Abdurrahim Karakoç

Abdurrahim Karakoç

Devletimiz muktedir olabilse

Devletimiz muktedir olabilse

Muktedir devlette uyum, ahenk önde gelir...
Demokrasi güzeldir amma herkesin saçmalaması, çığırdan çıkması demokrasinin şartlarından değil ki...
Türk demokrasisini basit polemiklerle dejenere etmeye hiç kimsenin hakkı yoktur...
Evet, çok büyük, çok ünlü, çok akıllı, çok maharetli büyüklerimiz sebil maşallah... Hiç kimse burnundan kıl aldırmadığı gibi muhatabının burnunu yere sürtmenin mücadelesini verdikleri malum...
Beni yetkili kılsalar...
İlk başta sayın Recep Tayyip Erdoğan’a şiir okumayı yasaklarım...
Bilmiyor okuduğu şiirin kime ait olduğunu...
Şiir okuya okuya şair mi olacak, şiir hafızı mı, hayretle seyrediyorum...
Eğer Başbakan olmasaydı, şimdiye kadar okuduğu şiirlerden dolayı 365 yıl hapis cezasına çarptırırdı saygın hukukçularımız...
Başbakan zırt-pırt şiir mi okur Allah aşkına?
Bana “demokrasi düşmanı” deseler de, yasaklardım Başbakan hazretlerinin şiir okumasını...
Bırak şu gümüşlü zurnayı, senin başka işin mi yok?
Dersim’li Kemo Dede’nin sallamalarını da yasaklardım...
Altıoklu Önder abimiz olmasa her gün yüzlerce çam devirecek, yolu yolağı kapatacak...
Ayriyeten komedi artistleri gibi şapkalar giymesini, kaşkoller taşımasını da yasaklardım... Çünkü hiçbiri yakışmıyor, gülünç durumlara düşürüyor kendisini...
Dün Burdur’da eline bir yapraklı pancar vermişlerdi, başladı pancar üzerine racon kesmeye...
“Beni Başbakan yaparsanız pancar haklarını korumaya söz veriyorum” taahhütünde bulundu...
Yahu Dede, kimse kimseyi pancar haklarını, turp haklarını korusun diye Başbakan yapmaz...
Fırsat verilse Britanya adasını Munzur vadisine getirmeye de söz verecek... Güldürüyor dinleyenleri... “Ben Nasreddin hocanın torunuyum” demesine hangi kurbağa gülmez ki?
Madem Nasreddin Hoca torunusun, o zaman iğreti kasket giyeceğine sarık bağla başına...
Devletin başına gelmek için taraftarlarıyla birlikte kıvrım kıvrım kıvranan Devlet Bahçeli’ye de bir iyilik yapmak geçiyor aklımdan...
Devletin başına Devlet’i kondurur, bilahere onun adına, emrine göre ülkenin dört bucağına yüzlerce “hain üretme” fabrikaları kurarım...
Başka türlü tehditvari el sallamaları önlemek mümkün değil...
Şu sıralar çok dertli görünüyor...
Çünkü, şehit cenazeleri milliyetçiliği artık prim yapmaz oldu...
Nuh Nebi zamanından kalma üç/beş slogan ile devletin başına Devlet gelebilir mi? Bence gelemez...
Anayasa değişikliğine niçin “hayır” diyeceklerini dahi halkımıza izah edemediler...
Sahi siz duydunuz mu muhalefetin hangi sebepten dolayı Anayasa değişikliğine “hayır” diyeceğini...
Ben duymadım...
Şiirci Başbakan’a laf yetiştirmekten zihinleri çalışmıyor galiba muhalefet büyüklerinin...
Adam gider bu işlerin bir numaralı kompetanı olan sayın Sabih Kanadoğlu’na sorar... Olmazsa bir de Süleyman Demirel’in kapısını çalar...
Hiçbiri yok... Öyleyse boşverin bu fırtına estirmelere...
Türkiye’deki Anayasa değişikliği için dış kaynaklı en büyük muarız Netenyahu’dur, bre yahu...
İsraillileri, İsrailli Yahudileri sevmeyenler “antisemitik” diyor...
Vay vay vay!..
Ne sevmesi bunca zorbalıklarına rağmen, ben İsrail yöneticilerinden, askerlerinden nefret ediyorum...
Yani onlara göre “antisemitik”im...
Öyle olsun... Umurumda bile değil... Ben İsrail yöneticilerinden nefret ediyorum, tiksiniyorum arkadaş...
Amerikalı yöneticilerden ve Hüseyin Barak Obama adlı din döneğinden de hoşlanmıyorum... Var mı buna itirazı olan?
Yani açıkçası, benim de ele/avuca sığacak tarafım yoktur...
Amma kendimden memnunum... Birileri “hain” dediğinde mutlu oluyorum...
Herkese hayrı dokunacağına inandığım Ramazan sevgileriyle...
==================
Apo, Kemo Dede ve Dövlet ana
Bir noktada birleştiler can cana
Baş Haydari, Şeytan Doruk, Cacık Kız
Siyasette motif oldu yan yana.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahim Karakoç Arşivi