Cuma, ramazan, İş Bankası ve Pakistan
Pakistan’a dair bir şey demeye gerek var mı? Sular altındaki bir ülkenin çaresizliğin en beterine maruz kalmış çoluk-çocuk, yaşlı ve kadınlarını, imkânsızlıktan kıvranan babalarını görüyorsunuz.
Muhtemeldir ki o görüntüler siz sofra başındayken ekranlara geliyor.
Siz iftardasınız.
Siz sahurdasınız.
Siz davettesiniz.
Siz şölendesiniz.
Fakat bir millet boğuluyor bir millet dehşet verici tabiat şartlarıyla boğuşuyor. Onların insan olması yeter. Ancak hem insan, hem de dindaşın. Dindaşın olması yeter. Ama hem dindaşın hem kara gün dostun.
Yeryüzünün neresinde olursa olsun Türkler, Pakistanlı kardeşlerine maddeten ve manen, para, iktisadi varlık ve dualarıyla destek olmalıdır.
Fatih’te bir cami vardır, ismi ‘Sanki Yedim Camii’.
Bu camiyi yaptıran zat, ‘sanki yedim’ diyerek biriktirdiği parayla cami inşa etmiş. Bir cami her devirde büyük parayla meydana gelir. O zat, canı baklava istese kendi kendine ‘sanki yedim’ der ve kaç para ise onu bir tarafa ayırırmış. Böyle böyle birkaç yıl içinde bir cami parası toplamış...
Selin perişan ettiği Pakistan’ın birkaç yıl beklemeye tahammülü yok. Şimdi herkesin ‘sanki yedim’ demesi gerekiyor. 9 yaşındaki çocuk kumbarasını 90 yaşındaki yaşlı çıkınını yoklamalı. Teklifimiz şu:
Bu ramazan ayında, bu sevapların sağanak sağanak yağdığı zamanlarda herkes maaşının onda birini Pakistan’a yollasın. Kimse maaşının onda birini bağışlamakla hiçbir şey kaybetmeyecektir.
Bu teklifimiz vatandaşlara.
Diğer taraftan şirketlerimiz var. Onların da fedakârlık günlerindeyiz.
Peki İş Bankası ne, o niye yazının başlığında?
Herkesin Pakistan’a yapacağı yardım bir iyiliktir.
İş Bankası ise bu yardımı yapmakla mükelleftir.
Niçin?
İstiklal Harbimiz, Anadolu’da Milli Mücadele devam ederken Hind/Pakistan Müslümanları aralarında para toplayarak, kadınlar bileziklerini vererek elde edilen ciddi meblağı Anadolu’ya Mustafa Kemal Paşa’ya yollamışlardır. İş Bankasını kuran sermaye bu paradır. Bu itibarla bugün de bu güçlü bankamızın esaslı bağışlarla bu mağdur halka elini uzatması gerekir.
Haydi Türk milleti! Önder ol! İslam âlemini harekete geçir.
Ümmet damarı işlerse bu sular çabuk atılır.
Sanki yedik!
Sanki giydik!
Sanki aldık!
Vatandaşımız, şirketimiz ve bankamızla kardeşlerimizin yanında yer alalım. Kardeşlerimiz, şu mübarek günlerde daha fazla acı hissetmesinler.
Sadece Pakistanlı anne ve çocuklar ağlamasın.
Bir damla gözyaşı da siz dökün.
Acıyı paylaşın, ekmeğinizi bölüşün.
Kim ki bu yazıyı okur da yardımda bulunursa onlar iki cihanda da darlık yüzü görmesin...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.