Cumhuriyetin Başına Çarşaflı Bir İslâm Hanımı
İSLÂM devletinin başına bir kadın "Emîre" geçebilir mi?Benim bildiğim kadarıyla geçemez. Lâik bir devletin başına Müslüman bir kadın geçebilir mi?Geçebilir.Laik Türkiye'nin başında çarşaflı bir cumhurbaşkanı görmek beni memnun edecektir.
İslâm'da kadınlar ile erkekler eşit midir? Değildir, kadınlar birçok konuda erkeklerden üstündür...
Tesettüre ve Şeriatın diğer ahkamına riayet etmek şartıyla Müslüman kadınlar birçok işi ve mesleği yapabilir. Ticaret, sanayi, hukuk, tıp, eğitim, üniversite hocalığı ve siyaset.
Vesayet demokrasisi sona erince, gerçek din ve inanç hürriyeti elde edilince Müslümanların Meclis'e en az 100 tesettürlü kadın milletvekili sokmalarını ümit ve temenni ederim.
Bunun için de Halide Edib ayarında Müslüman kadın aydınlar yetiştirilmesi gerekir.
Harvard'ta, Oxford'ta, Sorbonne'da, Heidelberg'te, Viyana'da ve dünyanın diğer büyük ve güçlü üniversitelerinde binlerce Müslüman kız öğrenci, iffetleri ve haysiyetleri korunarak sosyal ilim dallarında okutulacak, her biri en az üç dilde konuşacak, yazacak, düşünecek ve bunların birkaç yüzü Türkiye'ye döndükten sonra siyasete girecek.
Kenar mahallede yaşayan mütevâzı hanımının çarşaflı olması başka, Harvard'ta hukuk okumuş hanımın çarşaflı başkadır.
Müslümanların bazısı sapla samanı karıştırıyor. Türkiye'de bir İslâm devleti yok, binaenaleyh şer'î bir rejimde yapılamayacak şeyler bizdeki bugünkü düzen/sistem içinde yapılabilir.
Tekrar ediyorum:Laik cumhuriyetin başına çarşaflı bir İslâm kadını geçebilir.
Müslümanlar sıradan gençler ve kızlar değil, üstün ve vasıflı gençler ve kızlar yetiştirmelidir.
Az İngilizce bilmekle köy olmaz, kasaba olmaz.
Halide Edib Kurtuluş Savaşı'ndan sonra Mustafa Kemal ile bozuşmuş ve yurt dışına gitmişti. Sürgün hayatında ne yapmıştı?.. Üniversitelerde ders vermiş, İngilizce kitaplar yazmıştı. Sinekli Bakkal romanının, Türkçesinden önce İngilizcesini telif etmişti.
Güçlü bir İslâm kadını olabilmek için üç yabancı dil bilmek bile yeterli değildir... Hukukçuysa, onun yanında felsefe eğitimi de yapmış olmalı...Kimisi roman yazmalı İngilizce, kimisi ödül kazanan bir sosyoloji kitabı... Çarşaflı Müslüman mimarlarımız uluslararası ödüller kazanmalı...Dünya çapında çarşaflı kadın düşünürlerimiz olmalı. Rahibe Tereza'larımız olmalı.
Çarşaflı diyorum. Çünkü çarşaf İslâm kadınlığının sembolüdür.
Düttürü Leyla Avrupaî bir kıyafet... Başında gökkuşağı gibi gülünç bir eşarp... Böyle tesettür olmaz, böyle dünya çapında Müslüman kadın olmaz.
Pakistan'daki Benazir Butto tayyör giymiş miydi?
Çarşaflı Müslüman aydın hanım Londra'ya gidecek, büyük bir televizyon kanalında İngiltere'nin en ziyalı kişisiyle tartışacak, onun ilmine, irfanına, kültürüne, mantığına ve İngilizcesine dünya hayran kalacak. Onun üstünlüğünü düşmanları bile kabul ve teslim edecek.
Programın sonunda tartıştığı İngiliz ona: "Hanımefendi, sizi fazlınızdan ve kemalinizden dolayı tebrik ediyorum..." diyecek.
* (İkinci yazı)
BEŞ ENTERESAN İNTERNET SİTESİ
TV seyretmiyorum, gazete alıp okumuyorum, memleket ve dünya ahvalini internet sitelerinden öğreniyorum. Bugün muhterem okuyucularıma beş enteresan internet sitesini bildiriyorum:
(1) /hasturk.com/ Türkiye'den İsrail'e göçmüş Siyonist Yahudilerin Türkçe sitesidir. Zaman zaman açıp bakmakta yarar vardır.
(2) /kehaber/ Bu da bir Yahudi sitesidir.Aşırı Siyonisttir. Tedkiki gerekir.
(3) /armenews.com/ Ermenistan ile ilgili haberler, yorumlar yayınlıyor. Türkiye aleyhindedir. Bizim medyamızda yer almayan haber ve yorumları bu sitede okuyorum.
(4) /kurdtime.blogspot.com/ Kürtçülük lehinde, Türkiye aleyhinde haberler, yorumlar, analizler içeriyor. Bunların bir kısmı doğrudur, bir kısmı aşırıdır ve yanlıştır. Mutlaka, dikkat ederek incelenmesi gerekir.
(5) /az.313news.net/ Türkçenin Azerî lehçesiyle yayın yapan bir sitedir. AşırıŞiî taraftarıdır. İhtilâflı meseleler ve konularda, Sünnîler tarafından kayd-ı ihtiyat ile tedkiki gerekir.
Aşağıdaki haberi 5 no ile verdiğim siteden nakl ediyorum. Azerîce çok güzel bir lisan...
TÜRKİYEDE HİCABLI TALEBELERE YAŞIL İŞIQ
"Türkiyede iktidarla muhalifetin üniversitetlere serbest formada (kıyafetle) dahil olması için müzakiralar apardığı vaktta Yüksek Öyretim Qurumu (YÖK) meseleni önleyerek addım atıb.
Yüksek Öyretim Qurumun yazılı açıklamasında qayd olunup, hicablı talebeler, konsitusiyada kadağa olsa bile üniversitete başörtüyünde dahil olacaklar. "Bu kararı bütün üniversitetler rehber tutmalıdır. Daha hiçbir kes üniversitetin qapısından bayıra atılmayacaq. Biz bunu qabul ede bilmerik. Bu barede "Deyerler" saylı Türkiyede çıhan "Hürriyet" gazetine istinaden haber verip.
Yüksek Öyretim Qurumunun rehberi, açıklamasında bundan sonra her hansı bir muallimin (profesörün) başörtülü şagirdi hicabına göre (başörtüsü yüzünden) sınıftan çıkaracağı taqdirde, hemin muallim haqqında muvafık tedbirlerin görüyeceği qayd edilib. Qurumun bu açıklaması bütün üniversitet rehberlerine (rektörlerine) gönderilib."
(Yukarıdaki metni klavyem müsait olmadığı için Azerî alfabesine göre yazamadım.)