Başımızdaki En Büyük Belâ
ŞU Türkiye ne garip bir İslâm ülkesidir ki, halkın ezici çoğunluğunu Müslümanların oluşturmasına rağmen agresif bir azınlık dine, Kur'âna, Sünnete, fıkha, Şeriata, şeair-i islâmiyyeye saldırıyor.
İslâm'da zorlama yoktur, inanmıyorlarsa inanmasınlar ama saldırmaya hakları yoktur.
Hayli yaşlandım, çeşitli devirler gördüm, şu ülkede bir gün bile dine, imana, Kur'âna, sünnete, Şeriata çatılmadığını görmedim.
Dinime dahl edenler bari Müselman olsalar...
Adam ben Müslüman değilim, Sabataycıyım, şu Müslüman halkın dinine saldırmayayım, onlarla barış ve mutabakat içinde yaşayayım demiyor; küstahça, düşmanca saldırıp duruyor.
Ezan Türkçe okunmalıymış, namaz Türkçe Kur'ân tercümesi ile kılınmalıymış... Be adam, be kadın sen Müslüman değilsin, öyleyse Müslümanların ibadetine niçin karışıyorsun?
İngiltere'deki Hıristiyanlar ve Yahudiler, orada yaşayan milyonlarca Müslümanın dinine, kıyafetine, ibadetine karışmıyorlar, karışmak bir tarafa onların din, inanç, inandığı gibi yaşamak hak ve hürriyetlerini destekliyorlar da bizdeki Kriptolar halk çoğunluğuna hak ve hürriyet tanımıyorlar.
Uzun yıllar boyunca başları örtülü dindar üniversiteli kızlara kan kusturdular, onların tahsil haklarını çiğnediler. Bizdeki din düşmanı kriptolar Batıcı olduklarını iddia ediyorlar. Kuyruklu bir yalandır bu!.. Fransa dahil, hangi medenî Batı ülkesinin üniversitelerinde başörtüsü yasağı vardır? Hiçbirinde yoktur.
Fransa'daki başörtüsü yasağı sadece resmî liselerde geçerlidir. Katolik liselerinde, diğer özel liselerde bu yasak yoktur. Orada Müslümanların İslâm lisesi kurma hakları bile vardır. Bir ülkede bazı agresif azınlıklar, çoğunluğu oluşturan Müslümanları o ülke için tehdit ve tehlike olarak görürlerse orada sosyal barış ve uzlaşma olur mu?
Dünyanın hangi demokrat ve medenî ülkesinin ordusunda, Müslüman bir subay namaz kıldığı, oruç tuttuğu, dindar olduğu için mesleğinden, bütün hakları çiğnenerek atılmış ve perişan edilmiştir?
Hâlâ dine saldırıyorlar. Müslümanların kurban kesmesi vahşetmiş... Böyle konuşanlar etyemez midir? Değildirler... Hergün kanlı kanlı biftek yerler ama konu Müslümanların kurban kesmesi olunca hayvanseverlikleri depreşir.
Türkiye'nin başındaki en büyük belâ, agresif ve küstah azınlıkların çoğunluğun dinine, imanına, ibadetine, ezanına, namazına, Kur'ânına, inanç hürriyetine şirretçe saldırıp durmalarıdır.
Din ve devlet iki büyük güçtür. Bir ülkede din devlet çekişmesi olursa o ülkede huzur olur mu, sosyal barış olur mu, toplumsal mutabakat olur mu?
İngiltere'de, Norveç'te, İsveç'te, Almanya'da, Avusturya'da, Finlandiya'da ve diğer bütün medenî ülkelerde din ve devlet çekişmesi yok. Türkiye'de yüksek tahsil yapamayan başörtülü kızlarımız gittiler. Viyana'da okudular. Bizdeki agresif, İslâm düşmanı, sosyal barış tahripçisi şirret azınlıklar Müslümanlara bu hakkı tanımadı.
Ya Rabbi, ne büyük bir belâya çatmış vaziyetteyiz!.. Bu azılı İslâm düşmanlarının şerlerinden nasıl kurtulacağız?
* (İkinci yazı)
EY MÜSLÜMANLAR!.. EHL-İSÜNNET DÜŞMANLARINA ALDANMAYIN...
ABD'nin ve müttefiklerinin Afganistan'daki savaşı zalimâne bir savaştır. Uluslararası hukuka aykırıdır. Adalete, insafa, hikmete aykırıdır. Bu savaşın hiçbir meşru gerekçesi yoktur. 1939'da Hitler Polonya'ya saldırdığında, halkının yüzde 90 küsuru Alman olan Danzig gerekçesine dayanmıştı. Batılıların Afganistan meselesinde böyle bir tek gerekçeleri yoktur.
Irak'taki savaş da haksızdır, zalim bir savaştır.
Batılıların Somali'deki savaşı da böyledir.
BOP (Ortadoğu Projesi) uygulanmaktadır. Irak fiilen bölünmüştür.
Sırada Türkiye de vardır. Savaşlı veya savaşsız Türkiye'yi bölmek istiyorlar.
Birtakım Arap rejimlerinin yularları ABD'nin ve İsrail'in elindedir.
