Seyit Mehmet Şen

Seyit Mehmet Şen

Netekim Paşa’nın zulümleri/2

Netekim Paşa’nın zulümleri/2

Geçen haftaki yazımızda Netekim Paşa’nın insanlık tarihi boyunca adı sanı bilinen zalimler sıralamasında oldukça yukarılarda olduğunu bilsek de, bu iletişim çağında bile gerçek yerini tam olarak bilemediğimizi dile getirmiştim.
Tarih boyu gün yüzüne çıkan bütün zalimleri daha da azdıran işte bu tam olarak bilinememe durumudur.
Evet zalimlerin zulümleri, kendi dönemlerinde olmasa bile, hemen sonrasında bütün ayrıntıları ve açıklığıyla ortaya konulmuş olsaydı, insanlık tarihinin hiçbir zalimi böylesine cüretkâr olamazdı.
Örneğin 27 Mayıs Darbesi’ni yapan zalimler kimi mahfillerce sürekli olarak alkışlanmasalardı ve o zalimlerin zulümleri bütün ayrıntılarıyla ortaya konulmuş olsaydı 12 Mart, hele 12 Eylül darbesi yapılabilir miydi?
Örneğin “biz ihtilale ezan Türkçe’den Arapça’ya döndürüldüğü gün karar verdik” diyerek o günün Akis Mecmuasına övünerek beyanat veren birisi, bir kurtarıcı olarak kabul görebilir ve senelerce milliyetçi-muhafazakâr bir partinin liderliğini yürütebilir miydi?
Örneğin daha dün denecek kadar yakın zamanda öğrendiğimiz, 27 Mayıs zalimlerinin “Sıvas Kampında” topladığı insanlar bildiklerini değişik şekillerde ortaya dökmüş olsalardı, bu darbeyle uzaktan yakından ilgisi olanlar, çok uzun süreler ülke siyasetine yön verir konumda olabilirler miydi?
Biz bırakalım bunları da Netekim Paşa’nın zulümlerine gelelim mi diyorsunuz?
Evet biz şimdilik bunları bir kenara bıraksak ve Netekim Paşa’nın zulümlerine gelsek, bu iletişim çağında o zalimin zulümlerini bütün ayrıntılarıyla ortaya dökebilir miyiz dersiniz?
Hiç olmazsa gelecek zalimlere gözdağı vermek ve onları bir nebze de olsa korkutabilmek için yararı olur böyle bir ortaya döküşün...
Örneğin böyle bir ortaya döküşten sonra Netekim Paşa benzeri bir zalim ortaya çıkıp da, milyonlarca insanın gözünün içine baka baka, “denge kurmak için bir soldan bir sağdan astık” herzesini edebilir miydi?
Kimdi astıkları?
Seri katiller mi?
Vatan hainleri mi?
İnsanlık düşmanları mı?
Milletin malını hortumlayanlar mı?
Bulundukları makamları paraya çevirenler mi?
Bir gecede hazineden milyar dolarları götürüp, milleti aç bî ilaç bırakanlar mı?
Elbet bunların hiç birisi değil...
Solcusuyla sağcısıyla, milliyetçisiyle muhafazakârıyla gencecik insanlardı, işkence ederek astıkları...
İnsanlık tarihinde hiçbir kavganın ideolojik olmadığını bilmeyenler ve bunu öğrenemeden gencecik yaşlarında, daha ömürlerinin ilk baharında hayata gözlerini yumanlardı...
Yunus Emre’nin diliyle söyleyecek olursak:
“Şu dünyada bir nesneye
Yanar içim, göynür özüm
Yiğit iken ölenlere,
Göğ ekini biçmiş gibi”
Evet Netekim Paşa denen zalim, göğ ekini biçer gibi, gencecik insanları idam sehpasına göndermiş ve bu gönderişini yıllar yılı boyalı basında ve onların tv’lerinde ballandıra ballandıra anlatmıştı...
Tıpkı şairin dediği gibi:
“Secaat arz ederken merd-i kıpti, sirkatin söyler...”
Şimdilerde de kimi merd-i kıptiler, değişik kılıklar, kıyafetler ve kimlikler altında secaat arz etmeye ve sirkatlerini söylemeyi sürdürüyorlar...
İnternet ortamında her şeyin kayıt altına alındığını akıllarına getirmeden...
Türkiye’deki büyük değişimin hâlâ farkında olmadan...
Hem bu ülkenin hazinesinden beslenip, hem de bu ülkeye darbeleri layık görenlere bundan böyle Anadolu insanının prim vermeyeceğini ve kesinlikle alkışlamayacağını bilmeden...
Evet merd-i kıptiler secaat arz etmeye ve bu arada eski alışkanlıklarıyla mahalle baskısı uygulamaya devam ediyorlar...
Bundan böyle bu millet de onlara mahalle baskısı uygulayacak...
Sırt dönerek. Yüzüne bakmayarak...
Ve kesinlikle alkışlamayarak...
Evet bu millet merd-i kıptilere mahalle baskısını işte böyle yapacak...
Ve Netekim Paşa gibi zalimlere dua ederek sürdürecek mahalle baskısını...
Evet ben acizane Netekim Paşa gibi zalimlere hep dua ederim...
Tıpkı Firavun gibi çok uzun ömürlü olmaları için...
Çünkü bu zalimler için ölüm kurtuluştur...
Oysa onlar bu uzun ömürlerinde her gün ölsünler isterim...
Tıpkı cehennemdekiler gibi, “Ey helak! Neredesin?..” diyerek...
Bu anayasa değişikliğinin neresine mi evet demeliyiz..?
Ya da bu anayasa değişikliğinde bizleri evet demeye sevk edecek olan asıl madde nedir mi diyorsunuz?..
Geçici 15. Madde’nin değişmesi...
Netekim Paşa ve benzeri zalimlerin yargılanması ve idama mahkûm edilmesi...
Ve idam, sırf Apo’yu kurtarmak amacıyla kaldırıldığı için, Netekim Paşa ve benzeri zalimlerin, yaşları bir tarafa, yasal olarak idam edilememesi...
Zaten ben de onların idam edilmesini istemiyorum ki...
Çünkü ben onların ölmelerini istemiyorum...
Ne Netekim Paşa’nın...
Ne Akabe Şeytanı’nın...
Ne Gölbaşı Sakini’nin...
Ne de....
Hepsi ömrün erzelini yaşasınlar...
Ve bu millete çektirdikleri burunlarından fitil fitil gelsin...
Çok şey mi istiyorum?..
Rabbimin hazinesinde her şey o kadar bol ki...
Nar isteyene nar!..
Nur isteyene nur!..
Sahi Netekim Paşa!..
Bir gömlek çalan bile yıllarca yargılanırken...
Sen o gencecik çocukların yargılanmasını ve infazını nasıl oldu da bir ayda tamamladın...?
Ve bu konuda sana hangi zalimler yardım etti?..
Söylersen...
Dualarımın içine onları almak istiyorum da...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Seyit Mehmet Şen Arşivi