Taha Akyol

Taha Akyol

Cumhurbaşkanı ve yargı

Cumhurbaşkanı ve yargı

BERSAY İletişim’in 20. yıldönümü dolayısıyla Çırağan’da yapılan panelin öncesinde Cumhurbaşkanı Gül konuşacak. Salona girdiğinde herkes ayağa kalkıyor, bu olağan bir durum. Ama Gül’ü herkes fazladan alkışlıyor.
Salondaki “herkes” kim? Açıkçası Beyaz Türkler!
Onun için dikkat ettim, Gül’e karşı pasif bir muhalefet havası var mı diye, yoktu.
Gül sıcak, güleryüzlü ve içerikçe dolgun bir konuşma yaptı. İki büyük hedeften bahsetti:
-Cumhuriyet’in yüzüncü yıldönümü 2023... Malazgirt’in bininci yıldönümü 2071 yılları!
Türkiye bu iki hedefe ulaşarak çağı yakalamak zorundaydı. Peki çağı yakalamak ne demekti?
Çağın ekonomik dinamizmini, eğitim seviyesini ve evrensel standartlarını yakalamak demekti.

Çağın standartları
ABD’de okuyan Çinli araştırmacıların yaptığı doktora ve patentlerin hemen bir iki ay içinde Çin ekonomisinde devreye girdiğini anlatan Gül, sözü Türkiye’ye getiriyor:
- Biz de diyasporadaki Türklerle Türkiye arasında böyle dinamik bir ilişki kurmalıyız! OECD ülkeleri içinde ABD’ye en çok öğrenci gönderen ülke Almanya’dan sonra Türkiye ama Çin’in yaptığı gibi bir organizasyonumuz yok maalesef!
Ve Gül, Türkiye’nin 2023 ve 2071 hedeflerine ulaşması için dünyaya daha fazla açılması gerektiğini anlatıyor:
- ‘Dört tarafı düşmanla çevrili ülke’ kavramına hapsolamayız. Türkiye Misak-ı Milli sınırları içine hapsedilemez. Bütün dünyaya açılmamız lazım. Daha fazla üretmek, daha fazla düşünmek, daha fazla sorgulamakla olur bu!
Ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, “bize göre demokrasi, bize göre laiklik olmaz, her konuda evrensel standartlar” dediğinde bütün salon alkışlıyor.
Demek ki belirli konularda kutuplaşan Türkiye’yi “güleryüz” ve “vizyon” kolaylıkla birleştirebilir diye düşünmekten kendimi alamadım.

Hanefi Avcı olayı
Evet evrensel standartlara... Ama Türkiye’de mahkûmdan fazla tutuklu bulunması ve yargıdaki yaygın tutuklama eğilimleri “evrensel standartlar”a uyuyor mu?
Gül’ün ABD gezisini izleyen Sedat Ergin, dünkü Hürriyet‘te önemli bir analiz yayımladı: Gül, “özel yetkili mahkemeler”in eski DGM’ler gibi çalışmasından kaygılı... “Cezaya dönüşen” uzun tutuklamalardan rahatsız...
Sadece hakkaniyet duygusu değil, Türkiye’nin evrensel standartlara ulaşmasında zorluklar çıkaran “eski Türkiye” refleksleridir bunlar!
Hukukçu kimliğimin yanında, meseleye bir de bu açıdan bakınca, Hanefi Avcı’nın tutuklanmasından tedirgin olduğumu belirtmeliyim. Yılların başarılı Emniyet Müdürü, aşırı solcu bir terör örgütünün üyesi olabilir mi? Kaçacak bir insan mıydı ki tutuklandı? Kızağa çekilmiş bir İçişleri memuru nasıl “delil karartması” yapabilirdi ki tutuklandı?
Bilmiyorum... Savunmasını okuduğum Mehmet Haberal niye tutuklu, anlamıyorum.
Tuncay Özkan, Mustafa Balbay niye hâlâ içeride anlamış değilim.
Ergenekon ve terör örgütlenmeleri Türkiye için ciddi problemlerdir, mutlaka üzerine gidilmelidir. Ama evrensel hukukun adalet gibi, hakkaniyet ve adil yargılanma gibi bir de “ölçülülük” ilkesi vardır. Ölçü kaçırılıyor mu, diye kaygı duyuyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Taha Akyol Arşivi