Lübnan'dan bildiriyor...
Lübnan’da ‘2010 Liderlik Ödülü’ töreninde konuşan Başbakan Erdoğan, terör devleti İsrail’e sert çıktı. Füzelerle, bombalarla çocukları katleden İsrail’e karşı sessiz kalmayacaklarını ifade eden Erdoğan, “Susmayacağız. Var gücümüzle hakkı, hukuku, gerçekleri haykıracağız, savunacağız” dedi.
Başbakan Erdoğan, İsrail’e yönelik olarak, “Sen, en modern silahlarınla, füzelerinle, misket bombalarınla, fosfor bombalarınla Gazze’ye gireceksin, okuldaki, oyun bahçesindeki, çilek tarlalarındaki çocukları katledeceksin, ondan sonra da bizden susmamızı bekleyeceksin. Susmayacağız, var gücümüzle gerçekleri, var gücümüzle hakkı, hukuku haykıracak ve savunacağız” dedi.
Başbakan Erdoğan, Arap Bankalar Birliği’nin Phoenicia Intercontinental Otel’de düzenlediği “2010 Liderlik Ödülü” töreninde, Arap Birliği ile iki yıl önce Stratejik Diyalog mekanizmasını başlattıklarını hatırlatarak, “Körfez İşbirliği Konseyi üyesi ülkelerle kapsamlı bir işbirliği başlattık. Bunlardan daha tabii ne olabilir? Komşun ne kadar zenginse sen de bundan o kadar istifade edersin. Komşu ülke, komşu bölge ne kadar istikrarlı, ne kadar huzurluysa sen de o kadar istikrarlı, o kadar huzurlu olursun. Bizim, Arap kardeşlerimizle, Arap ülkeleriyle yakınlaşmamızı farklı yerlere çekerek bir eksen kayması tartışması başlatanlar, bu tartışmayı sürdürenler, emin olunuz art niyetli bir kampanya yürütüyorlar. Aslında bizim dayanışmamızı çekemiyorlar, kıskanıyorlar, amaç başka” diye konuştu.
“ÇOCUK KATLEDENLERE KARŞI SUSMAYACAĞIZ”
Konuşmasında, “Şimdi sen, Lübnan’a en modern uçaklarla, en modern tanklarla gireceksin, çocuk demeden, kadın demeden, sivil demeden, okul, hastane demeden bombalayacaksın, sonra da bizden susmamızı bekleyeceksin” diyerek, terör devleti İsrail’e yüklenen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü;
“Sen, en modern silahlarınla, füzelerinle, misket bombalarınla, fosfor bombalarınla Gazze’ye gireceksin, okuldaki, oyun bahçesindeki, çilek tarlalarındaki çocukları katledeceksin, ondan sonra da bizden susmamızı bekleyeceksin. Sen, Akdeniz’de korsanlık yapacaksın, Akdeniz’de devlet terörü uygulayacaksın, benim 9 masum vatandaşımı, bebeklere mama götüren 9 kardeşimi hunharca katledeceksin, sonra da çıkıp bizden susmamızı bekleyeceksin. Susmayacağız. Var gücümüzle gerçekleri, var gücümüzle hakkı, hukuku haykıracak ve savunacağız.
Şimdi diyeceksiniz ki, Sayın Başbakan, ‘Biz burada, bankalar birliği toplantısı yapıyoruz. Toplantıda bu işleri konuşmanın ne anlamı var? Değerli kardeşlerim, hakkı, hukuku egemen kılmadıktan sonra, paranın pulun ne anlamı var. Eğer, hak egemen olursa para değer ifade eder, hak egemen olmazsa paranın hiçbir anlamı yoktur. Para değerini hakla kazanır. O zaman bir hukuk ilişkisi olur aksi takdirde olmaz. Biz bu coğrafyada korsanlık değil, adalet egemen olsun istiyoruz. Biz Ortadoğu’ya devlet terörü değil, barış egemen olsun istiyoruz. Biz bu bölgede çocuklar öldürülmesin, bu bölgeye refah, istikrar hakim olsun istiyoruz. Hiç kimse bunu başka yerlere çekmesin.”
