İstişaresiz işler
“İstişare eden yanılmaz” sözünü biliyoruz.
Yapılan hataların büyük çoğunluğu, istişaresizlikten kaynaklanıyor.
Aile hayatında da bu böyle, toplumda da..
Siyasi hayatta da böyle, ekonomi dünyasında da...
İstişare edilmiş olsa, yanılma da olmayacak, pişmanlık da...
***
İstişare yapmak, iki yönlü fayda sağlar
Biri, istişare eden içindir.
Diğeri, istişare edilen için.
Birincisini izaha gerek yok.
Çünkü, “istişare eden yanılmaz” hadisinin gereğini yerine getirmiştir
O kolay kolay yanlış iş yapmaz, hataya düşmez.
İstişare ile yaptığı işten dolayı pişmanlık duymaz.
Bir hata, bir yanlışlık olduysa eğer, bu sadece kendisine ait bir yanlış veya hata değildir.
Sorumluluğu paylaşacak başkaları da vardır.
Zira bu, ortak aklın ürünü, ma’şeri vicdanın sesidir.
İstişare edilenler açısından ise, durum farklıdır.
Kimlerle istişare edilir veya edilmelidir?
Elbette ehliyle.
Yani, bilenlerle, işin ehli, tecrübeli, konunun uzmanı olan kişilerle...
Bunlara danışmak, fikirlerine başvurmak, görüşlerini almak gerekir.
Bu, her şeyden evvel onlara saygı duymak, ilme ve ehliyete değer vermektir.
Bu davranış, istişare edilen kişilere hem onur hem şevk verir.
Marifet, iltifata tabidir.
Böylece varlıklarının hikmetini, kıymetini, gerekliliğini bizzat görmüş, yıllardır elde ettikleri birikimlerinin işe yaradığını anlamış olurlar.
Bu, onlar için bir “tahdis-i nimet”, bir “şükür nişanesi”dir.
*****
İnsan, aciz bir varlıktır.
Aynı zamanda sosyal bir varlık.
Bu şu demektir:
Hiç kimse tek başına “yeterli” olamaz.
Yine hiç kimse, tek başına “her şeyi bilen” değildir.
İnsanların, yaratılış gereği başkalarına mutlaka ihtiyacı vardır.
Bir iş yapılırken “istişare etmek” bu bakımdan önem taşır.
“İstişare eden” olmazsa, pek tabii ki “istişare edilen” de olmayacaktır.
Onun için, “bilenler” ve “makam sahibi” olanlar, “istişare”ye daha çok başvurmalıdırlar.
Yarın, kendilerinin de “danışılan” ve “istişare edilen” biri olmasını istiyorlarsa tabii.
Aksi halde, rüzgar eken fırtına biçer.
*****
Medya’ya yansıyan hataların yanında, yansımayanların da var olabileceğini düşünerek söyleyelim ki, bütün hataların temelinde “istişaresizlik” vardır.
Allah’ın Peygamberleri bile çevresiyle “istişare” etmiştir.
Allah Teala bir ayetinde: “Onların işleri aralarında istişare iledir” buyurur.
Buna rağmen, inandıklarını söyleyenlerin, ehil insanlara danışmadan bazı işlere kalkışmaları, büyük bir çelişkidir!..
Yapılan yanlışlar, sadece kendileriyle sınırlı kalsa hadi neyse!...
Ama bunun ceremesini toplum çekiyor ve faturasını herkes ödüyorsa, bu vebalin altından kim kalkabilir ki!...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.