Günümüzde gündem o kadar hızlı değişiyor ki, değil bir gün, saatler hatta dakikalar bile gündemi değerlendirmeye fırsat vermiyor.

Şimdi de, Wikileaks’in yayımladığı belgeler gündemin ilk sırasına oturmuş durumda.

Ama biz, bu dedi-kodu’ları bırakıp verdiğimiz sözü tutarak Ergenekon tutuklusu Doğu Perinçek'in eşi Şule Perinçek’in söylediklerini yorumlayacağız.

Ne demişti bu bayan hatırlayalım: ''Türban Kur'an'da var mı diyorlar? Olsa ne olacak!.. Baş örtüsü için Kur'an'a baksak ne olur, bakmasak ne olur? Bizim kanunumuz varken Kur'an'a mı bakacağız?''

Konuşmasında, toplum kurallarını dinden ayrı tutmak gerektiğini söyleyen Perinçek, ''Bizim medeni kanunumuz, ceza kanunumuz var, üniversitelerimizin yönetmelikleri var, kalkıp da Kur'an'a mı bakacağız?!'' diye esip gürlemiş!..

Evet bayan Perinçek, sen ve senin gibi düşünenler, Kur’an’a bakmayabilirsiniz.

Ama, sizin bakmaya ihtiyaç duymadığınız o Kur’an’a bakan ve hayat kaynağını ondan alan; ülkemizde milyonlarca vatandaş, dünya’da da milyarlarca insan var!..

Sizler, üniversitelerdeki yönetmeliklerden, ceza kanunlarından, medeni kanunundan pek memnun kalabilirsiniz, hatta onları başınızın üzerinde de taşıyabilirsiniz.

Ama bunları söylerken hiç de inandırıcı değilsiniz!..

Çünkü Türkiye, yıllar boyunca memnun olduğunuzu söylediğiniz bu yönetmelik ve kanunlarla yönetildiği halde, bunlardan en çok şikayet eden, düzenin değişmesini ısrarla isteyen yine sizlerdiniz!

“Bizim Kanunumuz varken Kur’an’a mı bakacağız” derken, sahip çıktığınız o kanunları ilk fırsatta delen, kalbura çeviren, yeri geldiğinde yerden yere vuran, çağdışı ilan eden yine sizler değil miydiniz?..

Anlaşılıyor ki, sizler “bizim kanunumuz var” derken, işinize yarayan kanunlardan, sizin ideolojinize hizmet eden yönetmeliklerden bahsediyor olmalısınız.

Bir kanun veya yönetmelik, size ve sizin ideolojinize hizmet ediyorsa, demek ki o sizin!..

Böyle düşünüyor olmasaydınız, insan haklarını, kişi hak ve özgürlüklerini sınırlayan ve hatta ihlal eden maddelere karşı çıkar, dini, inancı, ırkı, dili ne olursa olsun herkesin hukukunu savunurdunuz.

Size, inanmadığınız Kitap’tan ayetler okuyarak cevap verecek değilim.

Ancak, o bakmaya bile tenezzül etmediğiniz o yüce Kur’an’ın, sadece kendine inananların değil, sizin gibi inanmayanların da haklarını nasıl savunduğunu bilmenizi isterim.

Bizler Müslümanlar olarak dünya hayatımızı Kur’an’a göre dizayn eder, bilgimiz ve gücümüz kadar yaşamaya çalışırız.

Çünkü, kesin olarak biliriz ki, ölümden sonraki hayatta da bu Kur’an’la hesaba çekilecek ve muhakeme edileceğiz.

Ve’l-Akibetü Li’l-Müttakîn.