“YARIN TÜM DÜNYA BİZİM HAKLILIĞIMIZI ANLAYACAK”
Erdoğan, benzer şekilde NATO füze savunma sistemini istismar etmenin, bunu Türkiye’nin aleyhine bir kara propagandaya çekmenin mücadelesi içinde olanların bulunduğunu belirterek, şunları söyledi: “Füze savunma sistemi konusunda, bölge ülkeleriyle her an diyalog içinde olduk, her an istişarede bulunduk. Türkiye, hem kendi çıkarlarını hem de bölgenin çıkarlarını azami derecede gözeten, kollayan, savunan bir ülke olmuştur. Türkiye, altını çizerek ifade ediyorum, bunu özellikle bilmenizi istiyorum, barışın egemen olması için elinden gelen her türlü gayreti bu bölgede gösterecektir.
İşte onun için, biz Karabağ demeye, Bağdat, Beyrut ve evet, Gazze demeye, Kudüs demeye devam edeceğiz. Ve barış adına seslendirmeye devam edeceğiz. Lübnanlı şair Halil Cibran’ın çok anlamlı iki dizesi var. ‘Değerli kardeşlerim, şimdi ne söylüyorsam tek yürekten, yarın söylenecektir binlerce yürekten’ diyor Cibran. Biz hakkı söylediğimiz, biz hukuku savunduğumuz, biz tahriklere rağmen adaletten şaşmadığımız sürece, biliniz ki, yarın tüm dünya bizim haklılığımızı anlayacak, vicdanının sesine kulak vererek, zulme karşı tek yürek olacaktır.”
Konuşmaların ardından Erdoğan’a ödülü, Arap Bankalar Birliği Başkanı Adnan Yunus tarafından verildi.
Erdoğan, Türk birliğini ziyaret etti
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, beraberindeki heyetle Lübnan’daki BM Geçici Gücü (UNIFIL) bünyesinde görev yapan Türk İstihkam ve İnşaat Bölüğü’nü ziyaret ederek, askerlerle karavana yedi. Başbakan Erdoğan, beraberinde Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Devlet Bakanı Faruk Çelik, Sağlık Bakanı Recep Akdağ ile Güney Lübnan’ın Sur şehri yakınlarında bulunan Şaitiye köyündeki Türk İstihkam ve İnşaat Bölüğü’nü ziyaret etti. Erdoğan, burada askeri törenle karşılandıktan sonra bölük şeref defterini imzaladı. Başbakan Erdoğan ve beraberindeki heyete bölük yetkilileri yaptıkları faaliyetlerle ilgili brifing verdi. Başbakan Erdoğan brifingin ardından rosto, salata, çorba ve tatlıdan oluşan karavanayı askerlerle yedi. Yemeğin ardından askerlere “Afiyet olsun” diyen Erdoğan, bölüğün çeşitli birimlerini gezdi. Bu sırada, Başbakan Erdoğan’a bölük fırınında imal edilen ekmekler tattırıldı. Erdoğan eline aldığı bir ekmek parçasını yanında bulunan bakanlara ikram ederek, “Çok tazeymiş, güzelmiş, bunun içine bir de kaşar peyniri koysanız herkes tadına bakmak ister” dedi.
ERDOĞAN, HASTANE AÇILIŞI DA YAPTI
Erdoğan, Sayda’da TİKA tarafından yaptırılan Travma ve Rehabilitasyon Hastanesinin teslim törenine katılarak, bir konuşma yaptı. Başbakan Erdoğan, açılışını yaptığı travma ve rehabilitasyon merkezinin hayırlı olmasını dileyerek, hastanenin Lübnan’da kendi alanında büyük bir açığı kapatacağını söyledi. Erdoğan, hastanenin, en modern teknolojik imkanlara sahip olduğunu belirtti.
***
‘Komşun açken tok yatma’
Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta düzenlenen ödül töreninde konuşan Başbakan Erdoğan, adeta insanlık dersi verdi. Adaletin olmadığı bir dünyada ve adalet duygusunun yüreklerde tesis edilmediği bir sistemde, krizlerin kaçınılmaz olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, “Zenginin daha zengin, yoksulun daha yoksul olduğu bir dünyada küresel krizler yaşanacak ve bu uçurumlar kapatılmadıkça bedeller de daha ağır olacaktır” dedi. Hırslı değil kanaatkar olmak gerektiğini kaydeden Erdoğan, “Esasen bizim medeniyetimizin bize emrettiği de tam olarak budur. Komşun açken sen tok yatmayacaksın” tavsiyesinde bulundu.