Türkiye ile İsrail arasında öyle derin gizli andlaşmalar, protokollar vardır ki, şu anda onlardan kurtulmanın imkânı yoktur.
Haçlılar, Siyonistler,Evangelistler, İslâm düşmanları Ümmet-i Muhammed'i parçalamak için şeytanî planlar hazırlamışlar ve bunları uygulamaya başlamışlardır.
Nedir bu planlar?
1. Ehl-i Sünnet kaldırılacak, onun yerine onlarca hizip, fırka, grup, cemaat getirilecektir.
2. Geleneksel İslâm yıkılacak; heva ve re'y üzerine kurulu bid'at fırkaları çıkartılacaktır.
3. Fazlurrahman mezhebi yayılacak, ılımlı bir İslâm türetilecektir.
4. Her cahilin veya yarı cahilin ictihad yapması teşvik edilecektir.
5. İcazetli ulemâ, fukaha ve mürşid-i kâmiller aradan çıkartılacak, her Müslüman Kur'ân tercümelerinden ve rasgele din kitaplarından İslâm'ı kendi kafasına göre öğrenip yorumlayacaktır.
6. Camilere sandalya ve sıralar konularak kiliselere benzetilecektir.
7. Farmason Cemaleddin Afganî ve onun müridi Abduh, onun talebesi Reşid Rıza Müslümanlara önder, kurtarıcı, rehber olarak gösterilecektir.
8. Tarikat ve tasavvuf Müslümanlarına müşrik, tasavvuf evliyasına evliyauşşeytan denilerek tarikatlar ve tasavvuf yıkılacaktır.
9. Fıkıh kötülenecek, Ehl-i Sünnet Müslümanlığına "Fıkıh Müslümanlığı" denecek, mezhepsizlik teşvik edilecektir.
10. Sünnete saldırılacak, hadîsler inkâr edilecektir.
11. Kâfirlerin, münafıkların, sinsi din düşmanlarının işine gelmeyen hadîsler "ayıklanacaktır."
12. Sapık feminizm ideolojisine uymayan hadislere mevzu denilecektir.
13. Hz.Muhammed'i inkâr ve tekzip eden, Tevhid akidesini reddeden, Kur'âna bâtıl kitap diyen, İslâm'ı hak din olarak kabul etmeyen kâfirlerin ve inkârcıların da ehl-i necat ve ehl-i Cennet olduğu iddia edilecektir.
14. Müslümanlar sekülerleştirilecektir.
Böyle bir fetret devrinde dinini ve imanını korumak isteyen her Müslüman itikatta, ameliyatta dini hayata uygulamakta ve ahlâkta Ehl-i Sünnet mezhebine sımsıkı bağlanmalıdır.
Reformcular, dinde yenilik ve değişim isteyenler, ilk üç asırda yaşamış olan Selef-i Sâlihîn'i red ve inkâr edenler, din ve dünya ayırımı yapanlar, Diyalogçular, BOP'çular, ılımlı İslâmcılar, Fazlurrahmancılar, mezhepsizler, Telfik-i mezahip taraftarları, şu veya bu aktivist cereyanların meftunları, kaderi inkâr edenler, şefaati inkâr edenler, âhir zamanda nüzul-i İsa aleyhisselamı inkâr edenler, Sünnet düşmanları ve inkârcıları, azılı Farmason Afganîciler... Bütün bunlar yanlış yoldadır.
Sevgili Müslüman kardeşim, bunlardan uzak dur.
Cadde-i Kübra, Sevad-ı âzam, cumhur-i ulemâ yolu olan Ehl-i Sünnet dairesi içinde bulun.
İslâm'ın hükümleri zamanla değişmez. Ahkam-ı Şeriat evrenseldir. İslâm'ın Tevhid, nübüvvet, ibadet, ihlâs, takva, adalet, cihad, istikamet, iffet gibi hükümleri 1400 yıl önce nasıl idiyse bugün de öyledir. Kıyamet'e kadar da öyle olacaktır. Dinde yenilik ve değişim bâtıl ve sapık bir inançtır.
Allah cümlemizin ayaklarını Kur'ân, Sünnet, icmâ-i ümmet, şeriat dairesi içinde sâbit kılsın.
Batı medeniyetinin İslâm'a uymayan tarafları, hükümleri bâtıldır. İslâm'ı, bu ihtilâflı konularda Batı medeniyetine uyarlamak sapıklıktır. Allah cümlemizi bu gibi sapıkların şerlerinden, hile ve hud'alarından, mekirlerinden muhafaza buyursun.
Ey Müslümanlar!.. Peygamberin (Salat ve selam olsun ona), Ashabın, Tâbiînin, Tebe-i Tâbiînin, Eimme-i müctehidîn, icazetli ulemâ ve fukahanın, mürşid-i kâmillerin; Ebû Hanifelerin, Gazalîlerin, Abdülkadir Geylanîlerin, Şah Nakşibend'lerin, İmamı Rabbanîlerin, Halid-i Bağdadîlerin ve emsali ulemâ ve meşayihin, gerçek Ehl-i Beyt-i Mustafa'nın yolundan kıl kadar ayrılmayın. Münafıklara aldanmayın.