Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Nur camiasının büyükleri iftarda buluştu

Nur camiasının büyükleri iftarda buluştu

Bediüzzaman Said Nursi Hz.’nin yaşayan talebeleri, önceki gün Risalehaber.com sitesinin iftarındaydı. İstanbul Anadolu Yakası’nın seçkin mekânlarından Üsküdar Fethipaşa’daki Dilruba Restaurant’ta gerçekleşen iftar davetine, Bediüzzaman’ın talebelerinin yanısıra yine tanınmış pek çok Nur talebesi katılmıştı.
Risale Haber, Bediüzzaman’ı “doğru anlayan” ve “doğru anlatan” bir site. “İttifaklardan” yana olup, “ihtilaflara” kapı açmayan bir misyonu takip ediyor. Bu sebeple de Risale-i Nurları anlamak isteyen herkes buradan istifade edebiliyor.
Risale-i Nurlara olan samimi hizmetinden dolayı ülkemizde ve yurtdışında yaşayan hemen bütün Nur camiası, bu siteden faydalanıyor ve Risale-i Nurlarla ilgili haberleri, yazıları, yorumları takip edebiliyor. Sırtlandığı dâvânın farkında olan ve bu özelliği sebebiyle de çok takdir edilen bir site.
Dedem rahmetli derdi ki; “Bir Müslüman’ın dış görünüşü, iç görünüşünün habercisidir. Bir insanın içi temizse, o temizlik hakikaten yüzüne de yansır.” Dedem bunu bir beden dili uzmanı olarak mı söylerdi bilmem ama beden dilinde de aynı tarif yapılıyor. İçi temiz olanın, yüz hatlarında strese dayalı izler olmuyor.
İşte bu iftarda da başta Üstad Bediüzzaman Hz.’nin talebeleri olmak üzere, katılanların hemen hepsinde böyle bir temizlik ve nur vardı. Nazik, hassas, dikkatli, samimi, öfkesiz, sinirsiz, sınırlı ve sorumlu davranışlar, güleryüz, iltifat, hüsnü zan ve insana dair benzeri ne kadar güzellik varsa, hepsi gözlemleniyordu.
Bediüzzaman’ın talebeleri arasında en çok tanıdığım ve bütün hücrelerimle sevdiğim isimlerden birisi, Mehmet Fırıncı ağabeydir. Diğer ağabeyleri de kitaplardan ve sohbetlerden tanıma imkânı buldum ama Fırıncı ağabey bir başkadır. Cennete giden bir yolcu nasıl olur, merak edenler varsa onu görmeli ve tanımalıdır.
İftara katılan isimler arasında yine Üstadın hayatında önemli yerleri bulunan Abdullah Yeğin, Ahmet Aytimur ve Ali Demirel ağabeyler ile Risale-i Nurlarla hem dünyevi, hem de uhrevi hayatlarını bütünleştirmiş, din ile dünya arasında sağlıklı bir denge kurabilmiş Nur talebeleri iftar değil, bayram ediyorlardı.
Mevsimin uygunluğu münasebetiyle bu Ramazan, Dilruba Restaurant’ın bahçesinde teravih namazı kılınıyormuş. İftar edenler, akşam ve teravih namazları ne olacak derdinden kurtulmuşlar. Dilruba ayrıca yine bir ilke daha imza atmış ve sahurda da açık büfe hizmeti veriyormuş. İftarların dolu geçmesi normal de, meğer sahurlar da hep dolu geçmekteymiş.
İşte böyle güzide bir mekânda, güzide insanlarla beraber olunca, insanın yanına hiç şeytan yaklaşmıyor. Ben hariç tabiî. Beni geldi buldu. Şeytan durup dururken aklıma referandum meselesini getirip dayadı. Risale-i Nurlardan nasiplenmiş, onunla nurlanmış, onunla mayalanmış hiçbir aklıselim insanın, S. Demirel ve yandaşı H. Cindoruk’la birlikte olması mümkün değildir.
Bırakın bir insanın Risale-i Nurlarla nasiplenip nasiplenmemesini, Risale-i Nurlardan habersiz alnı secdeli bir Müslüman bile bu iki isim ve onların takipçileriyle beraber olamaz. Gelin görün ki, sayıları az da olsa bazı şahıslar, Risale-i Nur camiası içinde gözükerek bu referandumda Hüsamettin Cindoruk denilen kişinin suyundan içerlermiş.
Bediüzzaman Said Nursi Hz.’nin sadece tarihçe-i hayatını bir kere okuyan insan, Süleyman ve Hüsamettin çiftinin geçtiği sokaktan dahi geçmez. Daha önce de yazdım. Üstad, eserlerinde Masonların ne kadar tehlikeli olduğunu sık sık zikreder...
Bir de şu gerçek var tabiî. Fethullah Gülen Hocaefendi başta olmak üzere, Risale-i Nurlarla bütünleşmiş tüm kanaat önderleri, referandumda “Evet” derken, bu azınlıkta kalan şahıslar, neye göre ve hangi hikmete binaen Demirel ve Cindoruk’un yanındalar, bilinmiyor...



Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi