Mankurtlar (VIII): ...ve Bozkurtlar
Bozkurt figürü siyasî kültürümüze 1908'de, II. Meşrutiyet'ten sonra girdi. Osmanlı ve Selçuklu'da kabilevî ölçekte bile kurt sembolüne rastlanmaz.
Cumhuriyet ilk yıllarında panik halinde kendisine köklü bir tarih oluşturmak ve Osmanlı'nın mirasını reddetmek istediğinde İttihatçıların tedavüle soktuğu bu sembolü hatırladı ve kullandı. Sonra?... MHP ilk kurulduğu tarihte Osmanlı'nın sembolü olan ve üç kıtaya hakimiyeti simgeleyen üç hilali, gençlik teşkilatları, yani Ülkü Ocakları ise Bozkurt sembolünü benimsedi.
Gençliğimde, yakamdaki Bozkurt rozeti yüzünden başım epeyce belaya girdiğine göre, aramızda kadim bir ünsiyet mevcut. Elbette semboller, arkalarındaki koskoca birikimi temsil ettikleri için önemli ve değerli. Bozkurt Türkiye'de 40 yıla varan bir gençlik hareketini temsil ediyor. Yakın tarihimiz, bu sembole yer vermeden yazılamaz.
Bu yazıyı şüphe ile okuyanlara peşinen söyleyeyim. Niyetim Bozkurt ile Mankurt arasında bir paralellik kurmak değil. Sadece her kesimi ve meşrebi olduğu gibi Bozkurtları da Mankurt olarak görmeye niyetlenenleri teşhir etmek.
Türkçülük, bir imparatorluğun asli unsurunun milliyetçiliği olduğu için bünyesinde birçok çelişkiyi barındırdı. Bir yandan dağılan bir imparatorluğu bir arada tutabilmek için ateşli bir siyasî bağa ihtiyaç vardı. Bu ateşli bağ, imparatorluğun çatısı altındaki diğer etnik grupları devlet düşmanı haline getiriyordu. Türkçülük, II. Meşrutiyet'ten sonra bu açmazı demokrasi ile aşmaya çalıştı. Müsavat, hürriyet ve uhuvvet üçlemesinin sonuncusu olan kardeşlik, doğrudan milliyetçiliğin karşılığı oldu. Türkiye'de herkes milliyetçi. MHP'den CHP'ye, oradan AK Parti'ye, marjinal sol gruplara kadar hemen herkes az veya çok milliyetçiliği savunuyor. PKK bile kendi milliyetçiliğini yapıyor. Kürt sorununu, Kürt milliyetçiliği olarak tanımlayan Kürtler de mevcut. "Ben milliyetçiyim" demek, kimseyi sınırları ve içeriği belli bir düşüncenin mensubu haline getirmiyor. Tersine her keskin milliyetçilik türü, bir yığın hastalığı içinde barındırıyor.Varlığını korkulara dayandırmış bir devletin vatandaşlarıyız. "Korkma" diye başlayan bir millî marşımız var. Yunan'ın bir vakitler Anadolu'ya çıkıp kısa bir vakit kaldıktan sonra gidişini, halâ utanmadan, sıkılmadan "kurtuluş günü" olarak kutlayan şehirlerimiz ve ilçelerimiz var. Sevres korkusunu temcit pilavı gibi ikide bir önünde bulan bir milletin ufku ne kadar genişleyebilir?
600 yıllık bir İmparatorluğun zengin mirası üzerinde yoluna devam eden bir toplumun köklü asaletinin, özgüveninin ve çevresine hoşgörü ile bakan bir olgunluğunun olması gerekmez mi? Aynı dini ve kültürü, üstelik beş asırlık uyum içinde geçen bir tarihi paylaştığımız Kürtlerle, önümüzde uzanan umut dolu geleceği paylaşamıyorsak, nerede bizim büyüklüğümüz? Sadece ve sadece "ülke bölünecek" paranoyası üzerine parti politikası inşa edenler, bu milletin ufkunu ve gönlünü daraltmıyorlar mı? Nerede köklü devletlere özgü sorun çözme yeteneğimiz?
MHP milliyetçiliği 70'li yıllarda anti-komünizmin dar ve derin devletle iç içe geçen dünyasına hapsedildi. Bugün PKK karşıtlığı milliyetçiliğin neredeyse bütün cephanesini oluşturuyor. Milliyetçilik bu kadar kısır bir ideoloji mi? Şu PKK olmasa MHP lideri ne konuşur, neden bahsederdi? MHP yönetiminin Türkiye'yi sıkıştırdığı o daracık "şehit cenazeleri" ile "bölücülük siyasallaşıyor" çıkmaz sokağında dolaşmaya mecbur muyuz?
Kurt korkusuz bir yaratıktır. Mankurtluk ise korkunun üzerine inşa edilen çarpık bir köleliktir. Sağdan soldan gelen bilgi kirlenmesi yüzünden gideceği istikameti tayin etmekte zorlanan kurt, içgüdülerine güvenir. Şayet birileri size sürekli korku aşılıyorsa,her sorundan bir paranoya üretiyorsa bilin ki o, sizi Mankurtlaştırma peşindedir. Basit bir altın kural: Kurt korku ile karar vermez, harekete geçmez. Kurt'u Çakal'dan ayıran cesaretidir.
Bölünme korkusunu sürekli gündeme getirenlerin peşine takılırsanız ülke bölünür. Bu ülkenin yer yarılsa, gök çökse tek parça halinde kalacağına iman ederseniz, hiçbir güç bu ülkeyi bölemez. Sahi neden MHP, peygamber hakkı için bir tane bile olsa fikir adamı çıkartamıyor; milliyetçiliği bir fikir hareketine dönüştüremiyor? Bu korkular yüzünden olmasın?
Korkularla yaşayan ve yönetilenler Mankurtlardır, Bozkurtlar değil.