Post modern aile
İster materyalizm, ister sekülerizm isterse modernizm tufan deyin; bu tufanlar aile de olmak üzere geleneksel veya kalc değerleri önüne katyor, sürüklüyor ve yutuyor. Adeta hortum etkisiyle önüne kattğ nesneleri tarumar ediyor. Bunun sonucunda sanayi devrimini atlatan yaral aile; sanayi devrimine serf yetiştirdikten sonra iletişim çağnda daha beter bir tufana yakaland. Dine ve geleneğe bağl ve geleneksel üretim modeline dayal geniş aile yaps çöktü. Modernizm ile birlikte onun getirdiği sanayi devriminin ihtiyaçlarna binaen geniş aile ykld ve yerini çekirdek aile ald. Bugün ise post modern dönemde aile kavram anlamn yitirdi ve yeni bir tanma ihtiyaç duyuluyor. Post modern aile ftrata yabanclaştğndan ve ontolojik anlamn kaybettiğinden dolay gaylerin ve eşcinsellerin evliliğine açk hale gelmiştir. Zaten tanm da buna göre yaplmaktadr. Geçmişte ‘şevaz’ olarak, gayri tabii olarak anlan bu tür ilişkiler günümüzde tabiilik vasf kazanmştr. Post modern aile Cemil İpekçi ve partnerlerinin beraberliğini de kapsamaktadr. Post modern Bat toplumlarnda bilişim ve iletişim araçlarnn yaygnlaşmasyla birlikte geleneksel beraberlik çerçeveleri ve mekanlar da değişime uğramştr. Fertler topluma ihtiyaç duymadan yaşayabilmektedirler. Ve beraberlikler nikah çats altndan çkarken heterodoks özelliğini de aşmştr. Ayn cinsten insanlar evlenebilmekte ve bu giderek de yaygnlaşmaktadr. Melezleşme eğilimi artmaktadr. Polonyal Hanna Mamzer de Meksika toplumunda hâlâ geleneksel yapnn muhafaza edildiğini, lakin post modern toplum olan ABD’de ferdin geleneksel sosyal yap ağlarna ihtiyaç duymadan sentetik ilişkiler ağyla idare edebildiğini ve dolaysyla sosyal bir yabanclaşma yaşadğn hatrlatmştr.
*
Türkiye’de de üç aile modeli birden yaşanmaktadr. Geleneksel ve geniş aile yaps daralarak yaşamakla birlikte can çekişmekte ve yeni hayat tarz, hayat alann gittikçe daraltmaktadr. Adeta suni teneffüsle yaşatlmaya çalşlmaktadr. Durumu, hayat alanlar daralan fillerin ve vahşi hayvanlarn Afrika’da milli parklara hapsedilmesine benzemektedir. Nesillerini korumak için tek çare bu kalmştr. Lakin hayat alanlarn kaybeden fillerin sinir krizleri geçirip köylere ve köylülere saldrmas gibi gerilime girmektedir. Türkiye’de geleneksel aile ksmen devam ederken çekirdek aile de post modernizm kskacna yakalanmştr. Muhafazakarlar da dahil genel olarak aile, geleneksel yapsn koruyamadğ gibi çekirdek yapsn bile korumakta zorlanmaktadr. Hanna Mamzer klasik aile yapsnn çöktüğünü ve umutsuz bir vaka haline geldiğini ve ailenin yeniden yaplandrlmas ve tanmlanmas gerektiğini söylemiştir. Haliyle tasvir de olsa bu sözleri tepki çekmiştir. Halbuki, bunu tahassürle birlikte söylemiştir. Klasik ve geleneksel aile yapsn kurtarmak mümkün müdür? Yeni istihsal araçlar ve iletişim teknolojileri karşsnda gerçekten de geleneksel yapy devam ettirmek adeta imkansz hale gelmiştir. Modernizmin etkisindeki mimari doku bile buna engel hale gelmiştir. Hanna Mamzer burada post modern aileyi savunmaktan ziyade üretim ve tüketim kalplarnn değişmesi nedeniyle; sosyal ve ahlaki yapda açtğ derin tahribat nedeniyle bunun zorunluluk haline geldiğini söylemiştir. Burada etkili olan iradeden ziyade çevre şartlardr.
*
Bugün kullanlan kavramlar da post modernist ve dönüştürücü kavramlardr: Kadn kendi ayaklar üzerinde durmal. Zalim olmazsan, kurban olursun. Fazla acrsan, acnacak duruma düşersin. Üste çk altta kalma. Bu ise Kemal Sayar’n işaret ettiği gibi bencil, insafsz ve hedonist bir nesli ortaya çkarmştr. Bu neslin en önemli vasf bencillik olduğundan, ‘sen çalş ben tüketeyim’ anlayşn getirmiştir. Bu anlayş katma değeri aşndrdğ için ekonomik gelişmeyi de sekteye uğratmaktadr. Sadece ahlakszlğ ve adaletsizliği artrmaktadr. Bundan dolay ailevi ve toplumsal ilişkiler rahat olmayp bilakis gergindir. Hasbi ilişkiler azalmştr.
İnsanlk ene belasndan çektiğini hiçbir şeyden çekmiyor. Bundan dolay baz batllarn deyimiyle kalpsiz dünyann son sğnağ ve adacğ ailedir. O da kaybedilirse insanlk hzla inkiraza uğrar. Kemal Sayar’n temas ettiği gibi üniversite gençliği arasnda materyalist eğilimler artmaktadr. Bu eğilim arttkça güven, tatmin duygusu da azalmaktadr. Depresif bir gençlik yetişmekte ve depresyon 2020’de küresel hastalklarn şah haline gelecektir. Boşanmalarla birlikte intiharlar da artmaktadr. İskandinav ülkelerine paralel olarak Türkiye ve Msr gibi ülkelerde intihar oranlar hzla tavan yapmaktadr. Gençler hem eğitimde hem de sosyal ilişkilerde adeta gladyatörler gibi yetiştiriliyor. Halbuki, bize gereken sosyal zeka ve ahlaki zeka düzeyini artrmak ve alan el yerine veren el olmay teşvik etmektir. Günümüzde alan el derken dilenciliğin şekli bile değişmiş ve dilenciler bile bu kültür sayesinde buyurgan ve baskn hale gelmiştir. Kur’an ifadesiyle müteaffif yani çekinme özelliğini kaybetmiştir. Günümüzde kadnlar baskn karakterli olmuşlardr. Bizdeki laik taifenin ikide bir gündeme getirdiği bir talep var. Erkekler neden kadnlar gibi başlarn örtmüyor? ABD’de mukim Türkiye gazetesi bayan yazarlarndan birisi buna şöyle mukabele etmektedir: Kadn erkek eşitliğinin sağlanmas ancak kadnlarn da erkekler kadar kapanmasyla mümkündür! Acaba söz konusu laik yazarlar kadnlarn bu kadar açlmasn neden gündemlerine almyorlar?
İnsanlğ yok olma noktasna taşyan eğilim ve kavramlar behemehal gözden geçirmeliyiz. Bireysellik ve değişim yerine sebat ve toplumu esas almalyz. Sebat dşlar ve değişimde srar edersek değişim bir gün bizi yok olma noktasna getirecektir. Mevlana’nn pergel benzetmesindeki sabit noktamz kalmamş ve iki ayağmzla birlikte boşlukta deveran eder hale gelmişiz. Ayaklarmz yerden kesilmiş, farknda değiliz. Yer çekimi kanununun ve bütün cazibe kanunlarnn dşna çkmşz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.