İbrahim Tenekeci

İbrahim Tenekeci

Türkiye’nin düşmanları...

Türkiye’nin düşmanları...

Türkiye, cumhuriyet sonrasında dostunu düşmanını tanıyamamış, tanısa bile dillendirememiş bir ülkedir. Şöyle de söylemek mümkün: Gerçek düşmanlar varken ve bunlar ülkemiz aleyhine yıkıcı faaliyetlerde bulunurlarken, milletimize suni düşmanlar takdim edilmiştir.

"Düşman" tanımı, ülkenin resmi politikasına ve hassas dengelerine göre değil de, adeta kişi ve kurumların duruşuna, durumuna, dünya görüşüne göre yapılmaktadır.

Anketler de gösteriyor ki, milletimizin ezici çoğunluğu Amerika, İsrail ve Yunanistan’ı tehlike olarak görmektedir. Buna karşılık, bugünkü hükümetin ya da devletin bu ülkeler karşısındaki tavrı malumdur. "Dostumuz, müttefikimiz, stratejik ortağımız" vs.

Hâkim medya ise tehlike olarak dün de, bugün de İran, Suriye gibi kardeş ülkeleri görmekte, göstermektedir.

Birileri, Türk halkının şu veya bu isim altında kutuplaştığından dem vuruyor. Türkiye’de bir kutuplaşma olduğu doğrudur. Fakat bu kutuplaşma "yeniden büyük Türkiye" diyen ve dostunu, düşmanını iyi bilenler ile diğerleri arasındadır. "Diğerleri"nden kastım şudur:

10 Nisan tarihli nüshamızda, "Hürriyet’in harita ayıbı" başlıklı bir haber vardı. Söz konusu gazetenin haftalık spor ekinde yayınlanan haritada Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğu bölgeleri yer almıyordu. Yani "Kürdistan."

Aynı gazete, geçtiğimiz yıl dağıtımını üstlendiği bilgisayar oyunu Hugo'da da Türkiye’yi bölünmüş olarak göstermişti. Ya da böyle bir şeye alet olmuştu.

Başkalarının yaptığı işi hücrelerine kadar araştıranlar, en küçük kusuru bile bulup birinci sayfalarına taşıyanlar, ellerinde onca ekip ve imkân varken, böyle büyük hataları nasıl görmezler? Sükût...

Hürriyet gazetesi böyle bir skandala imza atarken, onun rakibi olan Sabah gazetesi, cumartesi günkü (12 Nisan) nüshasında daha tuhaf bir haberle okuyucu karşısına çıktı.

"Facebook’ta Türkiye haritası skandalı" başlığını görünce, ‘yine hangi bölgemizi bizden aldılar’ diyerek haberi okumaya başladım. Haberin özeti şöyle: Azerbaycan’a bağlı Nahçıvan özerk bölgesi, Facebook sayfalarında Türkiye’ye ait olarak gösterilmiş.

Gazetenin ya da o zihniyetin "skandal" dediği şey bu...

Elbette kardeş ülke Azerbaycan’ın toprak bütünlüğüne saygılıyız. O bütünlüğü sağlamak için, devlet olarak, millet olarak, dün de, bugün de çalıştık, çalışacağız. Karabağ sorunu, bizim de sorunumuzdur. Hocalı katliamı, sadece Azerilere değil, bize de yapılmıştır.

Fakat mesele bu değil.

Hürriyet’in "bölücü" haritasına itiraz etmeyen Sabah gazetesi, aralarında din ve ırk kardeşliği bulunan iki toplumun "kazara" da olsa birleşmesini skandal olarak nitelendiriyor. Buna karşılık, iki düşman milletin birleşmesi için çaba harcanıyor. Yani Kıbrıs adasındaki Türkler ve Rumlar...

Bilenler bilir: Nahçıvan, Iğdır vilayetimizin devamı gibidir. Ya da Iğdır vilayeti Nahçıvan’ın devamıdır. Iğdır’da yaşayan bir kardeşimiz ile Nahçıvan’da yaşayan bir kardeşimiz arasında hiçbir fark yoktur.

Bu küçük "hatayı" bile skandal olarak nitelendiren zihniyetin, İslam Birliği’ne karşı olması, D-8 aleyhine yayın yapması, elbette normal...

Boşuna kızıyoruz.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İbrahim Tenekeci Arşivi