Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Bu kadar çok sigara içen hanım görmemiştim

Bu kadar çok sigara içen hanım görmemiştim

Hemen belirteyim ki; kimseyi sigara içiyor diye kınamıyorum. Bugüne kadar neyi ve kimi kınadıysam başıma geldi, artık dersimi aldım, kınamıyorum.
Sigara niye içilir? Ya dertten, ya zevkten. Şimdi bu söylediklerime karşı çıkanlar olacaktır. Olsun. Önceki gün Eskişehir/Bozüyük tarafına gidip geldim. Yollar ve otobüsler güzel olduğu için seyahate mümkün mertebe otobüsle gidip geliyorum. Pek de hoş oluyor.
Ege ve Akdeniz’e giden güzergâhın en zorlu kısmı, Bozüyük Adapazarı arasıydı. Otobüsler ve kamyonlar için büyük bir azaptı o yol. Şimdi otoban olmuş ve maşallah kaymak gibi. Bu sebeple özel arabayla gitmek hiç akıl kârı değil.
Sabah Eskişehir’e giden bir otobüse bindim, sayabildiğim kadarıyla 25 civarında yolcu vardı ve çoğunluğu hanımdı. Otobüs Dudullu’dan hareket etti ve İzmit’te durup yolcu aldı. Kaptan yolcuları ikaz etti. “Sayın yolcular beş dakikamız var, lütfen yerinizden kalkmayınız” dedi ama dinleyen kim, üç beş hanım patır patır otobüsten indi ve sigaralarını yaktı.
Benimkisi saflık biliyorum, Ramazan günü erkeklerin sigara içmesi normal sayılır da hanımların pek sayılmaz diye geçti aklımdan. Neyse bizim yolcuların sigara içişini izlerken, diğer yolculara gözüm takıldı. Allah Allah başka yönlere gidecek yolcuların içinde de yine en çok hanımlar sigara içiyordu.
Galiba yaşımın olgunluk dönemini aşma devresi olduğu için pek garipsedim. Neyse otobüsümüz hareket etti. Otobüs görevlisi, içecek arabasını öne getirdi ve herkesin ne içeceğini sormaya başladı. En önde oturduğum için bana da sordu. İçmesem ayıp olacak gibi geldi ama oruçlu olduğum için teşekkür ettim.
Diğer yolculara sormaya başladı, herkes tercihini söyledi. Koca otobüste yapayalnız kaldım. Yine kimseyi oruç tutmuyor diye kınamıyorum, aman yanlış anlaşılmasın. Oruç emri benim değil, Allah’ın emri. Dolayısıyla kul olarak ben kendi işime bakarım.
Epeyce yol aldıktan sonra Pamukova’da mola verdik. Otobüs durur durmaz, patır patır yine hanımlar döküldü aşağı ve herkes sigaraya sarıldı. “İyi ki de Başbakan bu manzarayı görmüyor” diye geçti içimden.
Aynı dakikalarda bir başka şehirlerarası otobüs geldi, onda da yine insanlar koşa koşa inip aynı şeyi yaptılar. Meslek hastalığım tuttu, sigara içenlerin karakterlerini ve beden dillerini incelemeye başladım. Sonuç bana kalsın, yazarsam yanlış olur, belki kul hakkına girer. Ama şu kadarını söylemeliyim. Sigara içenlerin çoğu kendinden kaçan tiplerdi.
Mola süremiz bitti, tekrar yola koyulduk. Bilecik otogarına girdik. Yine aynı koşuşturma; hızlı inişler, geç binişler, bir de sigarayı söndürüş biçimleri var ki, otobüsün kapısının önünde sigaraya ayağını basan koltuğuna geçiyordu. Bu garajda da diğer bekleyen yolculara baktım, yine kadınlı erkekli herkesin elinde ve ağzında sigara vardı.
Bilecik otogarından öndeki boş bir koltuğa ihtiyar bir nine bindi. Hareket ettik, görevli eski ve yeni yolculara ikramlarda bulunmak üzere “Ne içersiniz” diye sormaya başladı. Benim ihtiyar ninem de utana sıkıla sessizce asitli bir içecek istemez mi, bakakalmışım. Garipsediğimi fark etti ve kısık bir sesle açıklama yaptı.
“Eskişehir’e gidiyorum, oradan da başka yere geçeceğim, bugün niyetlenmedim” dedi. “Estağfirullah teyzeciğim” dedim. “Tabii ki seferi olmak hakkın” diye teselli ettim ama kendisi gibi herkesin yiyip içtiğini görünce, galiba vicdanı el vermedi ki içmekten vazgeçti.
Tekrar söylüyorum, kimse kimsenin özel hayatının bekçisi değil. İşin garibi dönüşte de yukarıda anlattığım aynı manzaraları yaşadım. Doğrusu hanımların bu kadar çok sigara içtiğini bilmiyordum. İstanbul’da normal geliyor da Anadolu’da pek normal gelmiyor.
Eskiden örtü takınan hanımların sigara içmesine de çok şaşırıyordum, artık normal karşılıyorum. Yalnız bu iş, toplumumuzda ailenin çatırdadığının çok açık bir göstergesidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi