Resul Tosun

Resul Tosun

9 ay sonra seçim var

9 ay sonra seçim var

Demokrasilerde partiler güçlerini halktan alırlar, halkın talep ve şikayetlerine cevap sunmaya, sorunlara çare olmaya çalışırlar.

CHP ise kurulduğu günden beri adında halk kelimesini taşımasına rağmen tam bir devlet partisidir. Gücünü Ankara bürokrasisinden yani devletten alır. Halk, partinin ilkelerini benimsemeye mecbur olan, benimsemiyorsa dayatma ile benimsetilmesi gereken bir topluluktur.

CHP topluma korku pompalayarak taban oluşturur.

CHP halkın iktidarından korkanların partisidir.

Böyle olduğu için de hiçbir serbest seçimde iktidar olma şansı olmamıştır/yoktur.

1977 seçimlerindeki başarının altında da Kıbrıs harekatı ve Ecevit'in halka kulak vermesinin payı büyüktür. Onun dışında CHP sürekli seçim kaybeden hatta barajın altına bile düşen parti olmuştur.

Sebebi halktan kopuk olması.

Kendisini her ne kadar sosyal demokrat veya solcu ilan etse de CHP fiilen aşırı tutucu, muhafazakar ve devletçi bir partidir.

Halkın moral değerleriyle sürekli kavga halinde olduğu için halk da her seçimde CHP'yi sandığa mahkûm etmiştir.

Son belediye seçimlerinde fenomen haline getirilen Kılıçdaroğlu hem siyasetin içinden gelen biri olmaması, hem de genel başkanlığını ispat etme saikıyla CHP'nin geleneksel politikasını bir kenara bırakarak halka açılmayı denedi. Başörtüsü sorununu çözmeyi bile vaat edecek derecede kendisinden beklenmeyen çıkışlar yaptı.

Derin CHP ile ters düştü.

CHP'nin içi kaynıyordu ama birkaç çatlak ses dışında kol yen içinde kalmıştı/kalmaktaydı.

Ta ki genel başkanın yeni tüzüğü uygulayarak MYK'yı yeniden oluşturuncaya ve Sav ekibini tasfiye edinceye kadar.

Kılıçlar çekildi.

CHP kimin elinde kalacak orasını şimdiden kestirmek zor. Kılıçdaroğlu'nun elinde kalırsa Sav grubu kopacak. Ya da Sav ekibi partiye hâkim olursa Kılıçdaroğlu ekibi tasfiye edilecek.

Her iki durumda da CHP kan kaybediyor ve yaralanıyor.

Toparlanıyor derken CHP birden bire darmadağınık oldu.

Barajı zorlayacağı düşünülen SP ikiye bölündü.

MHP'nin aslında CHP'den farkı yok. İçi kaynıyor ama henüz dışarıya nüksetmedi.

Oysa 9 ay sonra seçim var.

Bu durumda tabiî ki seçimin galibini şimdiden tahmin etmek hiç zor değil.

Siyasi partilerin içine düştüğü sıkıntının temelinde yerleşik siyaset anlayışıyla birlikte siyasi partiler ve seçim yasası yatmaktadır.

Siyasi kültür ve ahlaka yasaların yapacağı bir şey yok.

Siyasi partiler ve seçim kanunu, parti içi demokrasiyi zorunlu hale getirecek şekilde değiştirilmediği sürece, lider zafiyeti bulunan partilerin bu tür çalkantılardan kurtulması pek kolay görünmüyor.

Bugün yapılacak bir şey yoktur. Yani yapılsa bile önümüzdeki seçimde uygulanamayacağı için faydası olmaz. Ama AK Parti, programında vaat ettiği şekilde yasayı yenilerse siyasete de çeki düzen vermiş olacaktır.

Siyasi partiler ve seçim yasası anayasadan daha az önemli değildir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Resul Tosun Arşivi