Rijkaard'ın kulakları çınlasın!
Galatasaray ilk üç beş dakika bindirdi sonra kabuğuna çekildi. Oyunu kendi alanında kabul etti. Uzun toplarla ve kanatlardan ataklar denedi ancak bu oyun tarzında etkili olamadı. Rakip on sekize giremeden kenarlarda gezindi. Oysa topu yere indirip rakibi ortadan yarmaya çalışması gerekti, bunu birkaç kez Pino ile denedi ama Pino da bireysel girişimlerde bulununca Galatasaray ilk yarı yalan atakların dışında bir varlık gösteremedi. Trabzonspor'un savunma göbeğindeki Giray ve Egemen en rahat maçlarını oynadılar.
Trabzonspor, Galatasaray yarı alanında daha çok oynuyor gözüktü ama o da Galatasaray on sekizine giremeden uzaktan şutlarla gol aradı. Hagi&Tugay'ın saha planlaması sağlam savunma ve rakibe oyun alanı bırakmamak üzerine kurulmuştu. Savunma öne çıkmış önündeki Cana ile beşli, zaman zaman da Ayhan ve Sarp'ın katılımıyla 7'li set oluşturarak Trabzon'u kıskıvrak yakalamıştı. Kazandığı topları da kenarlardan Misimoviç ve Elano ile kullanmaya gayret eden Galatasaraylılar, atak başlatmada çok zaman kaybettiği için ilk yarı ne Trabzon'u oynattılar ne kendileri oynayabildiler.
Şenol Güneş rakibin bu kapalı oyununa, karşı bir plan geliştiremeyince her yana koşan Umut'un faydası olmadı. Jaja gol noktalarına sarkamayınca rakip kaleden çok uzaklarda gezindi. Galatasaray'ın kalabalık savunması karşısında da Selçuk'la Colman kayboldu. Bilhassa Colman... Adeta gezindi. İlk yarı Galatasaray istediğini aldı.
Son kırk beşe Trabzonspor sağlı sollu atak başladı. Galatasaray yine istifini bozmadı. Trabzonspor yükleniyor, Galatasaray kontrataklarda Pino'nun süratini kullanmak istiyordu. Mücadele gücü yüksek oyunda futbol kalitesi bir hayli düşüktü.
İlk değişiklikler Galatasaray'dan geldi. Cana'nın yerine ikinci yarıya Barış'la başlayan Hagi, 60'da Kewell'ı oyuna sokmak için Misimoviç'i dışarı aldı. Bu beklenmedik bir hamleydi. Giray-Egemen ikilisini bozmak için Misimoviç'in oyunda kalması hatta içeri kayması, Kewell'ın soldan akması, sarı kartı olan Sarp'ın oyundan çıkması Galatasaray'ı hücum gücü açısından daha etkili kılardı. Bu tarz oyunda Trabzonspor'un da Galatasaray'ın üzerine gelmesi engellenebilirdi.
Şenol Güneş de Yattara'yla takımına doping yapmak istedi ama Trabzonspor'un bu oyun şablonunda maç köy düğünü gibi kırk gün kırk gece de oynansa gol olmazdı.
Ya da Servet'in insanı bıktıran o her zamanki hatası olmasa.
Servet, topu kornere atmayınca Galatasaray'ın takım halindeki çabasını yine sıfırladı.
Rijkaard'ın kulakları çınlasın!
Yeni lider Trabzon'a da koltuğu hayırlı olsun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.