Mustafa Özcan

Mustafa Özcan

Mullen, Nejad’ı doğruladı mı?

Mullen, Nejad’ı doğruladı mı?

Zımni bir Nejad, Mullen atışması mı var? Zira, İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad, ABD ve İsrail’in 3 ay içerisinde en az iki ülkeye saldırı planı yaptıklarını ileri sürmüştü. Nejad’ın bu ülkelerden kastının Lübnan ve İran olduğu tahmin ediliyor. Bu tür açıklamalardan sonra muhatap ülke genellikle niyetini gizler veya iddiaları yalanlar. Ama bu defa öyle olmadı ve aksine, ABD Genelkurmay Başkanı Mullen adeta niyetlerini teşhir eden bir şekilde ve ciddiyetlerini ortaya koymak için İran’a saldırı niyetlerinin olduğunu doğruladı. Açıklamalar adeta bir restleşmeye dönüştü ve Mullen adeta, Nejad’a ‘Aklını başına devşir’ mesajı gönderdi.
Irak konusunda daha önce zımni olarak anlaşan taraflar nükleer program noktasında inatlaşıyorlar. En azından zahiri görüntü böyle. Bundan dolayı da, ABD niyetlerini açık ediyor. Elbette bunu caydırıcılık adına yapıyor. İran’ın da kendisine göre caydırıcılığı var. Baştan beri İran’ın karşılığı belirsiz ve yıkıcı olacağından dolayı Tahran, ABD’nin kendilerine yönelik açık bir saldırıda bulunamayacağını düşünüyor ve rahatlıyordu. İlginçtir, Nejad, Gazze olaylarından sonra (2008 sonu 2009 başı) bir süre eski konuşma üslup ve tarzını terk etmişti. Bununla birlikte, bu dönemde aksine nükleer program üzerine yoğunlaşmışlar ve uranyum zenginleştirme derecesini yüzde 20’lere çıkarmışlardı. Bu ise Batılıların kuşkularını artırdı ve böylece taraflar arasında yeni bir gerilim alanı oluştu. Tahran Türkiye ve Brezilya üzerinden yeni bir manevra yaptı ve belki de zaman kazanmak istedi. Daha önce benzeri bir anlaşmayı Ekim 2009’da muhatap organ olan Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu ile imzalamaktan son anda vazgeçmişti.
¥
Son günlerde ise İran bu hususta alttan almaya başladı ve yeni üslup değişikliğinden sonra ilk kez Nejad, ABD ve İsrail’in muhtemel saldırı planlarından bahsetti. Mullen de hiç eğip bükmeden Nejad’ın iki saldırı planı iddialarını doğrulamış oldu. Halbuki, Mullen İran’ın vurulması iddiaları gündemle geldiğinde veya İsrail’in niyeti belirginleştiğinde ‘üçüncü cephe açmaya niyetimiz yok’ diyen adamdı.
Lakin son dönemde Cumhuriyetçi ağırlıktaki Temsilciler Meclisi silah kullanmak da dahil İsrail’in kendisini savunmasına yeşil ışık yakan bir yaklaşımı benimsedi. Kongre, Obama’nın ensesinde. 1553 sayılı karar İran’a askeri saldırı noktasında İsrail’e açık bir destek ve çek veriyor. PressTV’nin haberine göre, Kongre İsrail’e bütün tedbirler meyanında askeri güce başvurma seçeneğinde de destek vermiş bunuyor. Dolayısıyla Ahmedinejad iki savaş ihtimaliyle ilgili sözlerini bu verilere dayalı olarak söylemiş olmalıdır. Bununla birlikte, İran savaş ihtimalini uzak bir ihtimal olarak görüyor. Bunun iki nedeni var, Birincisi: İran savaş çıkmaması noktasında ABD’nin sağduyusuna güveniyor! İkincisi, İran askeri savunma kapasitesine ve yeteneklerine güveniyor ve bunun yeteri kadar caydırıcı olacağını düşünüyor. Tahran, ABD’nin İran’a saldırarak Ortadoğu’nun iyice karışmasına ve kontrol edilemeyecek noktalara gelmesine neden olmak istemeyeceğini tahmin ediyor. Dolayısıyla son kertede Amerikalıların akıllı insanlar olduğunu ve sağduyularına güvenmek gerektiğine inanıyor. Tabii bu sadece bir iyimserlik.
¥
ABD Genelkurmay Başkanı Oramiral Michael Mullen, ABD’nin İran’a karşı bir saldırı planı bulunduğunu, ancak saldırının pek iyi bir fikir olmadığını düşündüğünü söyledi. NBC televizyonunun “Meet the Press” programında konuşan Mullen, askeri bir müdahalenin ihtiyaç durumunda bir seçenek olarak masada durduğunu ifade etti.
İran, ABD Genelkurmay Başkanı’nın “İran’a saldırıya ilişkin bir plana sahibiz” şeklindeki ifadelerini cevaplayarak, “mukabelemiz sert olur” uyarısında bulundu. İrna ajansının haberine göre, İran Devrim Muhafızları Komutan Yardımcısı Yedullah Javani cevaben şunları söyledi: “Amerikalıların küçük bir hatası, Basra Körfezi’nin güvenliğini zora sokar.” Javani sözlerini şöyle sürdürüyor, “Basra Körfezi stratejik bir bölge. Bu bölgenin güvenliği tehlikeye sokulursa, onlar da kaybeder, ayrıca mukabelemiz de sert olur.” Dolayısıyla böyle bir savaşın ‘kaybet kaybet’ anlamına geleceğini ifade etmiş oluyor. ABD’nin de böyle bir denkleme girmeyeceğini düşünüyor. Mullen’in konuşmasına rağmen Amerikalılar yeni bir şey söylemediler. Yalnız öncekilerden daha açık konuştular. Bu açık konuşma yeni bir aşamanın habercisi mi bunu da olayların dili çözecek.



Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Özcan Arşivi