Referandum sonuçları aslında bugün belli olacak.. Bugünkü dualarınız hayatın rengini ve liyahatınızı belirleyecek.. Gelecek, dualarınızla şekillenecek..
“Ne varlığa sevinelim, ne yokluğa yerinelim.” Sonunda bu dünya sadece bir imtihan yeridir bizim için. Her varlık yokluğun, her yokluk varlığın habercisidir.. Her an, herşey bir oluş içindedir.. Her yükselişten sonra bir çöküş, her çöküşten sonra bir yükseliş vardır. Allah, serveti ve iktidarı haklar ve ülkeler arasında evirip çevirmektedir.. Ne güzel insanlardır ki onlar, varlıkta ve yoklukta, zafer ve yenilgi günlerinde sabredenler ve şükredenlerden, cihad edenlerdendirler..
Bugün! İçinde Kadir Gecesi olmayan bir aydan daha hayırlı bir gecedir..
Kur’an-ı Kerim o gece inmeye başladı.. İlk vahiy Hz. Muhammed’e (S.A.V) kırk yaşında Hira Mağarası’nda göndermiştir. Mekke’de nazil olan 97. sûre de bu adı taşır. Kadr ‘azamet’ ve ‘şeref’ demektir. Kadir Suresi’nde Kur’an’ın Kadir Gecesi’nde indirildiğinden, Kadir Gecesi’nin bin aydan daha hayırlı olduğundan, Kadir Gecesi’nin rahmet ve berekete vesile olduğundan, bu sebeple insanlık için taşıdığı değerden bahsedilir. Kadir Gecesi’nde ilk nazil olan ayetler Alak Suresi’nin ilk ayetleridir ve “OKU” diye başlar. İnsanın yaratılışından söz eder.
Kadir Gecesi’nin hangi gece olduğu kesin olarak bilinmemekle birlikte, Ramazan’ın 27. gününün gecesinde olma ihtimali yüksektir. Hz. Muhammed (S.A.V) Kadir Gecesi’nin hangi gece olduğunu kesin şekilde belirtmemiş, ancak; “Siz Kadir Gecesi’ni Ramazan’ın son on günü içerisindeki tek rakamlı gecelerde arayınız” buyurmuştur.
Kur’an-ı Kerim’de Kadir Gecesi şöyle tanımlanır: “Doğrusu biz Kur’ân’ı Kadir Gecesi’nde indirmişizdir. Kadir Gecesi’nin ne olduğunu sen bilir misin? Kadir Gecesi bin aydan hayırlıdır. Melekler ve Cebrail o gecede Rablerinin izniyle her türlü iş için inerler. O gece, tanyerinin ağarmasına kadar bir esenliktir.”
Müslümanlar adeta bir mitoloji kahramanı gibidir. Kadere, rızka, ecele, ahiret gününe inanmanın yanında, meleklere, cinlerin, şeytanların varlığına da inanır..
Biz aslında olağanüstü bir dünyada yaşıyoruz.. Biri çıkıp gelse, “Ben uzaylıyım” dese garip gelir.. Ama zaten biz hepimiz “uzaylı” değil miyiz?.. Evrenin neresinde ve hangi zaman diliminde bulunduğumuzun farkında mıyız?