Arap Bankalar Birliği, Lübnan’da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a “2010 Liderlik Ödülü” verdi. Arap Bankalar Birliği’nin başkent Beyrut’ta Phoenicia Intercontinental Otel’de dün düzenlediği ödül töreninde konuşan Başbakan Erdoğan, ekonomik değerlendirmelerde bulundu. Küresel krizin başladığı andan itibaren G-20 zirvelerinde Türkiye olarak bir hususun altını önemle çizdiklerini vurgulayan Erdoğan, “Diyoruz ki adaletin olmadığı bir dünyada, adalet duygusunun yüreklerde tesis edilmediği bir sistemde, bu krizler kaçınılmaz olacaktır. Zenginin daha zengin, yoksulun daha yoksul olduğu bir dünyada küresel krizler yaşanacak ve bu uçurum kapatılmadıkça bedeller de daha ağır olacaktır diyoruz” dedi.
“BENCİLLİĞİN KİTABIMIZDA YERİ YOK”
Sel afetini yaşayan Afganistan, Bangladeş ve Afrika’nın bazı ülkelerindeki kıtlığa dikkat çeken Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Refah noktasındaki bu eşitsizliğe paralel olarak, vicdanlardaki adalet duygusunun da ciddi şekilde törpülendiği bir dünyada yaşıyoruz. Biz, işte bu çelişik fotoğrafın, bu birbirine zıt manzaraların, geleceğin dünyası adına ciddi bir çelişki oluşturduğuna inanıyor ve gelişmiş ülkelerin bu meseleye daha fazla eğilmelerini istiyoruz. Yani ‘hırs’ karşısında, biz ‘kanaat’ kavramına dikkatleri çekiyoruz. Esasen bizim medeniyetimizin bize emrettiği de tam olarak budur. ‘Komşun açken, sen tok yatmayacaksın’. Bencillik, yani enaniyet, bizim kitabımızda kendisine yer bulamaz” diye konuştu.
“BİR SONRAKİ KRİZİN FATURASI DAHA AĞIR OLUR”
Küresel finans krizinin kaynağının Amerika olduğunu hatırlatan Başbakan Erdoğan, “Oradan çıktı, dünyaya yayıldı. Gerçek bu mu, bu. İşte Arap Bankalar Birliği’nin yetkilileri burada. Durumu çok daha iyi biliyorlar, fakat kimler adeta bir iflasa gitti? Dünyanın devleri, o dev bankalar çöktü. Dev sigorta şirketleri, kurumları çöktü. Niye engellenemedi, niye durdurulamadı? Hani bütün tasarruf imkanlarına sahiptiler? İşte bu öyle bir akıntıdır ki alır götürür. Ve nitekim almıştır, götürmüştür. Eğer biz bunlardan gereken dersleri çıkarmazsak, eğer gerçekleri görmeyi ertelersek, inanın bir sonraki krizin faturası çok daha ağır olacaktır” ifadelerini kullandı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Lübnan’a gerçekleştirdiği çalışma ziyaretlerinde, Türkiye ile Lübnan arasında ortaklık anlaşması imzalandı. Erdoğan, Sayda’da TİKA tarafından yaptırılan Travma ve Rehabilitasyon Hastanesi’nin açılışını da gerçekleştirdi.
ERDOĞAN’A LİDERLİK ÖDÜLÜ
“2010 Liderlik Ödülü”nün verilmesinden duyduğu memnuniyeti ifade eden Başbakan Erdoğan, bu ödülü almanın kendisi için önemli ve heyecan verici olduğunu vurguladı. Erdoğan, “Bu ödülü Beyrut şehrinde, Doğu Akdeniz’in incisi, şehirlerin prensesi olarak tanımlanan Beyrut şehrinde teslim alıyor olmak beni ayrıca heyecanlandırıyor” dedi.
ARAP İŞ ADAMLARINA TÜRKİYE’YE YATIRIM ÇAĞRISI
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, mali disiplinden taviz vermeyeceklerini ve seçim ekonomisi uygulamayacaklarını da ifade ederek, Arap yatırımcılarını Türkiye’ye çağırdı. Türk ekonomisine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Başbakan Erdoğan, kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’ye ilişkin son değerlendirmelerinin önem arz ettiğini kaydetti. Erdoğan, “Artık Türkiye ekonomisi özellikle bu krize karşı dayanıklı olduğunu göstermiş ve ispatlamıştır. Ben Arap sermayesine, gerek doğrudan yatırım, gerek portföy yatırım olmak üzere davetimi burada bir kez daha yinelemek istiyorum. Küresel krizi başarıyla ve hızla atlatan Türkiye, önümüzdeki dönemde yatırımlar noktasında cazibesini daha da arttırmış olacaktır” dedi.
‘BİZİM SCHENGEN’İMİZ NİYE YOK?’
