Sistemli bir saldırı başlatıldı ülkemizde..
Seçim yoluyla AKP kayasını yerinden oynatamayacaklarını anladılar ve taktik yenilediler galiba..
Askere karşı polis...
Halbuki her ikisi de bu ülkenin saygıdeğer kurumudur..
Amma onlar ERGENEKON SANIĞI rütbelilere sahip çıkacaklar zahiren.. Karşılığında da Türk polisini yiyecekler..
Türkiye’nin her yerinde öğrenci hareketleri başlatıldı.. 27 Mayıs darbesi de böyle başlamıştı..
Bilmiyorlar ki tilkinin sayısız hikayesini okumuş Polo Mehmet.. Hiç ölü görüntüsüne inanır mı?
Dikkatle bakmak lazım hadiselere..
Önce çocuklar ve kadınlarla başlatılan saldırılara bu kez Diyarbakır’ın sakallı ihtiyarları da katılmış.. Ellerinde sapan, çocuklarla beraber polislere saldırıyorlar..
Yani BDP’nin alakası yok mu şimdi?
Ankara’da, İstanbul’da üniversite öğrencileri güya demokratik hak arıyorlar.. Hangi hak? Hangi demokrasi?
Siz bunun gerçek sebebini Aydın Doğan medyasını tetkik edince anlarsınız.. Bir de parti liderlerinin laga/lugasını dinledikten sonra..
Öğrenciler demokratik hak arıyorlarmış.. Yapmayın beyler, bu türden yalanları artık külahlar bile dinlemez..
Ellerinde sopalara takılmış yeşil flamalarla Meclis’e girecekler nerdeyse..
Muhalefet milletvekilleri isyancı güruhun yanında, önünde, ardında.
Flama sopalarıyla kadınlı erkekli polis şeflerini dahi linç etmek için “Hurra” çeken kudurmuş ve esasında satılmış gençler neyin hakkını arayacaklar?
Önlerinde CHP milletvekilleri Kamer Genç, Mehmet Sevigen, geçmişte söyledikleri “Baltalar elimizde, uzun ip belimizde, biz ormana gideriz” türküsünden ilhamla TBMM’ye kadar yürüyor genç dedikleri kaşarlanmış elemanlar..
Biribirlerine, yani CHP-MHP ile BDP hiç dokundurmuyor.. Hepsinin gez-göz-arpacık noktasındaki polis..
Polis asli vazifesini yapmasın mı? AKP’ye vurmak için Türkiye’ye vurduğunuzu idrak etmiyor musunuz?
Devşirme oğlanlar-kızlar polise karşı orantısız şiddet kullanacak, polis sineye çekecek, kartel medya “yendik” diye kabaracak, kubaracak..
Bekledikleri böyle bir tablo..
Ne istediklerini bilmeyen, anlatmaya muktedir olamayan oğlanlar ve kızlar ülkenin her tarafını pamuk gibi attıracaklar, polis seyredecek, kimse ye’se kapılmayacak öyle mi?
Sapısilik bir yazar saldırılara karşı çıkanları “paranoya” ithamı ile susturacaklarının işaretini veriyor..
Peki ne diyecekmiş bir kartelci?
“Bunun adına -işkence- derim” diye gözdağı vermesine -yuh-çekmez misiniz?
Ben çektim, çekiyorum hâlâ..
Ey bu ülkenin sağduyu sahibi sahipleri, pür dikkat kesiliniz, nerede yamukluk varsa ajandanıza kaydediniz..
Hangi sapantaşlı, molotof kokteylli grup hangi adadaki kanunsuzluk nümunesinden emir almakta, diğer taraftan rahmetli İsmail Dümbüllü’ye nazire yapan giyimiyle, gevezeliğiyle lider varsa onu da kaydeyleyin hafıza defterinize... Öbür, TSK’yı koruma-kollama görevini re’sen-cebren kendi zilyedliğine geçirdiğini sanan lideri de tanıyın ki sizden oy istediklerinde hata yapmayasanız..
Ben bunları sayıp AKP’yi hesaba katmayınca sakın AKP temayülümün olduğuna hükmetmeyesiniz.. Ben partisiz, pırtısız, Türkiye için varımı yoğumu meydana seren bir vatandaşım.. Eğer tutmam gerekirse BBP’yi tutarım.. Çünkü ben BBP kurucularındanım.. Amma particiliği bıraktım.. Bu demek değildir ki doğru bildiklerimi yazmayacağım.
Mehmet Sevigen sanki benden daha cesaretli, daha demokrat, daha çok adaletsever birisi mi?
Vekillik kimliği ve dokunulmazlık silahı olmasa kim dinler onu?
İçişleri Bakanımız araştırıyormuş polisleri, CHP hatırına hırpalamayı..
Yakışır doğrusu..
Beşir Atalay beyden beklenir bence..



Çenesine bakarsan yiğittir, yamandır o
Kasketi anlık giyer, komik-i zamandır o
Solun sorguçlu kuşu, kartel medya gözdesi
Versen inekler yemez, küflü bir samandır o...