim, çotanak diyelim...
Ama çotanak ne ki diyorsanız 3’lü, dörtlü, beşli fındık kozalarını bir inceleyin... İkiden fazla her nesnenin bir sapta birleşmesine çotanak denir... Hatta “Çotanak fındık yağı” vardır...
Peki nerden çıktı bu çotanak?
Kemal Kılıçdaroğlu, Devlet Bahçeli, Abdullah Öcalan ittifakından çıktı... Tabii yanlarda küçük sürgünlerde vardır... Mesela, Hüsamettin Cindoruk, Rahşan Ecevit gibi...
Ve Türkiye zor günler yaşıyor... Çotanak üyeleri dünyadan bi haber...
İnatçı ve faşizan tavrından dolayı Avrupa sosyalistleri CHP’yi resmen istihza etmeye başladılar... Sizden değil Sosyal Demokrat, lahana çorbası bile çıkmaz diyorlar... Bence haklılar...
Ulusalcı/Ohal’cı MHP ise has ortağının kalleşliğine kurban gidiyor... Baksanıza, darbelerin tutamağı 35. maddenin kaldırılması için Dersim’li Dandi bey teklif götürdü iktidara... O menhus madde kalkacak ve askerci çocuklar şapşallaşacaklar...
BDP’nin Baş Ağa’sı Abdullah Öcalan, “Hadi ortaklar şu Anayasa değişikliğini mayınlayalım” diye İmralı’dan emirler, ricalar uçuruyor...
Peki ne olacak?
Merak etmeyiniz, hiçbir şey olmaz... Kürt anaların doğurdukları çocuklar ilanihaye ölmeye programlanmış olamazlar... Ya öle öle azalırlar, ya da “yeter be” diyerek taş koyarlar Apo’nun tekerine... Biliyorsunuz azdan az gitse bile çok azalana kadar az biter...
Birtakım aklıevveller veya kurnazlar “Silahlar sussun, operasyonlar durdurulsun” diye çığlık atıyor... Var mı dünyada devletlerden kendi ordusunu silahtan tecrit eden... İsyancı eşkıya ile resmi orduyu aynı kefeye koyanlardan dürüstlük beklenir mi?
Türk askerinin son durumu içler acısı...
Haftasına varmadan baskın üstüne baskın yiyor... En güzide birliği dahi kendini korumaktan aciz duruma düşürülmüş...
Sebep belli:
Askere laiklik ve irtica dedikleri dindarlarla mücadeleden başka bir şey öğretilmemiş... Bu derece yoğunlaştırılmış laiklikten fayda görse Deniz Baykal görürdü...
Cumhuriyet generallerinin gözleri “irtica ve mürteci” avında... Amma ne var ki hep kendileri avlanıyorlar... Çünkü meydanda ne mürteci var, ne irtica...
Lafa bak lafa:
Teröristler gece karanlığından faydalanarak baskın yapıyorlar karakollara ve baskından sonra gece karanlığından faydalanıp kaçıyorlar...
Gülerler adama...
Eee sen ne yapıyorsun komutanım... O gece karanlığından biraz da sen faydalansan olmaz mı?
Akabinde medyamız heyheyleniyor:
“Geniş çaplı operasyon başlatıldı...”
Çok dinledik bu geçersiz hikâyeyi... Geniş çaplı operasyonlardan netice alındığını duyan yoktur...
Bir de “bağımsız yargı” var ki, düşman başına...
Mehmet Haberal’ı tahliye etmediniz diye Yargıtay 4. Dairesi olacak galiba, 9 Ağır ceza hakimine tazminata hükmedilmiş...
Bağımsız adalet dedikleri herhalde bu olsa gerek...
Bir Mehmet Haberal için 9 kendi meslektaşlarını tazminata mahkûm eden yargı acep başka nerede var?..
İşte bu acayiplik için Anayasa oylamasında EVET oyu vermek farz oluyor...
ABD Türkiye’ye yeni büyükelçi atayacak...
Senatoda konuşan büyükelçi adayı Ricciardone resmen, alenen hem de hiç utanmadan-sıkılmadan İsrail elçisi gibi konuşuyor... Sanki Amerika’nın değil, İsrail’in elçisi coni...
Yarın Türkiye’ye geldiğinde bizden büyükelçiye, büyükelçiden bize yağlama/yıkama ve övgü dolu yalancılıklar akıp gidecek...
Yahu bu Amerika ne iğrenç, ne alçak bir millet ki beş paralık bir İsrail için yemediği halt, sergilemediği edepsizlik kalmıyor...
NOT:
Ey Ulusalcı/Ohal’ci, sıkıyönetimci, askerci ve dahi cenaze milliyetçisi parti, siyaset sizi kör ve sağır mı etti ki “hayırcı” çotanak içinde yer alıyorsunuz?
=========
Çakma siyaset çıktı, yazı-tura silindi
Güllerde renk kayboldu, sarı-kara silindi
Canım/gözüm ciddiyet nerelere kaçtın sen
Bak defteri kebirden kaç farfara silindi.