Başbakan Erdoğan, Türkiye’nin arka arkaya Suriye, Lübnan, Libya ve Ürdün ile vizeleri karşılıklı olarak kaldırdığını hatırlatarak, “Hiçbir şey kaybetmedik. Hiçbir zararını görmedik. Hiçbir mahsurla karşılaşmadık. Tam tersine, aramızdaki bu vizelerin ne kadar anlamsız olduğunu, vizeleri kaldırınca çok daha net bir şekilde gördük” diye konuştu. “Biz, vizeleri kaldırmadık değerli arkadaşlarım, halklarımız arasındaki yüz yıllık hasreti kaldırdık. Halklarımız kucaklaşıyor” diyen Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti: “İnsanlar akın akın birbirlerini ziyaret ediyor. İşadamlarımız serbestçe gidip geliyor, işbirliği imkanlarını geliştiriyor. Sadece bir ülke değil, bütün bir bölge, bütün bir bölgenin insanları hep birlikte kazanıyor, hep birlikte bu yeni dönemden istifade ediyor. AB ‘Schengen’ diyor. Peki biz niye kendi aramızda bir benzerini rahatlıkla yapamıyoruz? Nedir bu anlamsızlık, nedir bu korku, nedir bu çekince? Bunu anlamak mümkün değil. Şimdi bütün bunlardan kimse gocunmasın rahatsızlık duymasın. Hiç kimse, bu yakınlaşmayı, bu kucaklaşmayı, bu hasret gidermeyi farklı yerlere çekmeye kalkışmasın.” Türkiye’nin bölgedeki yegane hedefinin barış, huzur, refah ve istikrar istemek olduğunu anlatan Başbakan Erdoğan, “Bizim, Doğu’ya, Güney’e, Asya, Afrika, Ortadoğu’ya sırtımızı dönmemizi gerektirmiyor. Elbette Suriye ile, Irak ile Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi mekanizması oluşturacağız. Elbette, Suriye, Lübnan, Ürdün ve Türkiye arasında Dörtlü İşbirliği Konseyi oluşturduk, oluşturacağız. Bundan daha tabii ne olabilir?” diye sordu.
***
LÜBNANLI Ermeniler’den Erdoğan hazımsızlığı
Dün Beyrut’taki Şehitler Meydanı’nda toplanan göstericiler, ellerindeki Lübnan ve Ermenistan bayraklarıyla, Türkiye ve Başbakan Erdoğan aleyhinde sloganlar attı. Başbakan Erdoğan’ın Sayda kentinde TİKA tarafından yaptırılan Travma ve Rehabilitasyon Hastanesi’nin açılışını yaptığı saatlerde gerçekleşen olayda, sözde Ermeni “soykırımı” ile ilgili pankartlar hazırlayan göstericiler, billboardlardaki Erdoğan posterlerini de yırttı. Protestocuların Erdoğan’ın posterlerini yırtması ve askerlere taş atması üzerine, güvenlik güçleri eylemcilere müdahalede bulundu. Arap ülkelerinde yüksek popülaritesi olan Erdoğan, daha Lübnan’a gitmeden Beyrut sokaklarında posterleri asılmaya başlanmıştı. Lübnan genelinde cadde ve sokaklar da, Erdoğan’ın onuruna Türk bayraklarıyla donatılmıştı. Resmi görüşmelerde bulunmak üzere dün Lübnan’a giden Erdoğan’ın Beyrut’a inişinde de bir grup, “Hoşgeldin sultan” diye sevgi gösterisinde bulunurken, başka bir grup da Başbakan’ı protesto etmişti. Erdoğan aleyhinde gösteri yapan Ermeni asıllı Lübnanlılar, “Yeni Osmanlılar Lübnan’da”, “Yeni Osmanlıları karşılamayın” pankartları taşımıştı. Lübnan’da yaklaşık 150 bin Ermeni yaşıyor. Ermeniler, Lübnan nüfusunun yüzde 4’ünü oluşturuyor.
***
Erdoğan’dan Kılıçdaroğlu’na geçmiş olsun telefonu
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu telefonla arayarak geçmiş olsun dileğini iletti. CHP’den yapılan yazılı açıklamada, Başbakan Erdoğan’ın, ameliyat olan Kılıçdaroğlu’nu telefonla aradığı ve geçmiş olsun dileğini ilettiği kaydedildi. Kılıçdaroğlu’nun, Başbakan Erdoğan’ın ‘’acil şifa’’ dileğine teşekkür ettiği belirtildi.