Hukuk mücadelesi
Mücadeleler sadece devletler arasında olmamıştır. Aynı ülkede iktidar-halk dikta ve vesayet rejimine karşı da demokrasi mücadelesi olmuştur. 12 Eylül 2010 referandumu AK Parti için güvenoyu değildir. Halk ile imtiyazlı oligarşik zümre arasında hukuk mücadelesidir.
Bu referandumu AK Parti iktidarı için güven oylamasına dönüştürmek bir nevi kumardır. “Evet” çıkarsa “Hayır” diyen partiler için hezimet sayılır. Ramazan-ı şerif boyunca iftar çadırlarında “Neden Evet?” olduğu vatandaşlara anlatılacak. Bu AK Parti için avantaj CHP ve MHP için aleyhte bir durum olacaktır. Aynı görüşte olan partiler sırf Başbakanın başarısını kıskandıkları için “Hayır” diyeceklerdir. Hayır diyenler AK Parti iktidarının başarılarını çekemedikleri için 12 Eylül darbesini ve vesayet rejiminin savunucuları durumuna düşmüşlerdir.
Yılmaz Öztuna yazısında “Uygulamada ne monarşi ne de cumhuriyet anayasamız demokrasi ve liberallik sağlayabildi. Devletin ön plana çıkarılarak milletin devlet emrine verildiği anayasamızda halk iradesine karşı çekingenlik ve şüphe hakimdir.”
CHP sol olmayan sol partidir. CHP kuruluşundan bu yana halk için bütünleşmemiştir. Her zaman halkın milli ve manevi değerlerinin, ekonomik huzurunun karşısında olmuştur. Referandum ile halk istikbalini, geleceğini ve huzurlu yaşama hakkını oylayacaktır. 43 yıl önce Türkiye’nin nüfusu Avrupa’nın 9. sırasında idi. Bugün Rusya Federasyonu ile Almanya’dan sonra 3. sıradadır.
YAŞ kararlarıyla TSK’dan atılan subaylardan olan Prof. İskender Pala gibi binlerce isim gasbedilen hakları için hukuki süreç başlatacaklarını söylüyor. Ama CHP ve MHP bunların mağduriyetlerinin devamını ısrarla istiyorlar.
Referandumda Evet çıkarsa 12 bin hakim ve savcı da HSYK seçimleri için sandığa giderek oy kullanabilecek. Ama CHP ve MHP 12 bin hakim ve savcının haklarının karşısındadır.
Muhsin Yazıcıoğlu’nun vefatının ardından seçimleri ertelemek için sahneye konulan oyunu deşifre eden BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu referandum öncesinde de tarihi uyarılarda bulundu. Topçu; “Terör örgütü, özgürlükleri genişletecek bu atılımlardan rahatsız. Milleti korku kıskacı altına almak için terör olaylarını tırmandıracaklar” dedi.
16 Nisan 1971’de 11 ilde, 12 Eylül 1980 öncesinde 22 ilde sıkıyönetim vardı. Ve günde ortalama 25-30 kişi öldürülüyordu. O günlere dönmemek için 12 Eylül 2010’da “Evet” denilmelidir.
Anayasa paketinin muhatabı partiler değil, 73 milyon vatandaştır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.