MHP nasıl kurtulur?
MHP’nin barajı aşıp aşamayacağı konuşuluyor. CHP ise fiilen çöktü.. Toparlanması ise zor gözüküyor.. Kongre olmadan uzlaşma olmayacak gibi, ama kongre olursa da kavga çıkacak..
Bütçe görüşmeleri arefesinde CHP’nin ne yapacağı merak konusu.. Ardından aday belirleme aşamasında yine kızılca kıyamet kopacak.
CHP’de tam anlamı ile Kahtı Rical yaşanıyor. Ortada adam yok.. Ortalıkta yine, her fırsatta kadından söz eden, çağdaşlıktan söz eden, çok eşliliğe karşı çıkan, ama eşini aldatan, mesai arkadaşı ile arasında ahlakdışı bir ilişkiden söz edilen bir genel başkanla, bir dediği öbür gün söylediğine uymayan, dürüstlük timsali olarak pazarlanan ama her gün Pinokyo gibi burnu uzayan bir genel başkan, karşısında partinin derin adamı, Yes-No özürlü bir genel sekreteri var..
Bir gün “Halkla barışık”, “Korku tünellerinden çıkan”, “Yeni bir CHP”den söz ediyorlar, öbür gün, “CHP’nin yeni yönetiminden söz etmiştim” diyen bir yenilikçi kanat!
Bir başkası çıkıp resmen ağlıyor, milletten, partililerden olanlar için özür diliyor. Bir başkası bu durumu “kepazelik” olarak tanımlıyor..
Bu keskin sirke politikasının nasıl küpüne zarar verdiğinin açık bir göstergesidir..
CHP bu şartlarda bırakın %30’un üzerine çıkmayı, %25’in altına düşmezse iyi.
Bugün kongreye gitmeseler bile, yarın seçimden sonra yine gidecekler.. CHP’de bu iç savaş hemen bitmeyecek. Derin bir müdahale ile tartışmanın dışa yansıması önlense bile, bu ateş için için yanmaya devam edecek ve yine bir gün Hekimbaşı’ndaki patlama gibi patlayacaktır..
CHP’nin bu durumu, konjonktürel değil yapısaldır.. Konjonktür, bu çatışmanın gün yüzüne çıkmasına sebeb olmuştur. Yoksa bu durum, beklenmeyen bir şey değildi. Bir gün gerçekleşecekti, ama o ne zaman bu bilinmiyordu..
Burada Ergenekonun bir avukatı kendi can derdine düşerken, öteki tarafta neler oluyor ona bakmak gerek. BBP yükseliyor. MHP ise baraj çizgisinde.. BBP’nin güçlü bir seçim ittifakı yapması durumunda MHP’nin işi zor.. DP’den de iş çıkmayacak.. 10 parti bir araya gelse %5 oy alamaz.. O zaman DP ile MHP’yi destekleme fikri gündeme gelebilir..
Şu haber ilginç: MHP lideri Devlet Bahçeli, başlattığı güçbirliği hareketi kapsamında, Balyoz darbe planı iddianamesinde adı geçen emekli Korgeneral Engin Alan ile görüşmüş.. Bu arada Bahçeli 1997’de Alparslan Türkeş’in ölümünün ardından yapılan kurultayda “Yaşasın hainler için illegalite” diye bağıran dönemin Ülkü Ocakları Genel Başkanı Azmi Karamahmutoğlu ile de görüşmüş.. Bu görüşmeler, Bahçeli’nin bir çıkış yolu aradığı yorumlarına sebeb oldu..
Bahçeli, geçenlerde MHP eski Ankara Milletvekili Şevket Bülent Yahnici’nin annesinin cenazesinde de ülkücü kökenli eski bakanlardan Yaşar Okuyan ve CHP’den istifa eden İstanbul Bağımsız Milletvekili İlhan Kesici ile bir araya geldiği haberi yer aldı basında..
Kesici DP’ye girip, DP de SP’yi, TP Genel Başkanı Abdullatif Şener’i de yanlarına alıp, daha yarım düzine parti ile MHP ile seçim ittifakı yaparlarsa şaşmamak gerek..
Bana kalırsa sağa lider olabilecek bir adamı alıp CHP’ye istepne yapmak, sonra da sağda MHP’nin istepnesi gibi kullanmak, çok da salim bir kafanın ürünü bir plan olmasa gerek.. Bu olsa olsa Demirel’in başını çektiği aile meclisinin kararı olabilir.. Kesici sanki Demirel’in elinde, siyasi bir kumarda bir joker olarak kullanılmaktadır..
Kesici sevdiğim, saydığım bir isimdir.. Bu işler benim tahmin ettiğim gibi olmayabilir.. Ama politikacılar, bir şey yaparken, ne yaptıkları kadar, yaptıkların şeyin, söyledikleri sözün nasıl anlaşılacağına da dikkat etmeleri gerekir.. Bir cenaze törenindeki ayaküstü bir buluşmadan nasıl böyle bir sonuç çıkarılır sorusu sorulabilir, ama geçmişte yaşadıklarımız ve görünen köyün hikayesine alışık bir nesil olarak bu tür ihtimaller her zaman vardır. “Bekri Mustafa’nın Ayasofya Camii’ne imam olması” hadisesini konu alan fıkrayı bilen bilir.. İlhan Kesici gibi, sağa lider olması sözkonusu olan bir adam gidip CHP listesinden milletvekili olduktan sonra her şey olabilir..
Hadi Mesut Yılmaz’ı da, Çiller’i de alın yanınıza. Daha başka kim var bakın bakalım çevrenize. Kim varsa toplayın eski yargıçlar, emekli generaller, işadamları, gazeteciler, amiral gemisinin başyazarını da alın isterseniz aranıza, Yedekleri de göreve çağırın.
Geçti Bor’un pazarı.. Yetti gali!. Kıral çıplak! Meğer sağı ile, solu ile, Türkü-Kürdü, Alevisi ile birileri, aynı ülkenin çocuklarının kanları ve gözyaşları üzerine kendilerine iktidar ve servet üretiyormuş. Gerçek ortaya çıktı ve suçüstü oldu birileri.. Gerisini gelin külahıma anlatın. Selâm ve dua ile.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.