Abdurrahim Karakoç

Abdurrahim Karakoç

Türkiye sahipsiz değildir

Türkiye sahipsiz değildir

1- Çölaşan’lar olmasaydı...
Karı-koca Çölaşan ailesine borçluyuz Atatürk’ün gönüllerde yaşamasını, laikliğin dipdiri kalmasını...
Emin Çölaşan abimiz “minik kuş” habercisine sahip olmasaydı, haber kanalları kapansaydı Türkiye bu günlere sağ-salim çıkar mıydı sanıyorsunuz?
Sırf gazetede görev yapmamış... Evde de bayağı aktif hareket etmiş...
Baksanıza, sevgili eşleri Tansel Çölaşan hanım savcılık yaptı, hatta Danıştay Başsavcılığı yaptı, nereye gittiyse, Atatürksüz gitmedi...
Danıştay saldırısında bile 4 koridor, altı salon, 13 oda ötede saldırganın söylediklerini bir bir işitti...
Neyse onları geçelim...
Anayasa değişikliği referandumunda EVET oyu veren % 58’i cahillikle, aymazlıkla, hainlikle itham etmekten çekinmedi...
O bir “Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı”dır...
Doğrusu, Tansel hanım, Atatürk ticareti yapmayı Emin’den daha iyi bir şekilde ifa eyledi...
Amma ben el’an “Atatürkçü Düşünce”nin neme nem bir şey olduğunu hiç öğrenemedim...
Düşünce???
Artık nasıl hayal ederseniz öyle düşünürsünüz herhalde...
2- Ya bağlı Bahçeli Devlet’imiz olmasaydı?
Ağzınızdan yel götürsün emi?
Devlet bey olmasa, mikrofondan naralamasa, Ermeniler, PKK’lı hırtolar bir günde Türkiye’yi ceplerine doldurur götürürlerdi...
Türkiyemizi evvel Allah Devlet bey ve onun askerleri koruyor...
Askerleri dedim de aklıma geldi...
Devlet bey ve emrindeki kahramanlar askerlerimizi de korumaktalar...
Olağanüstü hal istemesi...
Sıkıyönetimden medet umması sebepsiz sayılmamalı...
Görevine o derecede müdrik ki Ergenekon sanıklarını canhıraş korur vaziyette nara çekiyor...
Sağ olsunlar...
Her ülkeye böyle bir koruyucu nasip olmaz...
Ne diyordu Devlet Bahçeli:
“Yandaş subaylardan badem bıyıklı ordu mu kurmaya çalışıyorsunuz?..”
Tek başına bu ifade bile yeter “El öptürme uzmanı” büyüğümüzü anlatmaya...
3- Alevilerin iyilikleri:
“Din dersleri kalksın” diye yırtınıyorlar...
İyidir, hoştur, amma ötede EZAN var, NAMAZ var, sıra onlara ne zaman gelecek?
Hayır hayır!.. Ben sizden kadınlı-erkekli “Semah Dansı”nı kaldırmanızı istemiyorum... Siz demokratsınız, insancılsınız, adilsiniz...
“Ali’siz Aleviliği” can pahasına müdafaa edersiniz... Hakkınızdır...
“Dedeler” sözüne niye kızıyorsunuz ki? Size yön veren, yol gösteren dedeler değil mi? Seyfi Dede’yi inkâr mı edeceksiniz... HSYK’da kaç tane DEDE var, sayısını bilmiyor musunuz?
Sadece din derslerinin kaldırılması maksada kâfi gelmeyebilir... Siz Ezan’ın, Namaz’ın Ramazan orucu’nun da kaldırılmasını isteyin bu hükümetten... İbadet ibadet... Yoruluyoruz resmen... Ali’siz Alevilik, ibadetsiz bir din... Semah dönmenin ibadet olduğu bir ülke... Oh ne güzel...
4- Muhterem babanın muteber evladı...
Anlaşıldı SP’nin (Saadet Partisi) derisine tuz ekmek isteyenler başaracaklar...
Bilgisi, tecrübesi, karizması ile göz dolduran Fatih Erbakan babasının yerini boş bırakmayacak... Başka birisini de oraya yaklaştırmayacak...
Bir manga eski tüfek, bir tane yeni tabanca...
Başka bir yol var mı Türkiye’yi kurtarmak için?
Müşkül duruma düştüklerinde giderler Önder SAV üstadlarının huzuruna, el öperler, dua alırlar, bilgi alırlar...
Türkiye kurtulmasa da halifelik kurtulur... Milli Görüş tekrar canlanır, yeniden şahlanır vesaire...
5- CHP cenahından...
Allah (c.c.) buradaki manzarayı kimselere nasip etmesin... Baykal mı, Kılıçdaroğlu mu, Önder Sav mı? Türkiye’yi kendi hasletlerinden kurtaracak ekip bunlar içinden çıkar kesinlikle...
Unutulan “laiklik” diriltilir, üstümüze abanacak “şeriat” CHP’li cengaverler tarafından engellenir... Hemen aklınıza: “Kendisi himmete muhtaç bir dede-Nerde kalmış gayriye himmet ede?” mısraı gelmesin...
CHP definedir... Kazdıkça gün yüzüne ne acayiplikler çıkar...
===========
Baktım dağ yorgun tepe yorgun, çare yok
Ve eşek yorgun, sıpa yorgun, çare yok
Elleri böğründe bekler çiftçi dayı
Seyreder kazma/çapa yorgun çare yok

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahim Karakoç Arşivi