Bazı kilitler vardır, kapıları kilitler.

Bazı kilitler de vardır, kapıları kilitlemez ama varlığıyla kilitliymiş gibi gösterirler.

Ya da insanlar o kilit sebebiyle kapıları kilitli zannederler.

Başörtüsü yasağı gündeme geldikçe, hep aşağıdaki hikaye aklıma gelir.

Vaktiyle, en meşhur gösterisi kilit açma numarası olan ünlü bir sihirbaz vardı.

Hangi şartlar altında olursa olsun açtığı kilitlerle meşhur olan bu sihirbazın çok iddialı olmasına rağmen açamadığı bir kilit olduğu anlatılır.

Ne kadar doğrudur, ne kadar yanlıştır bilinmez ama bu rivayetin insanın kendi başarısını nasıl etkileyeceğini göstermesi açısından önemlidir.
***

Bu kilit açma ustası, yanına hiçbir gereç almadan, yalnızca giysileriyle girdiği herhangi bir hapishaneden bir saatten önce kurtulacağını iddia eder ve hep bununla övünürmüş.

İngiliz Adalarındaki küçük bir kasaba halkı, bu sihirbazı iddiasını ispata davet eder. Sihirbaz, kasabanın yeni hapishanesine geldiğinde, hapishanedeki bir hücreye yerleştirilir.

Heyecan doruktadır.

Kapılar kapandığında kasabalılar hariç herkes, onun o hücreden nasıl çıkabileceğini merak etmektedir.

Ama Sihirbaz o güne kadar öyle kilitler açmıştır ki, bunu açmaması imkansız gibidir.

Buna rağmen kasabalılar, sihirbazın o hapishaneden çıkamayacağına dair yine de bir tahmin yürütürler.
Sihirbazın kemerinde yirmi beş santimlik bir çelik parçası vardı ve bütün kilitleri onunla açardı.

Ancak bütün maharetine rağmen bu kez zorlanmıştı.

Anlayamadığı bir şekilde kilit açılmamakta direniyordu.

Yarım saat uğraştıktan sonra, kendine olan güveni yok olmaya başlamıştı.

Bir saat dolduğunda artık kan ter içinde kalmıştı.

İkinci saatin sonunda artık pes etti ve kapının üzerine yığıldı.

Ve kapı o anda o yığılmanın ağırlığıyla kendiliğinden açılıverdi!
Çünkü Kasabalılar hinlik edip o kapıyı kilitlememişlerdi.

Kapı yalnızca sihirbazın kafasında kilitliydi.

Biraz itelese açılacaktı ama kapının kilitli olduğunu düşündüğü için bunu denemeyi düşünmemişti bile...

***
Hayatın kapıları da aynen böyledir işte.

Kilitli olduklarını düşünüp, açmayı denemediğiniz sürece kilidi açmak için gereksiz ter dökersiniz.

Başörtüsü yasağı da böyle bir şey!

Aslında kilitli olan, yasalarla yasaklanmış olan bir şey değil!

Ama gelin görün ki, kara propagandanın, asparagas haberlerin, dezenformasyonun, bilgi kirliliğinin, boyalı basının, jüristokrasinin, bürokratik oligarşinin vs... etkisiyle öyle gösterildiği için öyle sanılıyor, düşüncelere öyle yerleşiyor, zihinlere öyle kazınıyor...

Yapılması gereken tek şey, sadece, şöyle hafifçe dokunuvermektir kapıya, o kadar!..

Ama kapıyı açmak için çaba sarf etmek ve yığılacak kadar yorulmak gerektiğini de unutmayalım.