Alman Üniversitesi’nde İmam Okulu
Avrupa’daki gurbetçilerimizin dini ihtiyaçlarının karşılanması 1960’lı yıllardan beri sorun olarak devam ediyor.
80’li yıllara kadar Türk Dışişleri Bakanlığı, Avrupa’ya din görevlisi gönderilmesi fikrine hep karşı çıkmış, gurbetteki vatandaşlarımız çok büyük sıkıntılar yaşamıştı. Devlet’inden destek gelmeyince de kendi imkanlarıyla açtıkları mescitlere oradan buradan imam bulmak zorunda kalmışlardı.
O sıralar Avrupa’daki cami ve mescitlere Suud Hükümeti parasal yardımlar yapıyordu. Rabıta isimli kuruluş da görev yapan imamların maaşlarını karşılıyordu. Türk dernekleri de bundan faydalanmaya başladılar.
Ancak, kendi vatandaşlarının başka ülkelerin gönderdiği görevlilerce eğitilmesine ve imamların maaşlarının yurtdışı örgütlerince karşılanmasına razı olmayan Türkiye, gurbetçilerimizin o zamanlar hayli yaygın olan “Vahhabilik” cereyanına kapılmalarından da endişe ederek Diyanet görevlilerini Avrupa’ya göndermeye karar verdi. Önce Ramazan ayı yurtdışı görevlendirmelerine izin verdi, sonra da uzun süreli görevlendirmeler yapıldı.
***
Şimdi ise, Din Müşavirlikleri düzeyinde Türkiye’yi temsil eden Diyanet teşkilatı başta olmak üzere, Avrupa Milli Görüş Teşkilatları, Alperen Dernekleri, Ülkü Ocakları, İslam Kültür Merkezleri gibi pek çok kuruluş, Avrupa’nın değişik ülkelerinde sayısı 5 bini aşan cami ve mescitlerde kendi imamlarıyla din hizmetlerini yürütüyorlar.
Fakat, Diyanet’in görevlendirdiği resmi imamların dışındaki imamların ikamet ve maişet problemleri hala aşılabilmiş değil! Bu konuda Avrupa Ülkeleri gerekli kolaylığı sağlamayı bırakın, sorun üstüne sorun çıkarıyorlar. Çünkü, kendi ülkelerinde sürdürülen bu hizmetlerin kendi kontrolleri dışında gelişmekte olduğundan rahatsızlar. Bunun entegrasyonu zorlaştırdığını da düşünüyorlar.
Tıpkı, daha önce Türkiye, kendi vatandaşları Suud ve Rabıta’nın etkisinde kalmasın diye imamlarını Avrupa’ya göndermek mecburiyetinde kalması gibi, şimdi de Avrupa kendi imamlarını yetiştirmek için bu yola baş vuruyor. Kendi imamımı kemdim yetiştireyim diyor.
Bunun için, Baden-Württemberg eyalet hükümeti geçtiğimiz hafta bir karar aldı. Buna göre Tübingen Üniversitesi’nde önümüzdeki yıldan itibaren imamların yetiştirilmesine başlanacak. İmamlar Üniversite’de yeni açılan “İslam Araştırmaları” (İslamische Studien) bölümünde eğitilecekler.
Bu projeyle, gelecekte Almanya'daki camilerde çalışacak imam ve pedagogların yetiştirilmesi hedefleniyor. Müfredat ve yönetim için yılbaşına kadar bir kurul oluşturacaklar ve bu kurulda Müslüman çatı kuruluşlarının temsilcileri yer alacak. Ayrıca bağımsız İslam uzmanları ve din otoritelerinin de kurula katkı sağlayabileceği belirtiliyor.
Baden Württemberg Eyaleti Başbakanı Stefan Mappus, alınan karardan duyduğu memnuniyeti dile getirerek: “İslam’ın bilimsel olarak üniversitelerimizde yer alması önemli bir olay” diyor ve ekliyor “Bu proje, Almanya’da yaşayan yaklaşık dört milyon Müslümanın ve aslında tüm toplumun menfaatine bir gelişmedir.”
***
Peki, Türkiye ne yapıyor?
Diyanet’in sembolik görevlendirmeleri haricinde Üniversitelerimiz ve Milli Eğitim Bakanlığımız Avrupa’daki vatandaşlarımızın dini ihtiyaçlarına yönelik hangi çalışmaları yapıyorlar ve hangi projeleri hayata geçiriyorlar acaba?
Bir bileniniz var mı?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.