Kendimi eve kapattım
Merhaba Fatma hanım, ben 35 yaşında iki çocuk annesi bir bayanım. Yüzümde çok fazla leke var. Çocukluktan kalma bir şey bu. Ama ben çok üzülüyorum. Yılların verdiği derin bir kompleksim var. Evlenmeden önce eşime defaatla iyi düşünmesini söyledim ama o bu durumu hiç problem yapmadan benimle evlendi. Evlendikten sonra bir kaç kırıcı şaka yaptı o kadar. Ancak ne var ki, ben eşimin bir gün mutlaka beni aldatacağı düşüncesinden kurtulamıyorum. Eğitim hayatımda ve çalışma hayatımda çok fazla başarılı biriydim. Sosyal yönüm çok iyiydi. Ancak yıllar geçtikçe insanlardan gelen tepkiler beni hayattan soğuttu. Şu an, eve kapandım. Kimseyi görmek istemiyorum bu durumdan inancımın yardımıyla kurtulmaya çalışıyorum ama olmuyor. tavsiyelerinizi bekliyorum. G. A.
Bu bir varsayım değil mi?
Düşüncelerimizin büyük bir kısmı çevremizden gelen iyi ya da kötü geribildirimlerle ve önyargılarla biçimlenir. Mesela çevremizdeki insanlar sürekli bizi başarısız biri olarak lanse ederlerse bir süre sonra biz de buna inanabiliriz. Ya da, ilk karşılaştığımız kişiler, şişmansın, kısasın, sert mizaçlısın, sinirlisin, cimrisin... Deseler kendimizi yoksun hissedebilir ve bir eksiklik duygusuna kapılabiliriz. Komlekslerimizin büyük bir çoğunluğu bu şekilde şekillenir ve hayatımızı etkiler hale gelir. Ne yazık ki, bizim insanlarımız başkalarının hayatıyla pek fazla ilgilidirler hatta çoğu zaman sınırları aşarak daha büyük zararlar verebilirler. Bu konuda sizi anlayabiliyorum. Fakat, her şeyden önce bizim kendimizle ilgili ne düşündüğümüz önemli ve belirleyicidir. Elbette çevremizden gelen tepkilerden bir miktar etkileniriz ancak sağlıklı olan bu tepkileri ölçüp tarttıktan sonra karar verebilmektir.
Anladığıma göre, eşiniz bahsettiğiniz durumu sorun olarak görmüyor ama siz bunun bir problem olduğunu düşündüğünüz için, güven duygunuzu kaybediyorsunuz. Ayrıca bugüne kadar, eşinizin aldatmaya yönelik bir eğilimini de görmemişsiniz. O halde bu geçersiz bir kurgu değil mi? Öncelikle eşinize güvenin ve bunu ona hissettirin. Yüzünüzdeki sorunla ilgili olarak ta, tıbbı tedavi olarak yapabileceğiniz bir şey varsa bunu yapın geri kalanı düşünmeyin. Bunu sizin bir parçanız olarak görün ve kendinizi olduğu gibi kabul edin, yargılamayın, eleştirmeyin. Ayrıca bir çok olumlu taraflarınız var, bunlara odaklanın, her insanın diğerinden farklı kılan bazı özelliklerinin olduğunu düşünün ve olumlu taraflarınızı geliştiremeye çalışın. Dini konularda kendinizi yetiştirin, kitap okuyun, sosyal aktivitelere katılın. Unutmayın bir Müslüman olarak değerli ve önemlisiniz.
Anneme tavsiyelerde bulunur musunuz?
Fatma abla ben on beş yaşında bir genç kızım. Bu yıl lise birinci sınıfta okuyorum. Benim sorunum annemle. Bana çok baskı yapıyor, arkadaşlarımla görüşmeme izin vermiyor. Çok iyi anlaştığım bir arkadaşım var, hafta sonları onlara gitmek istiyorum annem nasıl güveneceksin, tanımadığın evlere gidilmez diyor. Ama ben arkadaşımın ailesini tanıyorum, onlardan bana bir zarar gelmez. Bunu anneme anlatamıyorum, herkese kuşkuyla bakıyor. Bu konuda anneme tavsiyelerde bulunursanız sevinirim. S. E.
Aileler tanışabilir
Bu yaşlarda arkadaşlarınıza her zaman olduğundan daha fazla ihtiyaç duyarsınız. Vaktinizin çoğunu onlarla geçirmek, onların bulunduğu ortamlarda bulunmak istersiniz. Ama anne babalarınız da size bir zarar gelmemesi için bazı önlemler alırlar. Bu nedenle annenin ifadelerine alınmak yerine onu anlayama çalış ve hangi konuda endişe ettiğini sor. Biliyorsun, son yıllarda arkadaşlarının etkisiyle geri dönülmez hatalar yapan ve bunun cezasını hayat boyu çekmek zorunda kalan gençlerimizin sayıları hızla artıyor. Anne babaların endişeleri de sizlerin böyle bir hataya sürüklenmemeniz içindir. Bu konuda annenle konuşabilir ve orta bir yol takip edebilirsiniz. Bunun için önce aileleri tanıştırın, anneniz arkadaşınızın annesiyle tanışsın ve bu konuda değerlendirmelerini yapsın. Bir de gidiş geliş saatlerinizi geç vakte bırakmayın, mümkün olduğunda müşterek katılabileceğiniz bir ortamda görüşün. Mesela sosyal aktivitelerin olduğu bir yer ya da katıldığınız bir etkinlik, gençlerin rahat hareket edebilecekler alanlar, kütüphaneler olabilir. Annenize hayatınızla ilgili her konuda bilgi verin ve onun endişeye kapılmasına fırsat tanımayın. Anne babalar elbette çocuklarının arkadaşlarıyla vakit geçirmelerine izin vermeliler. Ancak bunun sınırı ve nerede nasıl olabileceği konusunda düşüncelerini ifade etmeli ve çocuklarına herhangi bir zarar gelmesine engel olmalıdırlar...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.