Dünyaca ünlü İrlandalı müzik grubu U2, geçtiğimiz Salı günü İstanbul'da bir konser verdi. Konsere gitmedim ama 'Hayırcı' gazetelere göre U2'nin solisti Bono kendisini dinlemeye gelenlerden bazıları tarafından yuhalanmış. Haberlere göre, yuhalamanın sebebi ise, Bono'nun kendisinin İstanbul'a gelmesini sağlayan Devlet Bakanı Egemen Bağış'a teşekkür etmesiymiş.

AK Partili bir bakana teşekkür ettiği için yuhalanan Bono, acaba kendisini dinlemeye gelenlerin bir bölümünün Türkiye'nin 'aşırı sağcıları' olduğunu bilseydi, yine de o konseri verir miydi? Zannetmiyorum. Çünkü Bono'nun dünyanın her tarafındaki farklı din ve etnik kökene sahip insanlar için verdiği konserler, 'aşırı sağ' ideolojisiyle bağdaşmıyor. Bakana teşekkür ettiği için kendisini yuhalayanların neden yuhaladığını büyük ihtimalle bilmiyordur Bono ama biz anlatalım.

Avrupa'da ve Amerika'da 11 Eylül saldırılarından sonra 'aşırı sağcı' diye tabir edilen 'İslam ve Müslüman' karşıtı gruplar ortaya çıktı. Amerika'da bugün karşımıza 'Çay Partisi' diye çıkan grup ile, Almanya'daki Neo-Naziler, Hollandalı Milletvekili Geert Wilders ve Avrupa'nın diğer ülkelerindeki benzeri kişi ve grupları birleştiren şey İslam ve Müslüman karşıtı olmaları...

Bunlar, açık açık “Bizler İslam ve Müslüman karşıtıyız (düşmanıyız)” demelerine rağmen, haber ve yorumlarda bu gruplar için genelde 'aşırı sağcı' tanımlaması yapılır. Bu grupların düzenlediği protestolarda “Avrupa'nın İslamlaşmasına son”, “Müslümanlar Avrupa'dan dışarı', “Cami ve minarelere hayır” gibi pankartlar taşınırken, Allah'a ve Peygamberimize hakaret eden sloganlar da atılır.

Batı'daki bu 'aşırı sağcı' grupların ülkemizdeki yansıması 'ulusalcı-laikçi' kesimdir. “Türkiye laiktir laik kalacak”, “Kahrolsun şeriat” sloganının arkasında aslında Batılı düşüncedaşlarının açık açık ortaya koyduğu “İslam'ı Avrupa'dan atalım (bizde ise Türkiye'den)” mesajı bulunur. Ulusalcı-laikçi, laikler değil, kesimler kamuoyu önünde açıktan Allah'a ve Peygamberimize hakaret edemedikleri için ancak kendileri gibi düşünen gazetelerin yorum sayfalarında içlerindeki nefreti dökerler.

Tıpkı Batılı nefretdaşları gibi bunlar da kendilerinden olmayana hayat hakkı tanımazlar, en azından tanımamaya çalışırlar. Bu ulusalcı-laikçiler eğer Avrupalı olsaydı, büyük ihtimalle U2'nin konserine gitmezdi, U2 ve Bono da zaten bunları istemezdi. Ancak ne onlar U2 ve Bono'yu ne de Bono onları tanıyor. Avrupa'yı sadece İslam düşmanı 'aşırı sağcı'lardan gördükleri için U2'yi de bu şekilde değerlendiren Türkiye'nin 'aşırı sağcılarını', U2 de büyük ihtimalle 'aşırı sağcı karşıtı' olarak biliyordu.

Temelde ırkçı motifler taşıyan İslamofobik kişi ve gruplardan oluşan Batı'daki 'aşırı sağcıların' Türkiye'deki uzantılarının Bono'nun Egemen Bağış'a teşekkür ederken 'Yuh' çekmeleri, aslında görünüşte Egemen Bağış ve mensubu olduğu iktidar partisine karış yapılmış olsa da, bilinçaltlarında yatan İslam düşmanlığından kaynaklanıyor.

U2 ve Bono'ya geçmiş olsun. Çünkü hayatlarında belki de ilk defa aralarında Avrupa'da adına 'aşırı sağcı' denilen 'ulusalcı-laikçi' grupların da olduğu bir topluluğa konser verdi.

NOT: Tüm habervaktim okuyucuları ve Müslümanların bayramını tebrik ederim.