Serdar Arseven

Serdar Arseven

Kurban... Türkler ve Kürtler!..

Kurban... Türkler ve Kürtler!..

Can Dündar’ın programı, Merhum Özal’ın katledildiği yönündeki genel kanaatin iyice pekişmesini sağladı.
Hekim paşaların “Devrimci bir Cumhurbaşkanı vefat etmiş... Bu ölümün günün birinde sorgulanacağı ortadayken, niçin otopsi yapmadınız?” yollu sorulara verdikleri cevaplara bakın:
“Keşke yapsaydık!..
O anda basiretimiz mi bağlandı ne oldu!..
Doğru, vaktimiz vardı ama düşünemedik!..”
Yalan, yalan, yalan!..
Ankara’nın trafiği genellikle rahattır.
Hele işe gidiş ve işten dönüş saatleri dışında iyice rahattır.
Buna rağmen saat 10 mu ne; “trafik olur” diye yolunu “derin devlet”e çevirmişler yaşam mücadelesi veren Özal’ın!..
Trafik de yalan!..
Tamam bu bir cinayet. Ama niçin?..
Özal’ın niçin katledildiği çok iyi biliniyor aslında.
Oğul Ahmet Bey’in dediği gibi:
Uğur Mumcu niçin katledildiyse!..
Bakalım...
Hatırlayalım...
Katledilmeden iki hafta evvel “MOSSAD ve Kuzey Irak” ilişkilerini yazmıştı Uğur Mumcu:
“İsrael’s Secret War. Kitaba göre bu ilişki sürüyor. Baba Molla Barzani ile kurulan ilişkiler, şimdi oğul Barzani ile sürdürülüyor. MOSSAD, Barzani’ye Avrupa kahvelerinde çekler vererek bu desteği sürdürüyor. Anlaşılıyor ki daha sürecek. İlgi belli. İlişki de...”
Böyle, İsrail’in Güneydoğumuza yerleşme çabaları devam ederken Mumcu bu işe iyice abanıyor...
Siyonistlerin “çağırıp” açıktan uyarması da fayda etmeyince, katliam gerçekleşiyor.
Bir taşla kaç kuş...
Bizdeki “aklı evvel” Kemalistler, sürüler halinde sokaklara dökülüp “kahrolsun şeriat” diye bağırırken.
“Müslümanlar” hedefe yerleştirilir, 28 Şubat darbesine giden yolun taşları döşenirken, İsrail “Şeriat tehlikesine” karşı en büyük müttefik-imiz- oldu!
Güvenliğimizi İsrail’e teslim ettik, “İsrail odaları”mız oldu, terörle mücadelede işbirliği, hem de terör odağı ile...
Uğur Mumcu’yu, Muammer Aksoy’u, Bahriye Üçok’u, Eşref Bitlis’i, Turgut Özal’ı...
Niçin katlettiler?..
Sivas’ta 33, Başbağlar’da 33, DGM’den 33 idam kararı...
Niçin?.. İşte biz bu sorulara cevap ararken ve sürüler halindeki lâikçilerimiz sokaklarda “kahrolsun şeriat” diye höykürürken...
İsrail ne yapıyordu?..
Kuzey Irak’ın bürokrasisini, üniversitesini, sistemini, rejimini belirleyecek, yönetecek, yönlendirecek olan
“ırkdaş”larını ABD’ye gönderiyordu...
Eğitimlerini tamamlasınlar ve yeni devleti yönlendirsinler diye!..
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin üniversite sistemini, daha geneli eğitim sistemini kimler kurdu?..
Doğru...
“Bize sığınan”(!) Yahudi profesörler!..
Ah... Ne çok yazdık, ne haberler yaptık.
Türk kardeşlerimize “Kürtleri” dışlamamalarını, Kürt kardeşlerimize ise “Türklerin damarına basmamalarını” telkin ve tavsiye ettik...
Bu iki kavim de “Tel Aviv mahkûmu” iken ve bu mahkûmiyeti ortadan kaldıracak aksiyon dizilerine ihtiyaç varken, “ırk temelli” çekişme de neyin nesi?..
A bak, arşivde dolaşırken bir gazeteye takıldı gözümüz...
İsrail’den Jarusalem Post, 26 Şubat 1999’da demiş ki:
“Kürtler Wilson Plânından bu yana başarılı bir gerilla savaşı ile devlet kurabilecekleri düşüncesini taşıdılar. Bu olabilir. Kürtler Siyonistlerin mücadele taktiğini izlemeliler. Bir zamanlar Türklerin en nefret ettiği İsrail şimdi Ankara’nın en sıkı müttefikidir!.. Kürtler de böyle olacaktır!.. Kuzey Irak, İsrail’in müttefiki Kürtlerin devleti için en iyi yerdir.”
Bir de rapor var;
İsrail Dışişleri’nin ağır topu Odet Yinon’un Dünya Siyonist Örgütü Enformasyon Dairesi’nce yayınlanan raporu:
“Irak etnik ve mezhebi olarak parçalanacaktır. Kuzey’de kontrolümüzdeki bir Kürt devleti, ortada Sünni ve Güney’de Şiî devleti. Irak’ın parçalanmış yapısı içindeki bir ‘devlet’ bizim için en iyi hedeftir!..”

Evet... “Kürt Özal”ın katledildiğini biliyoruz artık...
Niçin katledildiğini de biliyoruz...
Biliyor olmamıza rağmen...
Uyduruk “ırk” çekişmeleriyle “düşmanın” işini mi kolaylaştıracağız...
Bayram dinginliğinde “tefekkür” etsek!..
“Aklı olmayanın dini de yok!..”
Düşünsek!..

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi