Nusret Çiçek

Nusret Çiçek

Tophane dediler, halkı topa tuttular

Tophane dediler, halkı topa tuttular

Nedir bu Tophane ile alıp veremedikleri?
Gülay Göktürk gibilerini okuduğunuzda “eski köye yeni adet” kavgasından kaynaklanan yaşam biçiminin sonuçta mahalle baskınına dönüştürüldüğünü görürsünüz...
Bence alakası yok...
Bu işler Tanzimat’tan beri gelir, mahalle hep baskıncı ama ahlaksız kesim masum!..
Tophane’ye gelip de yerleşen veya sergi açanlar kimler? Bu kesim her kimse sanki uzaydan geldiler de Tophane sakinleri ile yakından uzaktan alakaları yok.
Halk ile uyum sağlayacak aile terbiyeleri, anane ve ortak kültürleri yok...
Varsa neden ille de mahalle baskını?..
Efendim değişimmiş de, halk onların bu değişimine ayak uyduramıyormuş... O yüzden galeri basılırken “Sizi istemiyoruz” diyorlarmış...
İstenmeyen kim?
Tophane’de salyangoz satanlar mı, yoksa mahalle halkına dayatılan argo yaşam biçimi mi?..
Halkı hor görme, aşağılama, inançlarına saygısızlık mı?
Hoş bu Tophane yeni kurulmadı, asırların Tophane’si.
Orada her değişik görüşten aileler var...
Gürültüsüz yaşam burada yeni değil, yıllara dayanıyor.
O halde bu istemezlik aniden nereden zuhur etti?
İsterseniz görüntüyü geriden alalım...
Hani diyorlar ya, halkın oyu ile bizim oyumuz aynı mıdır?
Halk dediğin nedir ki? % 99 olsa da sonuçta bizim sözümüz geçerlidir. Kafa yapısı bu olunca kumsallarla kara iklimine has referandum oy oranı çıkıyor karşımıza...
Kıyı şerit aslında Tophane’deki kavganın ideolojisini simgeliyor. “Hayır” oyu verenlerin akıllarındaki şablon yaşadıkları kuralsız hayatın teminatıdır. Anayasanın değişmesi bir şey değil, maksat kendi hayat tarzları değişmesin...
Öyle olunca da iyonların toplumsal zıtlaşması çıkıyor karşımıza...
Kafa yapısı farklı, etekler farklı, yaşam tarzları farklı...
Bakın nasıl farklı.
Yargı bağımsızlığı diyorlar ya. Şayet HSYK Yargıtay ve Danıştay üyelerinden oluşursa yargı bağımsız, ama, HSYK üyeleri birinci sınıf hakim ve savcılardan seçilirse bağımlı!
Bir fark daha var; YARSAV Yargıtay ile Danıştay bünyesinde kurulan ve de eylemleri tamamen ideolojik olan bir dernek. Vural Savaş’a göre, HSYK üyeleri YARSAV listesinden seçilirse yargı bağımsız, ama teşkilat seçerse bağımlı!.. AK Parti yanlısı!..
İşte bu mantığı alın Tophane’ye götürün...
Adam diyor ki benim dünyam senin de dünyan olacak, değilse basarız yaygarayı...
O bakımdan yeni gelenler...
Şayet Merih’ten gelmiyorlarsa nikâhsız yaşamak mı istiyorlar, veya parasını almak istedikleri kesimin cinsel dürtülerini tahrik etmek mi istiyorlar, her neyse... Kendi küçük dünyalarını içine alan farklı bir başka dünyada olduklarını unutmayacaklar...
Yoksa ben de Berlin’e gidip oradaki herhangi bir kilisede ezan okuyamam...
Yerine otursun diye anlatayım:
Bayanın birisi yalnız yaşadığı için kimi apartman sakinleri tarafından rahatsız edildiğini savcılığa şikayete gelmişti. Üzüldüm ve de polise hemen talimat verdim. Ama ne göreyim, kadın fuhuş yapıyormuş, apartmana giren çıkanın haddi hesabı yoktu...
İşte alın size mahalle baskını... İnanın ki diğerleri de aşağı yukarı aynıdır...
İçimden diyorum ki 11 yaşında çocuğun ırzına geçip sonra da boğup ormana gömenin kafasına kurşunu sıkıp geberteyim, toplum bir mikroptan kurtulmuş olur...
Ama hem yasalar hem de inancım bu isteğimi engellediği için içimdeki duyguları bastırmak zorunda kalıyorum. İçimden bir ses:
“Canının her istediğini yapabileceğin bir dünya henüz keşfedilmedi” diyor...
O zaman kuralı söyleyelim:
Gizlilik insanın kendi inisiyatifinde olabilir, ama aleniliğin karışanı kurallardır.
Toplum her istediğinizi yapmanıza müsaade etmez...
İçki ise evinde veya o işe tahsis edilen kapalı mekanda...
“Eşek hürriyeti” şeklinde eğlenmek ise o işe mahsus harmanda...
Utanmadan arlanmadan yaşam biçimi ise özel hayat sınırları içerisinde...
Hayvanlar gibi içgüdünü tatmin etmek istiyorsan ona da domuz çiftlikleri var...
Bak, bu kadar geniş haklara sahip olduğun halde yine de çevreyi kirletmeye kalkışırsan bir Draje Ali değil, binlerce Draje Ali karşına dikilir, iş çığırından çıkar...
İstesen de çıkar, istemesen de çıkar...
O zaman olaylara sebebiyet vermen nedeniyle kabahatli sen olursun, uğradığın saldırılar veya aldığın kınamalar yanına kâr kalır. Akıllı olalım...


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nusret Çiçek Arşivi