Abdurrahim Karakoç

Abdurrahim Karakoç

Bu ülkeye demokrasi gelir mi?

Bu ülkeye demokrasi gelir mi?

Sormuşlar:
Ey gözlerin nuru, gönüllerin süruru, aptalların boş gururu demokrasi, sen ne zaman geleceksin bizim Türkiye’ye?
Cevap vermiş:
Adil bir hukuk sistemi tesis edilmezse, o hukuk sistemi bize kılavuzluk yapmazsa gelemeyiz...
Eyvah! Hiç gelmeyecek beklediğimiz demokrasi...
Adaletli hukuk sisteminden bahsediyor, o sistem gelmeden siz beni beklemeyin diyor...
Bugüne kadar sırtımızda taşıdığımız meğer Demirel demokrasisi imiş...
Bir miktar 367 sosuyla güya lezzetlendirilmiş olan...
Vatandaşları üşüten, yatandaşları ısıtan demokrasiye demokrasi demek ayıp bi şey, fakat mecburen diyeceğiz...
Daha daha neler var?
Yani bizim göremediğimiz, görmememiz için önümüze perdeler çekilen?
Ona da dokunalım vaktiniz varsa...
Haksızlıkların, kayırmaların bulunduğu topraklarda demokrasi nebatı yeşermezmiş...
Yani, mesela:
1961 Anayasası hazırlandığı sırada darbeciler seçmece “kurucu Meclis” üyeleri tedarik etmişler...
Aradan kaç yıl geçti, hesaplayalım...
Tamı tamına 49 yıl...
İtibarlı ve hangi görüşten, hangi partiden oldukları aynel açık bilinen Kurucu Meclis üyelerinden sağ olanlar el’an bu mazlum milletin işçi, memur, çiftçi, emekli, aklınıza gelen bilumum insanların kazançlarından kesilen vergilerden maaş almaktadırlar...
Bir veya bilemediniz 1 buçuk yıl darbeci koltuklarında oturan malum zevat hangi hakla milletin kesesinden beslenmektedirler?
Yazık değil mi?
Parlamenter emekliliği alan zevat elbette darbe taraftarı olacak...
Siyasi iktidarlar bu haksız ödemeleri kesip atmayacak...
Bekleyin ki demokrasi gele ülkenize...
Gelse gelse zorbalık gelir, faşizan, komünizan aksaklıklar gelir...
12 Eylül darbe anayasası hazırlandığı günlerde, Kenan Evren Paşa ve arkadaşlarının seçmece görev verdikleri zevat sanki daha mı hukuki bir yol takip ettiler?
Emekli parlamenter maaşı alan Kurucu üye sayısı 1961 Anayasası’nda olanlardan daha fazladır...
1961 Anayasası hazırlanırken görevlendirilenler genellikle CHP’li idiler, 12 Eylül kurucuları karmadır...
Ben biraz soluklanacağım... Siz kapıya çıkıp bir bakıverin bakalım demokrasi denilen yosma gelmiş mi, gelecek mi?
İsterseniz YARSAV üyelerinden de sorabilirsiniz... Onlar da seçmece hukukçulardır... Elbette bizden iyi bilecekler...
Velhasılı, demokrasi bizim ülkeye gelmekten korkar...
Kenan Paşa’nın aldığı maaşı ve emrine tahsis edilen koruyucuları, vesaitleri bir bir öğrenince korkmaz da ne yapar?
Bu ülkeye fazla bir hukuki getirisi olmayan, sayısız götürüye imza atan Demirel’in koruyucu sayısı kaçtır, emrindeki araçların sayısını ve sarfettiği yakıtın tutarını bilen kim var?
Bitmedi daha...
Dokuzuncu, onuncu...
Henüz belli değil sonuncu...
Acaba Ahmet Necdet Sezer isimli, Gölbaşı yaylasında yaylayan, büyük Türk büyüğü ülkemize ne vermişti, ne alıyor?
Korumaları, aşçıları, temizlikçileri, şoförleri geliyor aklıma...
Görevde iken kullandığı arabalar da öz malı olmuş...
Olsun olsun...
Canımız feda olsun aniden zuhur eden Türk büyüklerine...
İyi de, nasıl gelecek o demokrasi dediğiniz narin güzel?
Adil bir hukuk sistemi talep ediyor...
Mümkün mü?
Bence hiç mümkün değil... Erdoğan ile Kılıçdaroğlu’nun ittifak yapması da sadra şifa olmaz... Devlet Bahçeli katılsa yine yarım kalacak...
===============
Ya hakaret etmekte ya övmekteyiz
Yıllar var havanda hep su dövmekteyiz
Methederiz çıkarımıza olanları
Beğenmediğimiz zaman sövmekteyiz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahim Karakoç Arşivi