Sayın Bakan’a en derin sevgilerimle!..
Ne fena; bırakın asker eşlerine, polis eşlerine bile “başörtüsü yasağı” tatbik ediliyor...
Dün bir grup polis memuru ziyaretime geldi...
Dertleri; eşlerinden başörtüsüz fotoğraf istenmesi...
“Yani” diyorlar; “Sekiz yıldır kahir ekseriyetle işbaşında bulunan AK Parti’nin döneminde de bunları yaşayacaksak...”
“Ört ki ölem!..”
Tuhaf; polis ailelerine sunulan sosyal imkânlardan faydalanabilmek için gerekli olan “kimlik kartları” için “başörtüsüz fotoğraf” şart!..
Eee, hani sadece hizmet verenler içindi yasak?..
Ziyaretimize gelen arkadaşlar, “Bu meseleyi yargıya taşısak nasıl olur?” dediler...
Taşısınlar mı, taşımasınlar mı?..
AK Parti iktidarında özgürlükler için siyasallaşmış yargıdan mı medet umulacak?..
Bir süre düşündüm...
“En iyisi bu işi görüşmeler yoluyla halletmek” dedim...
Ne yazık ki o görüşmeler de yapılmış...
Yani Sayın Bakan’a, uygun kanallardan problem iletilmiş... Lâkin, şu ana kadar herhangi bir sonuç çıkmamış... Bu durumda bizim “görüşmeler yoluyla çözüm” formülümüz de tutmamış oluyor!..
Peki ne yapsınlar?..
Eş ve çocuklarına “Madem kanunsuz da olsa bir yasak var, uyacağız. Yönetime karşı boyun kıldan ince” mi diyecekler?..
Yoksa “yargıya” mı gidecekler?..
Ben bu ikinci yolun yol olmadığını düşünüyorum...
Siyasallaşmış yargıdan müspet sonuç çıkması çok zor... Bu işi çözse çözse Sayın Başbakan ve Sayın İçişleri Bakanı çözer...
Ve hem sonra...
Bu ortamda başörtüsü meselesini yargıya taşıdınız mı, birileri çıkar ve “Polis memurları provokasyon yapıyor” der...
“Tam da başörtüsü meselesi çözüm yoluna girmişken!..”
Bu, mağdurun kaderi; hakkını yargı yoluyla aramaya kalkıştığında bile...
Öncelikle destek umduğun kanalların hücumuna uğruyorsun...
“Tam da bu aşamada!..”
“Tam da çözülüyorken!..”
“CHP bile iyi yoldayken!..”
Ortada bir problem varsa, mağdurları çözmek için çaba gösterecektir...
Peki ama nasıl?..
Medya desteği ile?..
Bilmem ki...
İşte yazıyorum:
“Sayın Bakan; uygulama kanunsuz...
Eşler malumunuz hizmet veren değil...
Sosyal tesislerden başörtüsüyle faydalanabilmenin maddeten fazla bir önemi yoksa da, sembolik anlamı var...
‘Daha bunu bile halledemeyen hükümet’ söylemine güç vermemek lazım...
Başörtülü polis eşi, başörtüsüz olanın faydalandığı tesisin kapı dışında tutulmamalı...
Ayıp olur!.. Size yakışmaz!..
AK Parti’ye hiç yakışmaz!..
Ziyaretime gelen, sürekli olarak posta kutuma mesaj yağdıran polis memurlarının talebini hürmetlerimle dile getiririm!...”
Yargı olmaz...
Direkt iletilen tepkiler sonuç vermez...
Bakalım, medyadan çağrı bir işe yarayacak mı?..
Bizimkisi bekle-gör politikası!..
Bekle, gör...
Bekle de gör!..