Komünist Partisine İzin Var da, İslâm Partisine Niçin Yok?
ÜLKEMİZDE Komünist Partisi kurmak serbest de İslâm Partisi kurmak niçin yasak dememe bazıları pek şaşmış ve kızmış.
Komünist partisi ne demektir? Bir sınıfın diktatörlüğü demektir. Komünist sistemde bir tek parti vardır, çoğulculuk yoktur. Komünist sistemde muhalefete izin yoktur.Komünist sistem "halk demokrasisidir" ama gerçek ve sahih demokrasi değildir.Komünist sistem, başta din ve inanç hürriyeti olmak üzere temel insan haklarını kabul etmez.
Türkiye'de öyle acayip bir düzen var ki, Komünist partisine izin veriyor, İslâm partisine izin vermiyor.
Böyle demokrasi, böyle insan hakları, böyle eşitlik olur mu?
Bugün dünyanın bütün medenî ve demokrat ülkelerinde İslâm Partisi kurmak serbesttir, yasaldır.
Şu hususu da belirteyim, bendeniz İslâm Partisi kurulmasını doğru bulmam ama böyle bir partinin kurulması serbest olmalıdır derim.
Ne garip bir İslâm ülkesinde yaşıyoruz... Sabataycılık alabildiğine serbest... Masonluk serbest... Dinsizlik serbest... Ateistlik serbest... Komünistlik serbest... İslâm Partisi yasak.
Demek ki, bu düzenin/ sistemin ağabeyleri, komünizmi zararlı bulmuyor, siyasî İslâm'ı zararlı buluyor.
Peki eşitlik nerede kaldı?
1950'li yılların başlarında merhum Cevat Rıfat Atilhan İslâm Demokrat Partisi adında bir parti kurmuştu. Kısa zamanda teşkilatlanmaya başlayan bu parti Adnan Menderes rejimi tarafından kapattırıldı. Mahkeme bu parti konusunda meşhur Profesör Sulhi Dönmezer'den bilirkişi raporu istemişti. Profesör, İslâm kelimesi Türk kelimesi ile müterâdiftir meâlinde rapor vermişti ama parti yine de kapatılmıştı.
Ülkemizde İslâmPartisi kurulmasını kimler istemez?
Atatürkçüler istemez.
Masonlar istemez.
Sabataycılar istemez.
Bilcümle ve bilumum Kriptolar istemez.
Bir kısım sağcılar ve dinciler de istemez.
İstesinler veya istemesinler, madem ki, Komünist partisi kurmak serbest ve yasaldır, İslâm Partisi kurulması da serbest olmalıdır.
Komünizme hürriyet, serbestlik, imkan tanı, İslâm'a tanıma. Böyle eşitsizlik, böyle haksızlık olmaz.
*(İkinci yazı)
EY DEDİKODUCU!..
BUNDAN 100, 150, 200 sene önce halkın çok konuştuğu konular:
Sadrazam Moralı Hüsrev Paşa niçin azl edildi acaba?
Şeyhülislâm İkmalüddin Efendi ile ilgili rivayetler doğru mu?
Kaptan-ı Derya Avlonyalı Nafiz Paşa Hünkâr'ın güvenini yitirdi mi?
Damat-ı Şehriyarî Çerkez Nureddin Paşa gözden düştü mü?
İngiltere Sefir-i Kebiri mister Rosmarin ne dolaplar çeviriyor?
Geçen Cuma selamlığına Padişah hazretleri niçin çıkmadı?
Serasker Gelendostlu Hüseyin Avni Paşa niçin sürüldü?
Kuredanadan Zihni bey acaba Padişah'a neler söyledi?
Valide Sultan Hazretlerinin arası Sadrazamla niçin açıldı?
Bunlara benzer şeyler...
Zamanımızdaki başlıca rivâyet ve dedikodu konuları:
Üç general niçin açığa alındı?
Filan parti başkanı Kürt mü, Ermeni mi, Alevî mi?
Eski ser-bayan Semiramis hanım ne diyor?
Dolar milyarderi Turtanî Voli bey yurt dışına kaçtı.
Kehkeşan bey esti savurdu.
Gazeteci yazar Olganç Tunggaç ateş püskürdü, meydan okudu.
Yargıç Mürtefik Atatapar zehir zemberek bir konuşma yaptı.
Televizyonda açık oturumda küfürler havada uçuştu, yorumcu celseyi zor tatil etti.
Dansöz ve manken Dilara İçitemiz basıldı.
Futbolcu Toplaç'ın seks hayatı ve yatak odası maceraları.
Saylav Minguş Tertemiz bir milyon dolar komisyon almış.
Bir asır önceki konular bugün unutuldu.
Bugünküler de yakın zamanda unutulacak.
Dedikoduların sebatı yoktur.
Siyaset çalkantıları kalıcı değildir.
Bunlarla uğraşmak boştur, faydasızdır.
Meraklı dedikoduların dünyada da ahirette de faydası yoktur, zararı ise pek çoktur.
Dünya saltanatları bir varmış, bir yokmuş...
Bu dünya Sultan Süleyman'a bile kalmamış.
Damad-ı Şehriyarî Vezir-i Âzam Köstenceli Hilmi Paşa'yı hatırlayan yok şimdi.
Onun saray gibi konağının yerinde yeller esiyor.
Serdar-ı Ekrem Firzovikli Derviş Paşa'nın mezarı bile yol açılırken kayboldu.
Şehid edilen Padişahın ihtişamı, debdebesi, tantanalı Selamlık alayları unutuldu, ona Fatiha okuyan bile kalmadı.
Ey gafil dedikoducu!..
Ey cahil meraklı!..
Ey masallara, mavallara meraklı kişi!..
Ey günde dört saat gıybet yapan günahkâr!..
Bir gün gelecek sen de, dedikoduların da, merak ettiğin konular da, o krizler, o kulisler, o entrikalar, o dolaplar bitecek. Onların hepsi sona erecek.
Hanefi Avcı ne dedi?..Hanefi Avcı o kitabı niçin yazdı?.. Hanefi Avcı ne olacak?.. Hanefi Avcı doğru mu konuşuyor, yalan mı söylüyor?..
Bu sorduklarını bilmem ama bildiğim bir şey varsa sen de, Hanefi Avcı da, ben de hepimiz öleceğiz.
Sadece üçümüz değilHünkâr da ölecek, Sadrazam da, Şeyhülislâm da, Serasker de, Damad-ı Şehriyarî Nazif Süreyya Paşa da, Kaptan-ı Derya Sütlüceli Münif Resmî Paşa da, Başkadın Efendi de, Kerime-i İsmetpahahîleri de, necabetli Mahdum beyefendi de, Defterdar da, Rumeli Kazaskeri de hep ölecekler.
Tarihe bak. Hiç şu fâni dünyaya kazık çakan biri var mı? Kafile kafile gelmişler, bir müddet yaşamışlar, sonda ecelleri gelince ölmüşler.
Firavun İkinci Amnofis de ölmüş. Hitit kralı Şubbiliyamama da ölmüş.
Nemrud, İskender, Sezar, Attila, Çingiz, Hülagu hep ölmüşler.
Ey meraklı dedikoducu!.. Niçin boş ve faydasız rivayetlerle, kıyl ü kallerle ömrünü heba ediyorsun?