Ergenekon üssü Cumhuriyet gazetesi…
Hem de, köy minibüsüne düzenlenen “PKK” ya da “Ergenekon” saldırısındaki kayıpların ıstırabıyla kavrulduğumuz gün…
Muhteşem (!) bir manşetle çıktı:
“İslamcılaşma riski sürüyor!!!”
Böyle bir günde böylesine “absürd” bir “haber”i (!) manşete çekmenin mânâsı ne ola?
Hatırlayacaksınız;
28 Şubat sürecinin o “Fadime Şahin”li, “Müslüm Gündüz’lü, “Ali Kalkancı”lı günlerinde, ETÖ-PKK neredeyse eylemsizliğe bürünmüştü!..
O günlerde, “topyekun savaş” gündeminin bölünmemesi, irtica denilen ucûbeden kaymaması gerekiyordu.
Bir dönemin işbirliği böyle, gündemi sabit tuttu.
Bugün ise…
Gündem mi değiştiriliyor ne?..
Bu bir işaret fişeği olmasın; gündem yine irtica!..
¥
Bu işler çok fena bir noktaya geldi.
Öcalan’a bakın;
“Bir yandan devlet, bir yandan da PKK ‘barış sürecinin’ önünü tıkamak için provokasyon üzerine provokasyon tertipliyor!” demekte.
Öcalan, örgütünden şikayetçi!
Devlete birtakım sözler vermiş ama örgütüne gücü yetmiyor.
Türkiye’ye paketlenerek teslim edilen Öcalan, bilumum melânetleriyle iş başında.
“Kanı durdurmak” için katkı sağlamaya yeltendiğinde ise güçsüzlüğünü ilan ediyor!
Önceki gün malûm; devletin baş tarafları güvenlik zirvesinde bir araya geldi.
PKK’nın ya da ETÖ’nün cami, okul ve askerlik boykotlarının ele alındığı zirvede, bir yandan “açılım”a tam gaz devam edilmesi diğer yandan da “kanunların” tavizsiz uygulanması karara bağlandı.
Lakin, PKK ya da ETÖ’nün “legal” uzantısı olan partinin buna cevabı gecikmedi:
“Biz zaten mevcut anayasal düzene ve evrensel normlara aykırı kanunlara karşı mücadele veriyoruz. Kanunlar aksini söylüyor diye itaat edecek değiliz!..”
¥
İçimizden herhangi biri bırakın kanunu herhangi bir tüzük maddesini takmadığını söylese, devlet denilen hayatı dar eder.
Silahlı güç yani PKK’nın uzantıları ise gayet rahat.
Bu “Kaybedecek bir şeyimiz yok!”un rahatlığı olmalı…
Bir taraf böyle; devletle, kanunlarla dalgasını geçerken…
Atatürkçülüğü kimseye bırakmayan Cumhuriyet, bu zihniyete “İslamcılaşma riski sürüyor!” manşetiyle destek vermekte.
E tabii, PKK ikinci tehlike değil miydi?..
Birinci tehlike, aslında tek tehlike:
İslâm…
Ve Müslümanlar!..
¥
Onu bunu bırak, tehlike büyük.
Güneydoğu’yu çoktan aşmış, hatta ulusallaşmayı da aşmış; evrenselleşmenin sınırlarında dolaşmaya başlamış bir örgüt “kedi-fare” oynuyor koca devletle!..
Kozlar maalesef silahlı gücün yani örgütün elinde.
Devlet, BM İkiz Sözleşmesi’ne imza atmış; “Self Determinasyon”u -azınlıkların kendi kaderini tayin hakkını- tanımış.
Bu konudaki “olur”u da, iktidarı döneminde en milliyetçi parti, MHP ve Büyük Türk Büyüğü Bahçeli vermiş!..
Yarın öbür gün, Allah muhafaza, işler iyice çığırından çıkarsa, BM, bir oldu bitti kararıyla bölgeye barış gücü gönderebilir mi?..
Günün birinde “UN”cular dolaşır mı Güneydoğumuzda?
BM’ye güveniniz tamsa, “göndermez, dolaşmaz, ne münasebet” filan deyin gitsin!..
ASKERLİK BOYKOTU!!!
Bakın, adamlar askerliği boykot ediyorlar.
Birileri “tek tip” askerlik uygulamasıyla, gençliğini dirsek çürüterek geçirmiş vatan evlâtlarını piyasadan kopartmanın plânlarını yapadursun…
Ve birileri de, tam da bu ortamda, “İslamcılaşma riski sürüyor” diye mabat yırta dursun…
Adamlar, adım adım ilerliyor.
Camilere dayandılar baksanıza!..
HUTBE HUTBE OLMADIKTAN SONRA!..
Okul ve bir de cami boykotu.
Türkçe hutbeler, Türkçe ibadet boykota uğrayacak.
E siz, memleketi Kur’an dilinden kopartmanın bin türlü tezgahıyla uğraşırsanız, birileri de böyle “basıp geçer” işte!
CUMHURİYET NASIL KURTULUR?
Ey Cumhuriyet yöneticileri;
“İslamcılaşma riski sürüyor” manşetine yenilerini ekleyedurun…
Bu gidişat, en çok size zarar verecek.
Biz, camide konuşulanların, Türkçe veya Kürtçe oluşuyla değil, Kur’an’ın mesajını yansıtıp yansıtmadığı ile ilgileniyoruz…
Kur’an-ı Kerim kendisine doğru bir adım atana doğru, yüz adımla koşar.
Kur’an, PKK’ya his yanılması ile sempati duyan Müslümanları kurtarır İnşallah.
PKK’ya ve ETÖ’ye sempati duyan “gafilleri” Allah kurtarsın!..
Kurtuluşu olmayanlar, kalbi mühürlenmişler!..