M. Emin Parlaktürk

M. Emin Parlaktürk

Magazin Kültürü ve Din Eğitimi

Magazin Kültürü ve Din Eğitimi

Dini kültürden uzak bir nesil var karşımızda.

Sadece yeni yetişen nesilden bahsettiğimi sanmayın.

Yaşı 40-50 dolaylarındaki orta yaş grubu da buna dahildir.

Nerden mi çıkarıyorum bu sonucu!

Birebir ilişkilerimizden.

Yaşadıklarımızdan.

Gördüklerimiz ve duyduklarımızdan.

Benim gibi tecrübe etmediyseniz eğer, kolayı var.

Radyo ve televizyonlarda yayınlanan “yarışma programları”nı izleyin, göreceksiniz!

Burada sorulan en “absürd”, en “karmaşık”, en “aktüel” ve en “zor” sorulara rahatlıkla cevap veren yarışmacıların, “dini” sorular karşısında nasıl apışıp kaldıklarını göreceksiniz.

Her Müslümanın bilmesi gereken en temel ve en basit dini bilgileri dahi, bu insanların nasıl olup da bilemediklerini hayretle izleyeceksiniz!

***

Öyle bir nesil ki;

Mirac kandilini kutlayan ama miracın anlamını bilmeyen,

Yakınını hacca gönderen ama ihram nedir tanımayan,

Allah’a inanan ama O’na ait olan (zati ve sübûti) sıfatları sayamayan,

Evliliğini nikah’la yapan ama mehir diye bir şey duymayan,

Banyo yapmasını ve duş almasını bilen ama guslün farzından habersiz olan,

Taharet yapan ama istibra, istinca, istinka gibi kavramlara yabancı kalan,

Amentü’ye inanan ama bunların ne anlama geldiğini söyleyemeyen,

Peygamberleri sayamayan,

Kutsal suhuf ve kitapları bilemeyen,

Melekleri cin ve periler zanneden,

Kısacası, kendini Müslüman olarak tanımladığı halde en basit dini bilgilerden yoksun bir nesille karşı karşıyayız.

Ama aynı yarışmacıya sorulan bilmem kaş yılında Amerika’da ortaya çıkmış bir rock grubunun adını düşünmeden cevaplayabiliyor.

Veya falan yılda ölmüş bir ressamın en meşhur tablosunun ismini bilebiliyor.

Ya da filanca aktörün çevirdiği ilk filmin adını ve oyuncu kadrosunu tereddütsüz söyleyebiliyor.

Daha buna benzer bir sürü magazin sorusuna bu insanlar şaşılacak bir ehliyet ve vukufla cevap verebiliyorlar.

Ama iş, dinle ilgili sorulara gelince dökülüyorlar!

Bir müslüman ülkesinde ve de müslüman olan ailelerinin hem de müslüman olan çocuklarının sergilediği bu acıklı manzara sizi ürkütmüyor mu?

***

Tam da “dindersi”nin okullarda zorunlu olmaktan çıkarılması tartışmalarının yaşandığı bu günlerde bu konunun gerçekten masaya yatırılması gerekiyor!

Acaba okullardaki zorunlu okutulan ders gerçekten “dindersi” mi?

Yoksa, anayasanın gereği olarak okullara konmuş ve adeta yasak savma kabilinden göstermelik okutulan bir ders mi?

Müfredatları yeterli mi?

Gerçekten din mi öğretiliyor, yoksa kültür mü?

Öncelikle şunun altını çizelim ki, bu dersin adı “dindersi” değil, “din kültürü ve ahlak bilgisi” dersidir.

Adı üstünde kültür’dür, dinin bizatihi kendisi değil!

Üstelik bu bir “öğretim”dir, “eğitim” değil!

Oysa dinin amacı öğretmek değil, eğitmek ve terbiye etmektir.

Gelin görün ki, öğretilen bu “din kültürü” de yeterli değil!

Eğer yetişen nesil; müzik, resim, spor veya magazin kültürü kadar dini kültüre vakıf değilse, bu dersin öğretimini ve müfredatını sorgulamak gerek!

Yine bir televizyon programında sorulan “Allah’ın emri ve Peygamberin kavliyle” şeklinde nikah kıyılırken söylenen cümledeki “kavl” kelimesinin sözlükte ne anlama geldiğini eğer bu nesil bilmiyorsa, bir müslüman olarak kıyılan nikahların da ne anlama geldiğini bilmiyor demektir!

***

Nesli yozlaştıran magazin kültürüne karşı en iyi ilaç olacak İslam dininin ne yazık ki çok çok uzağında bir müfredatla okutulan “din kültürü ve ahlak bilgisi” dersinin güncellenerek “din ve ahlak eğitimi” dersine dönüştürülmesi, geleceğimiz açısından kaçınılmazdır.

Dönüşür mü?

İnşallah diyoruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
M. Emin Parlaktürk Arşivi