Aliya İzzetbegoviç; Selam Sana Ey Halkım
Son yüz yılın en büyük kahramanlarından. Savaşta er, barışta general, yönetimde cumhurbaşkanı. Ve o, tüm dünya Müslümanlarının gönlündeki son yüzyılın kahramanı... Bugün Bosna-Hersek Eski Cumhurbaşkanı Aliya İzzetbegoviç’in vefat yıldönümü. Efsanevi lider Aliya, 78 yaşında 19 Ekim 2003 günü Hakk’ın rahmetine kavuşmuştu.
Bosna’da 1992-1995 yılları arasındaki savaşta annesini kaybeden bir çocuğa babalık yapan, soğuktan elleri üşümüş bir askerin silahını alarak çarpışan, bir yandan emrindeki orduya hükmeden, öte yandan uluslararası görüşmelerde vakur ve onuruyla ülkesini savunan efsane insan ve lider Aliya İzzetbegoviç’in hayat akışına bir bakalım.
Aliya İzzetbegoviç 1925 yılında doğdu. 24 yaşında ‘İslâmcılık’ suçundan(!) 5 yıl hapis yattı. Cezaevinden çıktıktan sonra önce hukuk, sonra ziraat fakültesini bitirdi. 25 yıl avukatlık ve bir inşaat firmasında yöneticilik yaptı. 1970 yılında “İslâm Manifestosu” adlı bir kitap yazdı.
Bu kitap, 1983’te kovuşturmaya uğradı. 12 Müslüman aydınla birlikte tutuklandı. Aliya İzzetbegoviç, 1983 yılındaki Saraybosna mahkemesinin ardından Bosna-Hersek’teki İslami hareketin sembolü olarak zihinlere yerleşti. 1950 öncesinde kurulmuş olan “Mladi Müslümani” adlı örgütünü yeniden kurmak suçundan 14 yıla mahkûm edildi. Mahkûmiyetini çekerken, Yargıtay bu cezayı 11 yıla indirdi. 1988 yılında Yugoslavya’nın dağılma sürecinde ilan edilen af sonucu özgürlüğüne kavuştu.
Yugoslavya’nın en kötü hapishanesinde “taş kırarak” geçen 6 yılın ardından 1988’de dışarı çıktığında, Bosna toplumu içinde büyük bir karizma sahibi olmuştu. Mayıs 1990’da Müslümanlar tarafından kurulan Demokratik Eylem Partisi’nin genel başkanlık koltuğuna adeta “doğal lider” olarak oturdu.
İzzetbegoviç, Bosna’da 40 yıldır baskı altına alınmış ve unutturulmaya çalışılmış olan İslam’ın yeniden doğuşunu simgeliyordu. Batı’nın tahakküm edici ve saldırgan karakterine karşı, İslam’ın hoşgörü ve barışçılığını vurguluyor, çoğulcu bir Bosna-Hersek’in devamını savunuyor, Hırvat ve Sırp toplumlarıyla barış içinde birlikte yaşamayı hedefliyordu. 1990 yılında İslam Manifestosu’nu yeniden bastırdı. Bu kitap İzzetbegoviç’in İslâmi kimliğinden ziyade, siyasi kararlılığının ve mücadelesinin bir simgesi oldu.
Evet, sıra geldi “Selam Sana Ey Halkım” başlıklı veda konuşmasına.
“Bugünleri gösteren Yüce Allah’a hamd ediyorum. Tarihimizi kanımızla yazdık. Evlerimiz yakılıp yıkıldı. Düşmanlarımız mert değildi, alçakça katliamlar yaptılar. Yapılan katliamları dünya şimdilerde ortaya çıkartılan toplu mezarlardan anlamaktadır. Bu gerçekleri haykırmıştık, duyan olmamıştı. Tüm acılara rağmen çok şükür ayaktayız. Yıkılan ev ve camilerimizi yeniden inşa ettik. Şehitlerimizi rahmetle anıyoruz. Onlarla inşallah Cennet’te buluşacağız. Gelinen noktada her şey bitmiş değil, yeni başlıyoruz. Başlattığımız mücadelede eksiklikler olmasına rağmen bir yerlere geldik. Bundan sonra görev sizlerindir. İlerleyen yaşım ve sıhhatim nedeniyle aktif siyaseti bırakıyor, bir nefer olarak ömrümü halkıma hizmet etmek isteyen siyasilere destekle yaşayacağım. Allah’a hamd ediyorum ki bugün elimdeki dalgalanan bayrağı teslim edeceğim inanmış yüz binler var. Artık Bosna Hersek hür ve bayrağımız kendi topraklarımızda dalgalanıyor. Selam sana ey halkım. İmanınıza, bayrağınıza ve devletinize sımsıkı sarılın.”
Ruhu için el Fatiha...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.