Wikileaks bombasını patlattı!
Anlaşıldı!
Wikileaks’ın hedefi ABD, İsrail ve İran üçgeni içinde şekilleniyor.. 4. ülke Türkiye.
Açıklamalar bölgeye bomba gibi düştü.. Özellikle İslam ülkeleri yöneticilerinin saygınlığını ve birbirine güvenini de dinamitliyor.
-Bu açıklamalar en büyük zararı kime veriyor?
-Bu sorunun cevabı çok açık: ABD, İran ve Türkiye’ye..
-Bu açıklamalar bundan sonrası için nasıl bir etki gücüne sahip?
-Taşlar yerinden oynayacak.. Obama yönetimi için son derece talihsiz bir durum. Müttefiklerinin gözünde inandırıcılık ve ciddiyetini tartışılır hale getiriyor..
-Başka!
-Türkiye’ye karşı düşmanlığı tahrik ediyor.. Türkiye’nin tehlikeli, güvenilmez bir ülke olduğuna vurgu yapılıyor..
-İran için!
-ABD adeta İran’a saldırma işini yavaştan aldığı için adeta cezalandırılıyor..
-İsrail’e karşı bir belge var mı?
-Belgelerin en dikkat çekici yanı bu.. Belgeler sanki ayıklanmış ve İsrail’e zarar verecek bilgi ve belgeler gizlenmiş gibi bir durum sözkonusu.
Bu belgeleri açıklayanlar, sıradan kişiler değil. Bu belgeleri laf olsun diye de açıklamıyorlar.. O zaman bundan sonra neler olabileceği üzerinde düşünmek gerek.
Bu belgeler açıklandıktan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak..
Başka açıklamalar da olacak gibi sanki.
Mesela geçtiğimiz günlerde Talabani’nin PKK’ya, silah bırakmamaları yönündeki tavsiyesinin ortaya çıkması gibi bir durum bu.
Aliyev Türkiye’ye güvenmiyor mesela.. Ya da Türkiye Suudilerin Irak’taki faaliyetlerinden rahatsız! Herkes birbiri hakkında Amerikalılara her şeyi söylemiş.. Ha bu herkese ders olsun!
ABD ve Batılılar da Türkiye konusunda çok kaygılılar.. Hiç de dostça yorumlarda bulunmuyorlar.. Erdoğan, Arınç ve Davudoğlu konusunda yakışıksız ithamlarda bulunuyorlar..
Bir de şunu not etmek gerek. Bu olay aslında, birileri için, “kızım sana söylüyorum, gelinim sen dinle” anlamına geliyor..
Bu bilgi ve belgeler dışarı çıkarılabildiğine göre, diğer belgeler de ortaya çıkarılmış olabilir.. O zaman bu anlamda birtakım iktidarlar üzerinde baskı oluşturulabilir..
Bütün bu tartışmalarla birlikte şunu da bir kenara not etmek gerek: Bu belgeleri kim nasıl çalabiliyor?.. 11 Eylül’den sonra bu durum ABD için ciddi bir güvenlik açığı. Bir zafiyet sözkonusu.. Ülkenin dış politikası, ulusal çıkarları ile ilgili belgeler bir grubun eline geçebiliyor.. Bu güvenlik açığından sızan birtakım unsurlar çok daha vahim, çok daha trajik olaylara sebeb olabilirler..
Bu belgelerden çıkan bir başka sonuç da, ABD ile İsrail arasında İran konusunda derin bir görüş farklılığı olduğu..
Öyle anlaşılıyor ki, Wikileaks MOSSAD ile bağlantılı bir organizasyon olabilir.. Bu şekilde, İran’a saldırmayan ABD cezalandırılmış... Bölge devletleri arasında bir güven krizi oluşturmaya yönelik bir operasyon sözkonusu..
Beni asıl ilgilendiren bu açıklama değil. Bu açıklamanın ardından atılacak adımlar.. Bu bir başlangıç, işaret atışı.. Bunun arkası gelecek.
Tabii bu durum karşısında ABD’nin takınacağı tavır da çok önemli. Bakalım bu konuda Beyazsaray’ın tepkisi ne olacak? ABD yönetimi bu belgelerin açıklanmasından sorumlu tutacağı örgüt ya da ülkeye ya da istihbarat grubuna karşı, içeride ve dışarıda nasıl bir tavır sergileyecek?
Bu belgeler MOSSAD ya da bir başka grub tarafından alınmış olsa bile, bu konuda içeriden üst düzey birileri ile işbirliği yapmış olması gerekir. En azından bu belgelerin güvenliğinden sorumlu birilerinin bu konuda bir açıklama yapması gerekir.. İşte bu noktada ABD’de nasıl bir gelişme olacağını görmek gerek..
Bu belgelerin açıklanması, bizdeki Özden Örnek anılarının Nokta dergisinde yayınlanması gibi bir şey.. Bakalım bu konuda nasıl bir diplomatik süreç yaşanacak ve Amerikan yönetimi, yargısı, istihbarat örgütleri ve savunma ne yapacak?!.
Bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.. Kim yaptı ise, bunu “benden sonrası tufan” anlayışı ile yaptı. Selâm ve dua ile..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.