Son rütbe: Bodrum sâkinliği!
Vatan şairi Namık Kemal “Mevt ise son rütbesidir askerin!” diyor...
“Mevt”, yani ölüm; yani şehadet...
Rütbesi şehadet olan askerler, YAŞ üyeleri arasında da bulunabilir mi?
Yoksa onların son rütbeleri bir tatil kasabasında mükellef bir villanın sâkini olmak mı?
En azından Türk ordusunda en yüksek rütbeye ve makama ulaşmış olan İlker Başbuğ için bu böyle...
Bodrum’daki villanın hesabı, ucuzdu pahalıydı, kendini ilgilendirir.
YAŞ, askerî oligarşinin racon kurumu. Orgeneraller, kimlerin yükseleceğine karar verdikleri gibi, kendilerinin geleceği ile ilgili olarak da ahkâm kesiyorlar.
Neden YAŞ var?
Türkiye’nin silahlı oligarşisinin iç çatışmalarını ortadan kaldırmak, terfi ve tayinleri, ön kabullerle belirleyerek yüksek seviyedeki kişiler arasında husumeti önlemek!
“YAŞ kardeşliği” silah arkadaşlığının da üstünde bir kardeşlik!
Dayanışmanın en babası, hatta en paşası burada gösteriliyor!
Hükümetin elini bağlamak için istifa kararı alınabiliyor mesela. Keşke bu istifa bir kişi ile sınırlı olmasa da, ordunun tepesi genç ve dinamik paşalarla tezyin edilebilseydi!
YAŞı hayli geçmiş komutanlar YAŞ’ta bir araya geliyor ve racon kesiyorlar.
Bu raconu eskiden de kesiyorlardı; kimsenin sözü, lâfı olmuyordu. “Racon bu, yersen!” diyorlardı.
Hele zavallı Necdet’in Çankaya sâkini olduğu zamanlar bunlara karşı çıkmak mümkün değildi. Atatürkçülükdü, laiklikdi, bilmem neydi diyerek işi bitiriyorlardı.
O yüzden cumhurbaşkanlığı seçimlerini etkilemek için ellerinden geleni yaptılar, “e muhtıra” bile yayınladılar.
Çünkü cumhurbaşkanı ile başbakan aynı çizgide olursa, YAŞ’ın hükmü beş paralık olabilirdi.
İşte o günleri YAŞıyoruz.
Demokrasimiz bir YAŞına daha girdi!
Onyıllardır YAŞ yerlere yatırılan siyaset, keçesini YAŞ’tan kurtarmak üzere!
Bu Başbuğ’un son YAŞ’ı, çünkü YAŞ haddinden emekli olacak! O yüzden YAŞ yere yatmak istemiyor. İki yıllık Başbuğ dönemi, ordunun itibar zedelenmesi yaşadığı bir dönem. Başbuğ itibar zedelenmesini “bu silah değil boru” gibi ilginç çıkışlarla önlemeye çalıştı.
Sonra onların boru olmadığı anlaşıldı!
Kağıt parçası dediği, ıslak imzalı vesika çıktı!
Bütün bunlar bertaraf, bugünlerde yüksek kademe, ne heron sorularına cevap veriyor, ne sınır güvenliğini dert ediyor, ne alt üst oluşları kafasına takıyor.
Orhan Veli hesabı,
Bir elinde cımbız, bir elinde ayna
Umurunda mı dünya!
Bu YAŞ’ta Başbuğ’un son terfiini alacağı malûm. 31 Ağustosta “Bodrum sâkini” rütbesini ihraz edecek! Genelkurmay başkanı iken bulamadığı huzuru bu son mertebesinde ondan esirgeyenler utansın!
Bu raddede Namık Kemal’in “Arş yiğitler vatan imdadına!” mısraını söylemenin âlemi var mı?
Başbuğ’un gideceği yere, bizim çok meşhur bir marşımızla gitmek istemesi normal karşılanmalı:
YAŞlı gittim şen geldim
Aç koynunu ben geldim
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.