İnternetten alıntıladığım şu rakamlar sizin için bir şey ifade ediyor olmalı: “Dünyanın ekvatorundaki bir noktanın dönüş hızı saniyede 467 metredir, yani bu noktada koltuğunda oturan biri, zaten bu hızla hareket etmektedir. Dünyamız güneşin etrafında daireye yakın eliptik bir yörüngede dönerken, hızı saniyede 30 kilometredir. Güneş sistemimiz Samanyolu galaksisinde merkezden 25 bin ışık yılı uzaklığında, ortalarda bir yerdedir. Sistemimiz bu merkez etrafında, galaksideki diğer yıldızlarla birlikte saniyede 220 kilometre hızla döner. Her bir turunu 240 milyon yılda tamamlar. Genişleyen evren teorisine göre galaksilerin hareketleri ‘hız’ terimi ile ifade edilemez ama yine de Samanyolu galaksisinin Aslan burcundaki takım yıldızlara doğru saniyede 600 kilometre hızla hareket ettiği varsayılıyor. Bütün bu hızlar sabit bir noktaya göredir. Nihai hızı bulmak için bütün bu hızları üst üste koyup toplamak doğru olmaz. Hareketler bazen aynı, bazen ters yöndedirler. Bütün bunlar göz önüne alınıp, vektörel olarak toplanınca, galaksimiz dışındaki sabit bir noktaya göre hareket hızımız saniyede 390 kilometre çıkar.”
Nasıl bir dünyada yaşıyoruz ama!..
Bu gece melekler saf saf dünyamıza inecek. Şeytanlar zincirlenmiş. Cinler cirit atıyor çevremizde.. Kiramen katibin omuzlarımızda oturup, her iş ve sözümüzü kayda alıyorlar..
İşte böyle bir geceye hazırlanıyoruz..
Referandum şöyle ya da böyle çıkmış, bana ne!? Ben şahitliğimi doğru yapıyor muyum, o önemli!. Sonucun takdiri O’na ait. Herkes “EVET” dese, ben “HAYIR” desem, bana faydası var mı? Herkes “HAYIR” dese, benim “EVET” demem gerekiyorsa ve “EVET” desem, ne gam!
“Bize hayır gibi gelen şeylerde şer, şer gibi gelen şeylerde Allah hayır murat etmiş olabilir.”
Sonuç ne çıkarsa çıksın, ben namaza durduğumda yine Fatiha’yı okumaya başlayacağım: Elhamdülillahi Rabbil alemiyn.. Yine haksızlıklara, zulme, sömürüye karşı direneceğim..
İlahımız ve Rabbimiz olan Allah (cc) gerçek hüküm sahibidir. O, alemlerin Rabbidir. O kadiri mutlaktır/eşi ve benzeri olmayan mutlak bir iktidarın sahibidir. O “Ol” der ve o şey olur. O gören, bilen, duyandır. Kalplerden geçenleri, gizli planları da bilir. O tuzakları kuran, tuzak kuranların tuzaklarını başlarına geçirendir.. O herkese yaptığının, yapması gerekirken yapmadığının, söylediğinin ve söylemesi gerekirken söylemediği şeylerin hesabını sorandır.
Şöyle olsaydı, böyle olmazdı, Böyle olmasaydı, şöyle olmazdı. Geç efendim geç, O hükmünün esbabını yaratandır..
Başımıza bir felaket geldiğinde, liyakatimizi sorgulamalıyız. Sabredenlerden olmamız gerek.. “İçimizdeki beyinsizlerin işledikleri yüzünden bizi helak eder misin” diye sormalıyız, Allah’ın gazabından, rahmetine sığınmalıyız..
Kadir Gecesi’nde bunun için çokça tevbe ve dua etmemiz gerek..
Allah kitabında “Dualarınız olmasaydı ne işe yarardınız ki” diye sorar..
Allahım! Bize hakkı hak, batılı batıl göster. Hakta toplanmayı nasib et. Bizi nimet verdiklerinin yoluna ilet, gazaba uğrayanların değil. Biliriz ki, sen cahil ve zalim bir kavme hidayet nasib etmezsiniz.. Bizi cehalet ve zulüm girdabından kurtar ve bizim ellerimizle zalimleri cezalandır ve mazlumlara yardım et! (Amin)
Mübarek Kadir Gecenizi tebrik ediyorum.. Bu günlerin hayırlara vesile olmasını diliyor, saygılar sunuyorum. Bana da hakkınızı helal edin ve dua edin..
Selam ve dua ile.