* Selamün aleyküm Fatma abla. Ben 19 yaşında bir ev kızıyım. Size sormak istediğim bir soru var. Ben birine aşık oldum. Şimdi ne yapacağımı bilmiyorum, ona bunu söylemek istiyorum, fakat pek uygun düşmeyeceğine inanıyorum. Ona mesaj atmayı düşündüm ama bunun doğru bir şey olmadığına inandığım için vazgeçtim. Birini seviyorum ama ona nasıl ulaşacağımı bilemiyorum. Onun beni küçük görmesinden çok korkuyorum. Aracılık yapacak hiç kimse de yok. Bu konuda ne yapabilirim? M. B.

Hassasiyetiniz için teşekkür ederiz

* Evlilik öncesi eş seçiminde, dinimizin ve bundan beslenen geleneklerimizin bizlere sunduğu bazı rutinler vardır. Buna göre, kişi evlenmek istediği bayan ya da erkekle ilgili düşüncelerini ailesiyle ya da yakınlarıyla paylaşır ve evlenecek kişiler uygun bir ortamda görüşürler olumlu ya da olumsuz kararlarını verirler. Bundan sonra da yine geleneklerimize uygun tarzda nişan ve düğün yapılır. Bu durumda sizin yapacağınız ilk iş bu konuyu ailenizle ya da güvendiğiniz biriyle paylaşmak olmalıdır. Aracılık yapacak kimsenin olmadığını ifade etmişsiniz ama herhalde ailenizden bu konuyu açabileceğiniz biri vardır diye düşünüyorum. Belki de, ilk etapta böyle bir konuyu ailenize açmaktan kaçınmış olabilirsiniz ya da bunun bir hata olduğunu düşünüyor olabilirsiniz... Ama meşru olduğu sürece böyle bir girişimde bulunmanızda bir sorun yok... Hoşlandığın kişiye bunu ifade etmenin doğru olmadığını belirtiyorsunuz. Bu konuda dinimizin belirlediği sınırları dikkate aldığınız ve bu sınırlar dahilinde hareket ettiğiniz sürece bir sorun olacağını düşünmüyorum. Ayrıca, gençlerimizin haram ve helal ölçülerini ihlal ettiği, gayri meşru ilişkilerin doğal kabul edildiği ve bu konuda yapılan hataların gündemde olduğu bir dönemde bu hassasiyetiniz için size teşekkür ediyoruz. Umarım her şey istediğiniz gibi olur ve mutlu bir yuva kurarsınız...

Öğretmenini hiç sevmiyor

* Benim üçüncü sınıfa giden bir oğlum var. Öğretmenini hiç sevmiyor. Öğretmenin ayrım yaptığını düşünüyor ve sınıfta kendisinin en son tahtaya kaldırıldığını söylüyor. Bu konuda çok üzülüyor, ayrıca matematik dersinde çok kötü olduğu düşünüyor. Sınıfında IQ'sü yüksek öğrencilerle birlikte okuyor bu da onu çok etkiliyor. Herkese Rabbimin farklı özellikler verdiğini söylüyorum ama bana pek inanmıyor. Neden ben de onlar gibi hemen anlamıyorum diye sürekli ağlıyor. Oğluma yardımcı olamadığım için kendimi çaresiz hissediyorum. Bu konuda beni aydınlatır mısınız?..

K. E.

Güçlü taraflarına vurgu yapın

* Bu dönem öğretmenin çocuğun dünyasında büyük bir yeri vardır. Anneden ayrılan çocuk okulda öğretmenine yaslanmakta ve onun ilgi odağı olmaya çalışmaktadır. Bu nedenle öğretmenin sınıf içinde çocukla doğru ilişki kurması, adil davranması, çocuğu cezalandırmaması ve öğrencileri arasında ayırım yapmaması önemlidir. Anladığıma göre, çocuk öğretmen soru sorduğunda kendisine söz hakkı verilmediğini ve öğretmenin kendisini sevmediğini düşünüyor. Çocuğun bu sorununu öğretmenle görüşebilirsiniz. Konuşmanız neticesinde öğretmen çocuğun bu durumunu dikkate alacak ve onun kendisiyle ilgili olumsuz düşüncelerini değiştirerek sorunu ortadan kaldıracaktır. Sınıfın büyük bir kısmının başarı oranlarının yüksek olduğunu çocuğun bu durumdan etkilendiğini ve kendini başarısız hissettiğini söylüyorsunuz. Dikkate değer bir seviye farkı olduğunda bunu öğretmenin dikkate alacağını düşünüyorum. Siz burada çocuğun yeteneklerine vurgu yapabilir ve onun güçlenmesi noktasında destekleyebilirsiniz. Mesela, arkadaşın matematiğe daha yatkın olabilir ama sen de çok güzel resim yapıyorsun ya da okuduğunu rahat ifade edebiliyorsun... Tarzında bir yaklaşımla güçlü taraflarına vurgu yapabilirsiniz. İfadelerinizde olduğu gibi çocuğa her insanın kendine özgü olduğunu uygun bir dille ifade edin. Şu an sizi anlamıyor gibi görünse bile, bir süre sonra bunun muhakemesini yapacak ve bunun doğru bir şey olduğunu anlayacaktır.