Bir Özal gider, bin Özal gelir..
Allah rahmet eylesin. Merhum özal’ı sağlığında da, vefat ettikten sonra da toplumumuzun büyük bir bölümü hayırla yâd etmekte. Bir tek CHP zihniyetine mensup kişiler nefretle anmakta, bu da gösterir ki; “özal hayırlı bir insandır.”
özal’ı CHP zihniyetine mensup birilerinin; “iyi olarak” anması ve hatırlaması, özal’ın misyonuna ters düştüğü gibi, özal’ı anlayan ve sevenlere de terstir. Bu sebeple; CHP zihniyetinin; “siyah” dediği mutlaka “beyazdır,” “beyaz” dediği de mutlaka “siyahtır.”
Rahmetli özal’ı CHP ile aynı köşede yazma talihsizliğini gösterdiğim için özal’ı sevenlerden ve yazıyı okuyanlardan özür dilerim. İstemeden de olsa bazen böyle hatalar yapıyorum. Yapmasam iyi, ama benim de kusurum bu işte.
Merhum Adnan Menderes ve özal, aynı yerde yatıyor biliyorsunuz. özal şimdi yattığı yeri, ölümünden önce tespit etmiş ve vasiyet olarak yakınlarına bildirmiş denilir. Menderes’in kabrinin de orada olmasını özal istemiştir.
Anıtların olduğu mekânın bir özelliği var. Belki bilenler vardır, ama bilmeyenler için kısaca hatırlatayım. Henüz İstanbul fethedilmeden önce Fatih Sultan Mehmet’in, İstanbul’a geldiğini ve fethi gerçekleştirmek üzere ilk defa o tepeye çadırını kurduğu bilinir.
Müslümanlık dinine göre inanılır ki; iyi insanların amel defteri kıyamete kadar kapanmaz. Kötü insanların da kapanmaz. İyilerin defterine geride bıraktığı ve devam eden iyilikleri yazılır. Kötülerinkine de geride bıraktıkları ve devam ettirdikleri kötülükleri yazılır.
Yine bilinir ve inanılır ki; ilk insandan bu yana, kötüler unutulur gider, iyiler kıyamete kadar unutulmaz. Unutulmayan kötüler varsa, onlar da hep kötülükleriyle anılırken, iyilere bol bol rahmet okunur. Ben de özal ve Menderes’e her fırsatta rahmet okuyan bir vatandaşım.
Herkesin babası özeldir, benim de babam bana göre özeldir. Rahmetli olunca; “Her gün Fatiha okumam gerek..” diye beynime talimat vermiştim. Beynin bu talimatı yerine getirebilmesi için bir nokta belirtmek gerekir ki; o noktaya gelince beyin çapalasın ve istenileni hatırlatsın.
Ben de özal ve Menderes’in kabirlerinin bulunduğu noktayı belirtmiş ve babam, diğer yakınlarım, Fatiha bekleyen mevtalar başta olmak üzere, özal ve Menderes’e de okumuştum. Allah’a şükür, ne zaman oradan geçsem ve hangi ruh halinde olursam olayım, o noktaya gelince Fatiha okumak aklıma gelir ve okurum.
Dünyanın hangi ülkesinde olursa olsun, toplumları yönetmek üzere işbaşına gelen liderler ezbere gelmezler. Her ülkenin bir kaderi olduğu gibi, insanların da kaderi vardır ve bu kaderler hep bir denge üzerindedir.
Kimi liderler zulmederken, kimi liderler zulmeden liderleri bertaraf ettikleri gibi, içinde yaşadığı toplumlara huzur, güven ve istikrar getirirler. Hatta diğer dünya milletleri de bu istikrar, güven ve huzurdan payını alırlar.
Şöyle geçmişe kısa bir yolculuk yaparsak. İsmet İnönü ile başlayan Türkiye yönetiminde, İnönü’nün memlekete ve millete faydası olduğunu söylemek mümkün değildir. Sadece yandaşlarına memleketi parsellemiş ve ülkeyi bu mantıkla idare etmiştir. Hâlâ bu parsellemenin cezasını çekmiyor muyuz?
Bugün Türkiye, Menderes, özal ve Başbakan R. Tayyip Erdoğan’a çok şey borçludur. Ve AK Parti'nin aldığı yüzde 47 oy da gösterir ki; halkımızın Menderes ve özal’a olan vefasının neticesidir. Türkiye 3 liderin sayesinde istikrara, güvene ve huzura kavuşmuştur.
CHP zihniyetinin bildiği tek oyun vardır. Kendileri dışındaki herkese çelme takmak. Menderes ve özal da aynı çelmelerin kurbanı olmuşlardı. Şimdi sıra Başbakan R. Tayyip Erdoğan’da. Umutlarımızı dualarımızla güçlendirerek dileriz ki; bu oyun, kendi ayaklarına dolaşır ve milletimize, devletimize zarar veremezler!!
Merhum Menderes ve özal’ı rahmetle anarken, isteyenler kendi yakınları da başta olmak üzere birer Fatiha gönderirsek “iyi insanları” anmış ve “iyi vatandaşlık” görevimizi yapmış oluruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.