BDP'nin misyonu
İmralı avukatlarının müvekkilleri adına zaman zaman kimi yazarlarla görüştüğü haberlerini okumuşsunuzdur.
Zaman Gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce ile de görüşmüşler. Gülerce bunu saklamadı, 9 Aralık 2010 tarihli yazısında bu görüşmeyi anlattı ve tarihe bir not düştü. İyi de etti.
Fakat birileri bu görüşmeden terör örgütü ile cemaatin ittifak e işbirliği sonucunu çıkarınca Gülerce dün 'Hata ettim' başlıklı bir yazı daha yayınladı.
"Meğer hata etmişim; iyi niyetin, hastalıklı ruhlar için bir şey ifade etmediğini unutmuşum. İnsanî yaklaşımların, birilerinin kitabında yeri olmadığını unutmuşum." diyerek başladığı sitemlerini "Ben şehit annelerinin, 'bizim yüreğimiz yandı, başka anaların yüreği yanmasın. Bu ateş sönsün, akan kanı durdurun' feryatlarından cesaret almıştım. Ben, 'asıl fetih, gönüllerin fethidir, sevgiyle, diyalogla her kapı açılabilir, sevginin yenemeyeceği kuvvet yoktur' hakikatinden yola çıkmıştım.
Hata ettim, acele ettim, istişare etmedim. Özür diliyorum." diyerek noktaladı.
Tabii ironik bir yazı olduğu için Gülerce aslında sitemlerini anlatırken aslında hata etmediğini de açıklamış oluyordu.
Terörden bir şekilde nemalananlar terörü bitirmeye yönelik demokratik girişimlerden hazzetmiyorlar. Terör bitince ellerindeki oyuncak alınacak diye korkuyorlar.
Fakat..
PKK'nın siyasi temsilcisi BDP orada dururken İmralı avukatlarının kimi önemli şahsiyetlerle görüşüyor olmasında bir gariplik yok mu sizce?
Neden BDP değil de ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edilerek cürmü müseccel olan birinin avukatları görüşüyor?
Yoksa İmralı Mandela'yı oynayarak kendisine böylelikle meşruiyet mi kazandırmaya çalışıyor?
Kürt sorunu gibi fevkalade önemli bir konuda İmralı'nın avukatları aracılığıyla kimi önemli şahsiyetlerle görüşüyor olması ve bu görüşmelerin medyada tartışılıyor olmasını doğrusu ben çok sağlıklı bulmuyorum. Bulmuyorum çünkü İmralı'yı zaten temsil eden ve mecliste gurubu bulunan bir siyasi parti var. Ve bu siyasi parti terör mahkumu bir parti değil, yasalar önünde meşru bir kurum.
Siyasi meşruiyeti devam ettiği sürece BDP ile görüşülür, tartışılır, görüşülmelidir tartışılmalıdır ve ciddi biçimde muhatap alınmalıdır. BDP de bu işi terörden mahkum şahsa bırakmamalıdır, misyon üstlenmelidir.
Terörden mahkum olmuş bir şahsın, avukatları aracılığıyla toplumu ilgilendiren konularda önemli şahsiyetlerle görüşme yapıyor olması terör mağduru insanları ve kamu vicdanını ister istemez rahatsız eder.
Kamu vicdanını rahatsız etmekle kalmaz kimi art niyetli çevreler iyi niyetle görüşen iyi insanları töhmet altında bırakacak her yolu mübah görürler ve atılacak adımlara engel de olabilirler.
Kısaca, BDP dururken İmralı'nın misyon üstlenmesi tartışılmalıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.