Bana bir mail geldi. Çok ilginçti. Sizinle paylaşmak istedim.

Özet olarak diyordu ki: “Kürdistan İslam Alimleri Fetva Kurulu, Dünya İslam Alimleri Birliği'nin İstanbul'da Kuzey Kürdistan'daki Kürt hareketinin (neden PKK diyemiyor?C.N.)"terörist" olarak tanınmasını ve ona karşı cephe açılmasını protesto etti.

Türkiye'de sayıları 20 milyonun üzerinde olan Kürtlerin hakları Türk hükümeti tarafından ellerinden alınmış, İslam şeriatına göre de hakları çiğnenmiştir.

Kürdistan İslam Alimleri (Zanyarên Îslamî yên Kurdistanê - ZÎK) Fetva Kurulu, yayınladığı bildiride, "Kurulumuz, Yusuf Karadavi başkanlığında 25 Haziran'da toplanan Dünya İslam Alimleri Birliği'nin İstanbul'daki toplantısından sonra yayınladığı bildirisinde, Kuzey Kürdistan'daki Kürt hareketinin "terörist" olarak gösterilmesi üzerine bildiriyi ele almak üzere toplandı" deniliyor.

ZÎK'in bildiride işaret edilen noktaları onaylamadığının belirtildiği açıklamada, İslam'ın emirlerinin tekrar gözden geçirildiği ve şu sonuçlara ulaşıldığı belirtiliyor:

- Türkiye'de sayıları 20 milyonun üzerinde olan Kürtlerin hakları Türk hükümeti tarafından ellerinden alınmış, İslam şeriatına göre de hakları çiğnenmiştir. Bu nedenle haklarını elde etmek için yürütülen mücadele meşrudur.

- Türk Devleti, Kürt halkının varlığını kabul etmemekte ve Kuzey Kürdistan'da Kürt hareketinin barışçıl çözüm çağrılarına da kulak vermemektedir.

- İslam'ın şartlarına göre her Müslüman haklıdan yana tavır almalı ve haksızlığa karşı durmalıdır.

- Dünya İslam Alimleri Birliği'nin bildirisi, haksızlığa arka çıkması ile İslami ilkeler ve izahatlara zıttır.

- Dünya İslam Alimleri Birliği Başkanı Yusuf Karadavi, birliğin İstanbul'da gerçekleştirdiği 3. toplantısında, tüm Müslümanlara Erdoğan'a destek olmaları çağrısı yapmıştı. Yusuf Karadavi tövbe etmeli ve sözlerini geri almalıdır.

- Her Kürt'ün, Kürt özgürlük hareketini destekleme hakkı vardır ve hareketin kendisi de barışçıl ve demokratik çözümden yana olduğunu ifade etmiştir.

Bu maili alınca epey güldüm. “Kuyruklu Yalan” dedikleri bu olsa gerek. Sonra bunlara bir cevap vermem gerekir mi diye düşündüm. “Emr-i Bilma’ruf, nehy-i anilmünker” ilkesince kendimi sorumlu sayarak şu maili yazıp gönderdim:

“Bu kadar da palavra olmaz.

Marksist, leninist, sosyalist, laik bir hareketin şeriatla ne alakası var? PKK'nin davası İslam mı? Güldürmeyin kendinize. PKK önce müslüman olsun, sonra fetvaya burnunu soksun.

Ve de şu alimlerinizin bir adını verin hele, görelim kim imiş. APO mu? Karayılan mı?”

Onlara bu kadar yazmak yeterdi. Sonra düşündüm, Allah bilir bu posta daha kimlere gitmiştir. Buradan da bir cevap vermeyi uygun buldum. Aslında PKK buna değmez, ama bazı Müslüman kardeşlerimize fayda verebilir. Amacım kafası karışık kardeşlerimize bir katkı sunmaktır.

Biz burada bu konuda birkaç yazı yazmıştık. Onlardan üçünün başlığı şöyle: “Gavurun Ekmeğini Yiyen” PKK”. “PKK’ya Lanet Kürtlere Muhabbet ve Destek”. “PKK Cehennemdir”. Hemen aşağıdan bakılabilir.

Bilindiği gibi PKK içte ve dışta Müslümanların düşmanlarının taşaronu bir terör örgütüdür. Onlar adına Müslüman kanı dökmekte, Müslüman canı yakmaktadır. Allah Teâlâ’ya ve ahirete iman eden hiçbir müslümanın PKK’ya sempati ile bakması, hele hele destek vermesi asla mümkün değildir. Bu hatayı yapan Müslümanların yeniden düşünüp derhal tövbe etmeleri ve iman açısından durumlarını değerlendirmeleri gerekir.

Neden mi?

Yazımız çok uzun olacak.Bunun sebeplerini öbür yazıya bırakalım mı?