Beşik sallanıyor
Yunanistan'da önceki gün ikinci turu yapılan yerel seçimleri iktidardaki PASOK'un kazandığı yorumları yapılıyor.
Doğru değil. Evet, Başbakan Yorgo Papandreu'nun liderliğindeki PASOK, sandıktan birinci parti olarak çıktı, bu arada Atina, Selanik gibi ülkenin en büyük iki kentinin yönetimini ele geçirdi.
Ama seçimin galibi, ne PASOK, ne diğer siyasal partiler. Tek galip var: Sandığa gitmeyenler.
Oy kullanmayanlar.
Düşünebiliyor musunuz; her iki Yunanlı seçmenden biri seçim oyununda (İster komedi deyin, ister trajedi, ister ikisinin karışımı, yani dram) rol almayı reddetti.
Çünkü figüran olduklarını biliyorlardı.
Daha acısı, onlardan oy isteyenler de "Casting"te sadece ikinci derecede rollerde gösteriliyordu.
Ya başrollerde kimler vardı? Cevap: Troyka. IMI, Avrupa Merkez Bankası ve AB.
Onlar da sahneye oyunun sonunda çıktılar. Dün. Seçimin resmi sonuçlarının açıklanmasının ardından.
Başrolde Troyka
Üçü birlikte Atina'ya gidip, komşunun 2011 bütçe çalışmalarına el koydular. Parayı onlar verdiğine göre, düdüğü de onlar çalacak elbette.
Troyka'nın Akropol'un eteğine inmesinden hemen önce de kamuoyunu, sandığa gitsin veya gitmesin tüm halkı bir kez daha acı reçeteye hazırlamak için, Brüksel'de AB istatistik kurumu "Eurostat", Yunanistan'ın mali durumunun son tablosunu açıkladı: Bütçe açığı gayrisafi milli hasılanın yüzde 13.6'sı kadar olduğu tahmin ediliyordu, meğer yüzde 15.4'ünü aşmış. Toplam kamu borcunun gayrisafi yurtiçi hasılaya oranı da yüzde 115.1 civarında düşünülüyordu, o da son derece iyimser bir hesapmış, meğer yüzde 126.8'ine dayanmış. (Not: AB, Yunanistan istatistik kurumunun verilerine kesinlikle inanmadığı için, komşunun mali röntgenini kendi uzmanlarına çektiriyor. Bir not daha: Yunanistan'ın AB ve IMF'nin yüklü mali desteğine karşılık verdiği sözler arasında istatistik kurumunun tepeden tırnağa yenilenmesi ve özerk bir yapıya kavuşturulması da var.)
Üstelik, "Eurostat"ın verileri 2009 yılıyla ilgili.
2010'un kesin hesap sonuçları hiç kuşkusuz onlara rahmet okutacak.
Ve de 2011 için kemerde bir delik daha açılacak. Açtırılacak. Troyka tarafından.
Zaten Troyka, Yunanistan'da hükümet üstü güç, daha doğrusu, gerçek iktidar konumuna geldi. O istiyor, hükümet uyguluyor; o öneriyor, parlamento yasayı çıkarıyor.
Egemenlik hakları
Düşünün; pazar günü ikinci turu yapılan yerel seçimlerin bile mimarı Troyka.
Zira AB ve IMF'nin baskılarıyla yerel yönetim reformu yapıldı, Yunanistan'ın idari organizasyonu tepeden tırmağa yenilendi: Yerleşim birimlerinin sayısı indirildi, belediyelerin sayısı düşürüldü, vs...
Açıkça söylemek gerekirse, Yunanistan zaten AB üyeliği gereği egemenlik haklarının bir bölümünü Brüksel'e devretmişti; şimdi kalan hakları da elinden alınıyor.
Ama altını çizerek vurgulayalım: Yunanistan'da egemenliğin kayıtsız şartsız Troyka'ya geçmesinin sorumlusu ne AB, ne IMF. Tek suçlu var: Yozlaşmış siyasi kadrolar.
Zaten o yüzden her iki Yunanlı'dan biri oyunu kullanmıyor, her iki Yunanlı'dan biri en temel hakkından vazgeçiyor, seçmenlikten istifa ediyor...
Demokrasinin beşiğinin düştüğü duruma bakın...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.