Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Sarılıp ağlıyorum

Sarılıp ağlıyorum

16 yaşında özürlü bir oğlum var. Oğlum konuşulanları tekrar ediyor ve akşama doğru bitkin düşüyor çok yoruluyor. Bir anne olarak onun için üzülüyorum ama yapılacak bir şey yok. Oğlumun işittiklerini sürekli tekrar etmesi etraftaki insanları da rahatsız ediyor, o yüzden fazla bir yere çıkmıyorum.

Evde sıkılıyoruz ve gündüzleri oğlumla birlikte bahçede oturuyorum. Ama mahallenin gençleri beni çileden çıkarıyor. Bahçenin etrafında toplanıyorlar ve oğluma küfretmeyi öğretiyorlar, geçen kadınlara laf attırıyorlar... Bu benim çok gücüme gidiyor, oğluma sarılıp ağlıyorum. Bir anne olarak vicdan azabı çekiyorum ve kendimi kötü hissediyorum. Hatta bazen keşke doğurmasaydım diyorum... Tavsiyelerinizi bekliyorum. F. E.

Gri renkler de var

Yaşadığımız acılar karşısında hep keşke deriz. Ama bilinen bir gerçek var ki, hayatın bütün renkleri beyaz değil. Yani, hepimizin hayatında biraz acıdan biraz neşeden vardır. Bu nedenle öncelikle yaşadığımız durumu kabul etmek ve buna rıza göstermek gerekir. Rıza göstermek yaşadığımız kaygıyı ortadan kaldırabileceği gibi zihnimizdeki soru işaretlerini silecektir...

Özürlü bir çocuğa sahip olmak yorucu bir yolculuğa çıkmak gibidir. Yanınızda hiç büyümeyen bir çocuk vardır ve her daim ilgiye muhtaçtır. Ama Yüce Yaratıcı, bu çocuklara bir sevecenlik ve annelerine de yoğun bir şefkat duygusu veriyor. Bütün bunlar sizinle çocuğunuz arasındaki ilişkileri düzenliyor ve ona hiç tereddüt etmeden sevgiyle bakıyorsunuz.

Çocuğunuzla dalga geçilmesi gerçekten sizi üzüyor. Hatta bu konuda biraz da vicdan azabı çekiyorsunuz. Lütfen bu konuda kendinizi suçlamayın, yaşadıklarınız konusunda bir suçlu da aramayın, yukarıda da ifade ettiğimiz gibi hayatın çeşitli renkleri var, sizin payınıza da bu düşmüş. Burada yapabileceğiniz en etkili şey dua ile Allah'tan sabır istemek olmalıdır.

Size oğlunuzla dalga geçen gençleri yanınıza çağırmanızı ve onlara özürlülerle ilgili bilgi vermenizi ve onlarla tanışmanızı tavsiye ederim. İnanıyorum ki, özürlülerle ilgili duygu ve düşünceleri değişecek onların da insanlık tarihinde tıpkı kendileri gibi yaşama haklarının olduğunu düşüneceklerdir.

Terk edip gitti
10 yıl önce bir evlilik yapmıştım. Bu evliliğimden iki çocuğum oldu. İki yıl önce de eşim bir bayanla evlendi ve bizi bırakıp gitti. Şimdi biri dokuz diğeri altı yaşında iki çocukla yapayalnız kaldım. İnanın Fatma hanım iki yıldan beri aramadığım iş kalmadı. Ama her yerde üniversite mezunu istiyorlar. Keşke okusaydım, yaşadıklarımdan sonra kızların eğitim almalarının erkeklerden daha önemli olduğunu düşünmeye başladım. O yüzden iki kızımı da okutmayı düşünüyorum. Birkaç ay önce bir hastanede temizlik elamanı olarak işe başladım. Akşamları da evde el işi yapıyorum. Kıt kanaat geçinmeye çalışıyoruz. Köşenizde kız çocuklarının okumaları ve bir meslek edinmeleri konusunda bir şeyler yazarsanız sevinirim. G. E.

Atlatmışsınız

Bahsettiğiniz türden sorunlarla mücadele eden ve yaşadığı bütün zorluklara rağmen çocuklarına kol kanat geren annelerin hayatlarını okuduğumda inanın sizlerin ne kadar güçlü olduğunuzu görüyorum. Eşi tarafından terk edilen kadın, kendini değersiz hissedebilir ve bu süreçte duygularını ifade edebileceği yaşadıklarını paylaşabileceği kimselere ihtiyaç duyabilir. Ama anladığıma göre, artık olayı kabullenmiş ve hayatınıza kaldığınız yerden devam etmeye karar vermişsiniz. Burada yapabileceğiniz en doğru şey, çocuklarınızla birlikte hayatta kalmaya çalışmak ve birbirinize destek olmaktır. Bunun için ilk adımı atmış ve iş bulmuşsunuz. İşinize motive olmaya çalışın ve çocuklarınızla iyi ilişkiler kurmaya gayret edin.

Sizin de ifade ettiğiniz gibi, toplumdaki yaygın anlayışa göre, evin geçimi erkeklere ait olduğundan meslek edindirme konusunda kızlardan çok erkekler dikkate alınıyor ve onlara destek sağlanıyor. Ancak günümüzde bu ayırım artık kalkıyor,üniversiteler, kurslar, eğitim veren kurumlar artık herkese açık. Bu konuda çocuklarımızı inancından taviz vermeyecek şekilde bir alana yönlendirmek ve meslek edinmelerine yardımcı olmak gerekir. Ancak bu noktada onların yetenekleri ve ilgi alanları da dikkate alınmalıdır. Yaşadığınız sorunları bizlerle paylaştığınız ve sorunlarınızın çözümü noktasında gerekli mücadeleyi verdiğiniz için sizi tebrik eder başarılar dileriz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi